Timsah 9 hafta sonra gelen üç puan ile kendine geldi.
Kendine geldi; ama buna “Rahat nefes aldı” diyemeyiz.
Timsah şu an 27 puana sahip. Ligin bitimine 10 hafta var; ancak enteresan bir şekilde alt sıralardaki takımlar da puanları topluyor.
O yüzden işi bu haftalardan itibaren sıkı tutmak gerekiyor.
Özellikle kalan deplasmanlardan maksimum puanı toplamak lazım.
Zira Bursa’daki maçlar hiç de öyle çantada keklik falan değil.
Camiada birlik havası oluşmuş durumda. En önemlisi otokontrol sağlanmış durumda.
Negatif hava Sivas maçı öncesi tamamen yok edildi. Bunun meyvesi de alındı.
Hani maçlarda ‘kırılma anı’ denen bir an vardır ya, maçın sonucuna direkt etki eden andan bahsediyorum.
İşte Sivas maçının kırılma anı da 90 dakika içinde değildi. Maç öncesi oluşturulan o olumlu havaydı, birliktelikti.
Bursaspor’u taraftarı çok seviyor. Böyle olunca da zaman zaman oluşan fikri ayrılıklarında tepkilerde sert oluyor.
İşte o sert tepkiler tüm camiaya ve dolayısıyla takıma yansıyor.
Bunu hepimiz yapıyoruz. Şu an Bursaspor için tek gündem Bursaspor’un tehlikeli bölgeden uzaklaşıp kendini garantilemesi olmalı.
Farklı gündemlerle bu havayı bozmamak lazım.
Şu aralar "Aman belki zarar veririm" korkusuyla farklı konularda yazı bile yazmamaya mümkün mertebe gayret edeceğim kendi adıma.
Tribünlerde eski enerjisine kavuşacağının sinyallerini vermeye başladı.
Bu enerjiyi birlikteliği bozacak her şeyden kaçınmak gerekiyor.
Sonrasında tehlike geçince ne gerekiyorsa konuşulup yapılmalı tabi ki.
Ama ifade ettiğim gibi önce takıma her türlü desteği vermek lazım.
Bu hafta rakip kardeş takım Ankaragücü.
Yeni stadlarında yeni transferleriyle farklı bir kimliğe büründüler.
Bursaspor için atmosfer açısından sert bir deplasman olmayacak; ama sahadaki mücadele önemli tabi ki.
Sarı-lacivertliler tehlikeli; ama yenilmeyecek bir rakip değil. Bu maç alt sıralardan uzaklaşmak adına iyi bir fırsat.
Tüm deplasmanlar öyle aslında. Çünkü Bursaspor kilidi açmakta zorlanan bir takım dış saha maçlarında ise ev sahipleri o kilidi pek sıkı tutmuyorlar.
Bu da Bursaspor için bir avantaja dönüştürülebilir. Burada da iş Samet Aybaba'ya düşüyor.
Üç puan harika olur; ama yenemiyorsan yenilmeyeceksin.
Özellikle puan cetvelinde sana yakın rakiplere..