İbrahim Yazıcı Özlüce Tesisleri'nde Başkan Ali Ay, diğer yöneticiler ve hakkında iddialar ortaya atılan yedek yönetici Ömer Hasan Parlakay’ın katılımıyla basın mensuplarıyla bir araya gelindi.
Bu tarz organizasyonlara yönetimin tam kadro katıldığına pek şahit olmayız; ancak bu kez tam kadro oradaydılar.
Medya da davete icabet etmişti.
Kulübün son durumu ve Ömer Hasan Parlakay ile ilgili ortaya atılan iddialar iki ana başlıktan
Önce ikinci başkan Cem Öztürk kulübün yazılı metnini dillendirdi. Ardından Başkan Ali Ay görüşlerini açıkladı. Ömer Hasan Parlakay da hakkındaki iddialara cevap verdi.
Basın mensupları da sorularla merak edilenlere yanıt aradılar.
Tüm açıklama detaylarını zaten haberlerimizde sizlere sunduk. Buradan hepsini tekrar etmeyip en önemli kısımları hakkında değerlendirme yapmak istiyorum.
Başkan Ali Ay kulübün mali durumu ve yardımcısı Hasan Parlakay hakkında söylenenlere değindi.
Mali konulardan, daha önceleri de dile getirdiği yapmak istediklerinden ve hedeflerinden bahsetti.
Daha önce duyduğumuz şeylerden çok farklı değildi diyebilirim.
Ben de kendisine “Bu vaatleri ilk geldiğinizde vermiştiniz. Ara ara tekrar ettiniz. Son seçim öncesi de bu sözleri yine vermiştiniz. Borcu düşürmekten, stat ismini satmaktan, kalıcı gelir kaynakları oluşturmaktan üç yıldır bahsediyorsunuz; ama hiç biri olmadı. Şimdi yine aynı şeyleri söylüyorsunuz. Kamuoyu, Bursasporlular size nasıl inansın?” şeklinde bir soru yönelttim.
Başkan Ay da “Verdiğim sözlere en başta kendimde inandığım için düşünmeden maddi katkılarda bulundum. İnanmasam yapmazdım. Siyasilerin, iş adamlarının desteğine güvendim, verdiklerimizi alırız nasıl olsa dedik; ama beklediğimiz destekler gelmedi. Projelerimiz de bu yüzden gerçekleşmedi. Bundan sonra bunun değişeceğini ümit ediyoruz. Mali konularda bizi rahatlatacak yeni çalışmalarımız var” şeklinde bir cevap verdi.
Başkan Ay böylece kentin ileri gelenlerinin Bursaspor’a yeterli desteği vermediğini açıkça ifade etmiş oldu.
Hasan Parlakay da hakkındaki iddialar için “Muhatap almak istemiyordum iftiralar için kanuni başvuruları yaptım. Takipsizlik kararı verildi. Ailem varlıklı üzerimdeki mallar ailemin sahip olduğu tapulardır. Finans işlerini ben yürüttüğüm için benim üzerimedir. Asil yöneticilik yaptığım dönemde söylendiği sayıda değil sadece sadece üç mal edindim. Onların değeri de toplam da 30 bilemediniz 40 bin TL’yi bulmaz. Ortaya konan belgeler gerçeği yansıtmıyor” şeklinde konuştu.
Ben de Başkan Ali Ay ve Hasan Parlakay’a “Keşke bu açıklamalar için bu kadar beklemeseydiniz, her söylenen şey için çıkın açıklama yapın demiyorum; ama bu konu çok dallanıp budaklandı. Geçmiş bazı yönetimlerde yaşananlar da hafızalarda duruyor.
Kim neye inanacağını şaşırdı bu tip durumlarda kamuoyunun kafasında oluşan soru işaretlerini daha çabuk gidermelisiniz” şeklinde görüşümü belirttim.
Her ikisi de hak verip “Bundan sonra öyle yapacağız” dediler.
Bursaspor camiası cadı kazanı gibi. Geçmişte yaşananlardan kaynaklı güvensizlik, diyalogsuzluk büyük sıkıntılar doğuruyor.
Ortaya gerçek veya gerçek olmayan bir sürü bilgi, iddia dökülüyor. İnsanların kafası allak bullak oluyor.
Bizler de bu nedenle bir yandan "Kulübün hakkını yedirmemeliyiz diye düşünürken de bir yandan da "Kimseyi yanlışlıkla töhmet altında bırakmayalım" diye temkinli davranmaya çalışıyoruz.
Kısa bir süre önce “Açıklama bekleniyor” başlıklı bir yazı kaleme almış ve iddialara konu olan mal artışının kaynağının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini ifade etmiştim.
Başkan Ali Ay ve Hasan Parlakay yapmaları gereken açıklamayı sonunda yaptılar.
Bu çok önemliydi.
Yani mevzu bahis olan mal artışının kaynağını kamuoyuyla paylaştılar ve ‘iftira’ olarak niteledikleri iddialar için son sözü yargının söyleyeceğini ifade ettiler.
Aynı şekilde iddia sahipleri de yargıya başvurmaya hazırlanıyor.
Denetleme Kurulu da konunun takipçisi olduğuna göre,
Gerisi yargıya kalmış.
Bu yüzden bu konuda bizimde değerlendirme yapma şansımız yok.
Kim haklı, kim haksız en kısa sürede ortaya çıksa da herkes rahatlasa.