Futbol maçlarındaki hataları en aza indirmek için Video Hakem Sistemi yeniliği getirildi.
Bazı turnuvalarda ve son olarak Dünya Kupası’nda başarıyla uygulandı.
Çoğunluk da memnun kaldı.
Demek ki bu yeni uygulamada bir sıkıntı yok.
Doğru uygulandığında futbola katkısı ortada.
“Futbolun ruhuna aykırı” görüşüne saygı duysam da, adaletsiz kararların o ruha daha aykırı olduğu görüşündeyim.
Ülkemizde uygulanmadan önce ise “Değişen bir şey olmaz yine belli takımlar kollanır” endişesi vardı.
O endişelerin de boşuna olmadığı geride kalan haftalar sonunda ortaya çıktı.
Eskiden sahadaki hakemler kulübün adında göre kararlarını şekillendirirlerdi, şimdi de bunu Video Hakem Odasındakilerle birlikte yapıyorlar.
Kulübün adına göre kararları eğip büküyorlar.
Çünkü sahadaki kişilerde, VAR odasındaki kişilerde aynı sistemin dişlileri.
İstanbul’un üç kulübünü başarılı kılmak için işleyen bu çarktaki görevlerini nerede olurlarsa olsun yapıyorlar.
Çünkü siyasiler, federasyon, medya ve futbolseverlerin büyük bölümü o üç kulübün yandaşı.
Dolayıyla bu gerçeğin işlediği zihinlerden adalet beklemek mantıksızlık.
Üç kulübe endeksli Türk Futbolunda adalete endeksli kararlar ve uygulamalar görmek küçük istisnalar dışında imkânsız gibi.
Bu işi bizim bünyemizde çözmek imkânsız.
Çünkü zihniyet bozuk.
Uygulama yeni olsa ne olacak kafalar eski, ne bekliyoruz ki?
Küçük bir azınlık dışında futbolu ve maçları yöneten, gözleyen herkes bu zihniyetin etkisi altında.
TFF Başkanı Demirören geçenlerde “Yabancı hakem istemek Türk futboluna ihanettir, bizim amacımız hakem ithal etmek değil, ihraç etmektir” diye bir açıklama yapmıştı.
Futbolun asıl aktörleri olan futbolcular, teknik direktörler yabancı olabiliyor, hatta menajerler, antrenörler, kondisyonerler, yabancı olabiliyor; ama hakemler yabancı olunca ihanet oluyor öyle mi?!
Şuna açıkça “İşimize gelmiyor” desenize!
Görende bugüne kadar ki, bu uygulama sayesinde hakemlerimiz Avrupa’da maçtan maça koşuyor sanacak.
Hakemlerin eyyamını, taraflı yanlarını, etki altında kalmalarını geçtim, hakemlik yönünden de çok yetersizler. Yabancı hakemler gelirse en azından belki bir şeyler öğrenirler.
Türk futboluna katkı olsun diye futbolun her noktasına yabancıları konumlandırabiliyorsak, hakemlik müessesi içine konumlandırabiliriz.
Hatta keşke yapabilsek de Federasyonu, altyapıları bu işi başarmış yani işi bilen yabancılara teslim edebilsek.
Liyakat ve adaletin olmadığı yerde sürdürülebilir başarı da ilerleme de olmaz, olmuyor da.