“Hayalimdeki takıma geldim”
“Taraftarı olduğum kulüpteyim”
“Hayalim 3 b*lerde oynamak”
“Büyük bir kulüpteyim çok mutluyum”
“Rüyalarım gerçek oldu”
“Ben zaten çocukluğumdan beri bu takımı tutarım”
“Bu kulüpte yedek kalmak bile şereftir”
"Beni zaten bu takımlı bilirler"
“Bu benim bu kulübe ait ilk formam değil”
Bu ve bunun gibi kelamları Bursaspor forması giyip İstanbul kulüplerine transfer olan veya olma aşamasında olan birçok futbolcudan yıllardır duyduk, duymaya devam ediyoruz. Kafaları buna odaklı olduğundan ilk fırsatta da kaçmaya çalışıyorlar.
Hele ki altyapıdan yetişmiş oyuncular böyle nankörce konuşunda haklı olarak tepki daha da artıyor.
Böyle kafadaki oyuncuların vefa hislerini geçtim, zeka ve karakter gelişiminde sorun vardır.
İçinde başka bir kulübün sevgisi varsa bile yetiştiğin, ünlendiğin kulübün taraftarlarını rencide etmeden üzmeden yeni transfer ettiğin kulübü onore edici cümleler kurabilirsin.
Bizimkiler onore etmeyi geçtim resmen gittikleri yere yalakalık yapıp yetiştikleri kulübü hiçe sayıyorlar.
İşte bu da altyapı eğitimi sırasındaki eksikliklerden kaynaklanıyor.
Bursaspor altyapısına gelen oyuncuların hepsinin Bursasporlu olmasını bekleyemeyiz.
Küçük yaşta aileleri tarafından İstanbul kulüplerinin taraftarı yapılanlar da gelebiliyor.
“Onları almayalım, sadece Bursasporluları alalım” şeklinde bir yaklaşım doğru değil. Çünkü o zaman gelenlerin çoğunu kapıdan çevirmek gerekir.
O gençleri alıp Bursasporlu yapmak, Bursaspor aidiyeti vermek, kariyer planlamalarında yön göstermek için eğitmek de kulübün görevi.
Atalarımız “Ağaç yaşken eğilir” diye boşuna dememişler.
Pas, şut, adam geçme, fiziksel gelişim, oyun çalışması kadar Bursaspor aidiyeti, Bursaspor sevgisi üzerine de eğitimler verilmeli. Onları kulübe bağlayacak, ait hissettirecek jestler yapılmalı.
O yaştaki çocukları Bursasporlu yapmak çok kolay.
Bugün Bursaspor tribünlerinde bile 20-25 yaşından sonra Bursasporlu olan olanlar var.
Fanatikçe tuttukları, maçlarına gittikleri İstanbul kulüplerini bırakıp Bursasporlu oldular.
Bu 6-7 yaşlarında çocuklar için çok daha kolay. Yeter ki üzerine doğru bir şekilde gidilsin.
Hiçbir şey yapamasanız “Transfer olursanız şöyle konuşun, şöyle hareket edin” aksi taktirde ‘vefasız, karaktersiz” damgası yersiniz Bursaspor kapıları da size sonsuza kadar kapanır” mesajını beyinlerine kazıyabilirsiniz.
Zaten yeterince üzüntü çeken Bursaspor taraftarı da bu tip açıklamaları duyup daha da üzülmez.
Hep ifade ettiğim gibi Bursaspor altyapısı hem fiziksel, hem oyun, hem oyuncu seçimi, hem de gençleri mental yönden yetiştirme anlamında baştan sona elden geçmeli.
Aksi takdirde vasat ve üstelik kalbi başka kulüp sevgisi ile çarpan oyuncular yetiştirmeye devam ederiz.