Camia yapımızı yansıtan bir kongre sürecini daha geride bıraktık diyebiliriz.
Stratejiler, entrikalar, egolar, hırs, kavga dövüş her şey vardı
Ama güzel şeyler de vardı. Onlardan başlayalım.
Bursaspor’un gerçek, güvenli ve objektif anlamda denetimini sağlayacak bir bağımsız denetimin önü açıldı. Bursasporlu avukat Yalçın Cambaz ekibiyle birlikte devrim niteliğinde bir hamle yaptı ve göreve talip oldu. Kongre üyelerinin de teveccühü ile de kazandı. Bursaspor artık güvenli bir şekilde denetlenecek. Camia da, töhmet altında kalmak istemeyen yöneticiler de rahatladı.
Rahatsız olanlar da vardı mutlaka.
Ama bu karara imza atanlar eminim ki rahatsız olanlara, verdikleri rahatsızlıktan ötürü mutludur.
Bir diğer güzel gelişmede Özlüce Tesisleri’nin adının İbrahim Yazıcı Tesisleri olarak değişmesiydi.
Bu tarihi karar da kongre üyelerinin imzasıyla hayata geçti.
Her iki tarihi karara imza atanlar kendilerinin de tarihe geçtiklerini bilmeli.
Yüreklerine sağlık.
Gelelim Kulüp Başkanlığı seçimlerine…
Dört adaylı kongreden galip çıkan mevcut başkan Ali Ay oldu.
Lafı dolaştırmayı sevmediğimi bilirsiniz.
Ali Başkan’ın son iki yıldır sportif, mali ve proje konusundaki başarısızlıklara rağmen tekrar göreve seçilmiş olması pek çoğuna ve bana göre de sürpriz ve anlaşılmaz oldu.
Başka kulüplerin taraftarı bile yorumlarında anlam veremediklerini ifade ediyor.
Peki bu sonuç nasıl gerçekleşti ?
Öncelikle Ali Ay’ın tekrar seçilmesinde muhalefet kendi özeleştirisini yapmalı. “Muhalefetin bölünmesi iktidara yarar” gerçeği anayasa gibidir ve bilmeyen yoktur. Bunu bile bile egolara, hırslara yenilen muhalif adaylar ve yöneticileri Ali Ay’ın yeniden seçilmesinin en önemli nedenidir. Gerçi bu konuda Lemi Keskin "Ben girişim yaptım;ama Sayın Akdemir kabul etmedi" diyor; ama yeterli çaba gösterilmediği açık.
Diğer yandan bu seçim sonucunda “Ali Ay seçilsin” diye işi gücü bırakıp çalışan ve kent dinamiği diye adlandırılanların payı da büyük tabi ki. Ama onlara yazının sonunda değineceğim.
Ali Ay’ın tekrar seçilmesi birçok Bursasporluyu şaşırttı, üzdü ve küstürdü.
Çok sayıda Bursasporlu gerek mesajla, gerek arayarak küstüğünü maçlara bile gitmeyeceğini ifade ediyor.
Sosyal medyaya da yazıyorlar.
“Üzülmekten bıktık. Mecbur muyuz yanlışlara, hatalara katlanmaya” diyorlar.
Tepki verenler kendi gerekçeleriyle haklı; ancak küsmek, Bursaspor’dan uzaklaşmak doğru değil.
Bu duyguyu zaman zaman çok yaşayan biri olarak söylüyorum.
Bursaspor’un sahibi taraftardır. Bursaspor evlat gibidir. Evlat ‘bize göre’ yanlış bir tercih yapsa terk edilmeyeceğine göre Bursaspor da edilmez.
Desteği kesersek Bursaspor şimdiden çok daha kötü durumlara düşer ve kurtarmak için yine biz çabalarız.
O yüzden seçilmiş yönetime dolayısyla Bursaspor’a destek olmak her Bursasporlunun görevi.
Hatalarını –dilerim artık yapmazlar- tabi ki söyleyeceğiz.
Ama sırtımızı dönüp gitmek olmaz.
HATA YAPMA LÜKSÜ YOK
Gelelim Başkan Ali Ay’a…
Seçim öncesi Vakıfköy’de yaptığımız programda
“Beni kandırdılar, kimlerin kandırdığını biliyorum” ve “hata yapma lüksüm yok” dedi.
Kimlerin kandırdığını biz de biliyoruz, O da bu konuda doğru tespit yaptıysa o zaman artık o kişilerden uzak durması gerektiğini de biliyordur ve öyle hareket eder diye umud ediyorum.
Sonrasında kullandığı “Hata Yapma lüksüm” yok cümlesi de son derece doğru.
Zira Sayın Başkan 'iki yıldır yapılabilecek ne kadar hata varsa yaptı' ve bu konuda kredisini tamamen tüketti.
Kendisine oy veren üye sayısının iki katı da oy vermeyen var. Yani muhalifler çok fazla.
Bu kongrede böyle. Kongre üyeleri dışında çok daha büyük bir kalabalık muhalif durumda.
O yüzden sevgili Başkan gerçekten de hata yapma lüksün yok.
Son iki yılda ne yaptıysan tersini yapman gerekiyor.
Aç olduğunu söylediğin başarıya ancak böyle ulaşabilirsin.
KENT DİNAMİKLERİ!
Gelelim son olarak her kongreye müdahil olmayı görev sayan medya patronlarına, siyasilere, odalara, bürokratlara yani kent dinamiği diye adlandırılan kişilere…
Bu dönemde herkesin gözü sizin üzerinizde olacak.
Çünkü kongre öncesinde ve kongre anında dahi Ali Ay için nasıl çalıştığınızı, O’nun tarafında olduğunuz herkes gördü.
Öyle ki oy kullanma günü stada kamyonla üye getirdiniz.
O yüzden Bursaspor’a bundan sonra öyle kuru kuru sözlerle veya manevi falan değil, maddi destekler vermek zorundasınız.
Öncelikle localardan başlamalısınız ki bu vermeniz gereken desteğin çok küçük bir kısmı.
Öyle birilerini ortaya itip sonra çekilmek yok artık.
Ali Başkan’ın başarılı olması için ne gerekiyorsa yapmalısınız.
Zira olası bir başarısızlıkta bu kez oklar ilk olarak size dönecektir.
Bursaspor için dinamik misiniz, yoksa dinamit mi?
Görelim bakalım!