Bursaspor gündemiyle yoğun bir haftayı geride bıraktık, şimdi yenisine başlıyoruz.
Ortaya çıkan arsa tarla olayları, sonrasında camianın ‘tüm önemli kesimlerinin’ verdikleri tepkiler ve yönetim kurulunun yaptığı basın toplantısı.
Maç öncesi olduğu için farklı gündemlerden kurtulmak adına toplantıyı yorumlamak istememiştim, şimdi kısaca değinecek olursam,
Yönetim Kurulundan Sayın Ömer Faruk Şahin’in güzel diksiyonu, hitabet yeteneğinin yanında tiyatral bir tarzda jestle, mimikle, anlamlı bakışlarla yaptığı açıklamalar bana göre çok aydınlatıcıydı.
Konuyu usta bir siyasetçi gibi farklı noktalara taşıyarak biraz kafaları karıştırsa da bunun özellikle yapıldığını idrak edenlerden biri olarak ilgiyle dinledim.
Camia ve yönetim kurulumuzun frekanslarının farklı olduğunu ya da başka bir deyişle olaylara farklı pencerelerden baktığımızı çok daha net bir şekilde görmüş olduk.
Yani asıl problemimiz görmüş olduk da diyebiliriz.
Kulüp iflas noktasına geldiği için otel parasını cebinden ödeyen başkanın fedakarlığı Ömer Faruk Şahin tarafından ön plana çıkarılırken, camia ise" bu kulüp üç yılda neden otel parası ödeyemeyecek noktaya geldi" acı gerçeğine takılıyordu.
Yani Şahin'in bu konuda övgüyle ve hayranlıkla bahsettiği Başkan'a tepkiliydi.
Hangi tarafın bakış açısı daha doğru biraz mantık sahibi herkes takdir eder zaten.
Gerçi Sayın Şahin konuyu öyle ustaca bir şekilde ele aldı ki Başkanı eleştirenler arasında "ALLAH da bizim cezamızı versin" diyenler de olmuş olabilir.
Sorulan sorulara da net cevaplar alınamayan toplantıda Başkan Ali Ay'a göre Belediye başkanı ve BTSO başkanın' camianın toplamından daha fazla Bursaspor üzerine söz sahibi olduğunun yanı sıra, mayıs kongresi sözünün de yendiği görülmüş oldu. Ayrıca Bursaspor’daki mevcut idari, sportif ve ekonomik başarısızlığın sorumlularının ‘yönetim harici herkes’ yani bizler olduğumuzu da öğrenmiş olduk.
Neyse artık bunları yeni haftayla birlikte bir kenara bırakıp takımı kurtarmaya çalışmak lazım.
Çünkü şu an Bursaspor adına en önemli gündem ligde kalabilmek .
Zaten farklı gündemlere yoğunlaşınca da değişen bir şey yok.
Zira umursanmadan aynı yanlışlara devam ediliyor.
Sezonun tüm maçlarına yansıyan kadronun yetersizlikleri Kasımpaşa maçında da kendini gösterdi ve helva gibi rakipten üç puan yerine sadece 1 puan alınabildi.
Maçın kritiğini zaten hepimiz yaptık. Artık bu saatten sonra teknik, taktik bir kenara koyup ortaya çok büyük bir Bursaspor ruhu koymak gerekiyor.
Bursaspor’un sıkıntı yaşamaması için içerideki Akhisar ve Göztepe maçlarını mutlaka kazanması, biri Erzurum olmak üzere kalan 3 deplasmandan da en az 5 puan getirmesi gerektiği açıkça ortada.
O yüzden Bursaspor’u ligde tutabilmek için tüm camia Akhisar maçıyla birlikte kalan maçlarda elinden gelenin fazlasını yapmalı.
Bursaspor düşerse maddi, manevi çok şey kaybeder bu tehlikenin farkına gerçekten varıp ona göre kalan haftalarda mücadele verilmeli.
Bu işin gerçekten artık şakası falan kalmadı.
Bursaspor ne yapılıp edilip ligde tutulmalı.