Son örnek Fransız Paul Le Guen.
Kasımpaşa maçı sonrası yönetim kendisiyle görüştü ve sözleşmeyi fesh etmek istediklerini söyledi; ama Fransız, beklendiği gibi Napolyon’u örnek alıp “Para para para” dedi.
Sonrasında görüşme dün ve akşam da devam etti. Ama Başkan’ın tazminatta indirim talebine Paul Le Guen sıcak bakmadı ve Özlüce’den yardımcılarıyla ayrılarak Balat’ta bir restorana gitti.
Yönetim hem indirim hem de taksitle ödeme talep ediyor. Fransız ise taksite olumlu bakarken, indirime yanaşmıyor.
Görülüyor ki özeleştiriye de hiç yanaşmıyor. Yani hiç kendini sorgulamıyor. İşine gelmiyordur tabii.
Bizzat müdahil olduğu bir kadro oluşturuldu.
Sezon başında teslim aldığı takımı fizik ve mental olarak maçlara hazırlayamadı. Sahaya sürdüğü değişken kadrolarla sistemi oturtamadı. Futbolcularla iyi ilişki kuramadı. Camiayı küçümsedi, eleştirilere kulak tıkadı. Maçlarda oyunu okuyamadığı için yanlış müdahalelerde bulundu. Bu şekilde çok basit maçlar kaybedildi ve bitime 6 hafta kala Bursasporlular küme düşmeme hesapları yapıyor.
Tazminat mağdura verilir. Ortada bir mağdur varsa O da Bursaspor'dur.
-Bursaspor Kulübü hatalı transferlerle milyonlarca lira kaybetti
-Başarısız sonuçlar sonucu galibiyet ve sıralama ile ilgili primleri kaybetti.
-Avrupa Kupalarına katılma şansını kaybetti.
-Türkiye Kupasını kazanma şansını kaybetti.
-Seyirci sayısı düştü hasılattan kaybetti.
-Kulüp sıradanlaştı marka değerini kaybetti.
-Camia takıma olan inancını kaybetti.
-Hepsinden önemlisi 3 milyonluk şehir mutsuz oldu.
Peki Paul Le Guen ne kaybetti?
Söyleyeyim, hiçbir şey.
Zaten yıllardır takım çalıştırmadığından kariyeri ile ilgili bir kaygısı yok.
Çalıştığı sürece parasını da aldı. Bir miktar alacağı kalmış olsa da onları da alacak.
Bu inkar edilemez hatalarına rağmen düzgün bir karakter gösterme yerine “ne kopartırsam kar” diyor.
Kimse “Kapı gibi sözleşmesi var” demesin. İş ahlakı,onur tüm sözleşmelerden üstündür.
Başaramadıysan, "başaramadım" deyip gideceksin. Bunu yapan bir sürü örnek var.
Tabi bu ahlakla, karakterle, kişilikle alakalı bir konu.
Karakter en baştan kavun gibi koklanıp anlanmıyor tabii. Yaşadık gördük.
Bu saatten sonra hoca, futbolcu veya bir başka profesyonel fark etmez.
“Başarısızlık halinde tazminatsız gönderilir” maddesi koymadan sözleşme yapılmamalı.
Buna yanaşmayanla çalışılmasın.
Şampiyon kulüpte kendine güvenemeyen adamın ne işi var?
Bursaspor’un başına taktisyen amigo Mustafa Abiyi koysanız bu kadar oynatır zaten.
Şu apaçi, at hırsızı menajerlerin dümenlerine uymayın artık uymayın.
Ve doğru düzgün sözleşmeler yapın.
Son olarak Paul Le Guen’e kendi diliyle seslenmek istiyorum.
“Bayım; Onur paradan daha değerlidir”
Monsieur; Penser a votre honneur , pas à l'argent