Bursaspor-Fenerbahçe maçının değerlendirmesini maç yazımızda yapmıştık.
Şimdi sahaya kısaca değinip daha çok saha dışı konuları konuşmak istiyorum.
Bursaspor’un son dakika golü İstanbul medyasını ayağa kaldırdı.
Öncelikle vurgulamak istiyorum ki gol gayet nizamiydi; ama söz konusu Fenerbahçe olunca ileri ki haftalar için hakemleri etki altına alma operasyonunu başlattılar.
Aynı tarz kararlar Anadolu kulüpleri lehine verilince 'ölü taklidi yapanları' ciddiye almamak lazım.
Medyanın gazıyla sosyal medya da Bursasporlulara hakaretler eden “bir peynir çeşidi” karakterli sözde taraftarları da hiç ciddiye almamak lazım o da ayrı konu.
ABARTILI TEDBİRLER
“Merhaba … Bursaspor taraftarıyım %94 engelliyim. Yakında kalp nakli olacağım.
Kendim de doktorum. Özellikle üç İstanbul kulübü ile oynanan maçlarda arabamla stat çevresine gelmeme emniyet tedbirleri engel oluyor. Ben de doğumevi civarına bırakıp yürüyerek dinlene dinlene geliyorum ve büyük sıkıntı yaşıyorum. Lütfen bu soruna çare bulunsun”
Evet maçtan bir gün önce ‘ismi bende saklı ‘bir Bursasporlu ağabeyimizden aldığım mesaj bu şekildeydi.
Konuyu hemen Bursaspor yönetimine ilettim de sağ olsunlar sorunu hemen çözdüler.
Ama aynı sıkıntıları yaşayan birçok insan var.
Engellileri, hastaları geçtim, sağlıklı olanlara bile eziyet derecesinde bir ulaşıma sahip bu stadın bu sorununu artık çözün değerli yetkililer!
Arabayla ulaşılamayan, ulaşılsa bile park edilemeyen stat mı olur?
İnsanlar arabalarını ceplerine mi soksunlar !
Stadın güney tarafındaki yolların trafiğe kapatılması, seyyar satıcıların dahi o bölgelerden uzaklaştırılması falan diğer şehirlerde görmediğimiz uygulamalar. Ama şaşırmıyoruz tabi ki. Zira diğer şehirlerde uygulanmayan ne varsa Bursa’da uygulanmasına alıştık.
Çok daha gergin geçen İstanbul derbilerinde bile uygulanmayan abartılı önlemlerden de vazgeçilmeli.
İnsanları maça gelmekten soğutuyorlar.
KOREOGRAFİ MESELESİ
Yalnız Türkiye’de değil Dünya’da gelişen olaylara da duyarsız kalmayan Bursasporlu Taraftarlar zulme uğrayan Doğu Türkistan’daki soydaşlara destek olmak için kale arkasında Doğu Türkistan bayrağı şeklinde bir koreografi yapmayı planladı.
Önce bu koreografiye Valilikçe yasak geldiği söylendi. Sonrasında koreografinin yapılacağı sadece maskelere yasak geldiği açıklaması yapıldı.
Tribün liderleri Doğu Türkistan Bayrağı için malzemeleri temin ettiler. Tribünlere de yerleştirdiler ki, maç sabahı emniyet mensuplarının mavi kartonları tribünlerden topladığı haberi geldi.
Bu anlaşılmaz ve saçma karar sonrası tribün liderleri koreografiyi Türk Bayrağı şeklinde değiştirdiler.
Pankarta da Nihal Atsız’ın “Bin Cihana değişmem şu öksüz Türklüğümü” yazdılar.
Herkesten de büyük takdir kazandılar. Bizler de gurur duyduk.
Tribünlerin yaşanan krize karşı gösterdikleri reaksiyonda çok güzeldi.
Emeklerine, düşüncelerine sağlık.
Herkese en güzel şekilde mesajlarını verdiler.
TRİBÜNLER
Bu konuda son kez yazıyorum. Çünkü inatla aynı şekilde devam ediliyor.
Maçı basın tribününde ‘Güney kale arkasına daha yakın’ bir bölümünde izledim.
Buna rağmen maalesef ki maçın büyük bir bölümünde deplasman tribünündeki 2 bin Fenerbahçeli’nin sesini dinledim.
Çevremdeki herkes dinledi. Karşımda Maraton, sağımda Teksas olmasına rağmen sarı-lacivertlilerin sesi çok daha gür çıkıyordu.
Taraftar gruplarımız bir şeyi atlıyor. O da şu. Kendileri de bağırdıklarından deplasman tribünün sesini duymuyorlar; ancak stadın diğer kısımları ve sahadan o tribün çok net duyuluyor.
Tofaş Tribünü ve Batı tribünündeki herkes bu söylediklerime katılacaktır.
Bursaspor tribününe kendi sahasında suskun kalmak yakışmıyor.
Hiç alışkın olduğumuz bir şey değil bu; ama son yıllarda bu durum her önemli maçta olmaya başladı.
Stadı falan bahane etmesin kimse “Kadıköy’de İnönü’de kral biziz bu alemde” diye bağırılan tezahüratta çıkan sesi de duyuyoruz.
O güçte bağırılırken stadın camları sallanıyor.
Bağırdın mı ses çıkıyor anlayacağınız. Kimse stat kötü falan diye bahane üretmesin.
Timsah Arena’da birlik sağlanmazsa biz daha çok deplasman tribünlerini dinlemeye devam ederiz.
Neyse dediğim gibi bu konuda çok yazdım, çareyi de söyledim.
Bundan sonra tek kelam etmeyeceğim.
Gerisi tribün liderlerine kalmış.