Maç kazanıldı diye aksaklıkları görmezden gelecek değiliz tabi ki.
Yalçın Koşukavak’ın Bursaspor’un oynadığı kısır ve üretken olmayan futbol ile ilgili eleştirilerden biraz olsun ders aldığını düşünüyordum.
Zira çevresine de bu yönde konuşmaları kulağımıza geliyordu.
Ancak Aykut ve Selçuk’u sahada görünce açıkçası yine hayal kırıklığı yaşadım.
Kreatif hiçbir özelliği olmayan iki oyuncuyu aynı anda sahaya sürerek yine ne düşündü ben anlayamıyorum.
Rakip ligin en çok beraberlik alan ekiplerinden. Bu rakibi açman lazım.
“Acaba üzerine çekerek mi açmak” istiyor diye düşündüm; ama ne kanatlara ne de defansın arkasına atılan doğru düzgün toplar yoktu.
Ankara ekibi deplasmanda da maç kazanamayan bir performans sergilemiş; ancak o rakip maç başlar başlamaz önde basan taraftı.
Onlara bu cesareti Koşukavak’ın bugüne kadar oynattığı futbolun verdiğini tahmin etmek hiç zor değil.
“Bursaspor’a önde basarsan oyun kontrolünü ele alırsın”ı herkes çözmüş anlaşılan.
Gerçi çözmemek mümkün değil ya !
Başkent ekibi “Baskın basanındır” anlayışıyla Timsah’ın üstüne gelirken Bursaspor yine ilk yarı boyunca kendi sahasından çıkmakta zorlanan taraftı.
"Bir şeyler yaparsa yine Burak yapar" diye düşünürken kaleci Çağlar, Burak’tan önce sahneye çıktı ve Bursaspor’u ipten almaya başladı.
Bu arada yeşil beyazlı oyuncuları geri ve yan pasları herkesi adeta zıvanadan çıkarıyordu.
Seyircinin de sonunda sabrı taştı ve geri ve yan pas veren oyuncularına tepki vermeye başladı.
Tepkiyi gören yeşil beyazlı oyuncular silkinip bu ‘saçmalığa’ son verdiler.
Yalnız burada dikkatimi çeken şey seyirciden önce Yalçın Koşukavak’da “ileri ileri” diye kendini yırtarken oyuncuların o reaksiyonu vermemesi, taraftarın tepkisiyle rakibin üzerine gitmeye başlamasıydı.
Gerçekten enteresan bir durum. Hocayı dinlemeyip seyirciden ürkerek oynayan bir oyuncu grubu!
"Maraton Tribünü yedek kulübesine mi alsak acaba" diye düşünmedim değil; ama malum sığdıramayız !
Neyse ki beklediğimiz oldu ve sağa doğru kat eden Burak Kapacak yine güzel bir ortayla Onur’u golle buluşturmayı başardı.
Maçın ikinci yarısı ilk yarıya göre biraz daha tempoluydu; ama bu tempo öyle 45 dakika boyunca üst seviyede falan değildi.
Konuk ekip daha ciddi pozisyonları bulan taraftı; ama Çağlar müthiş reflekslerle duvar ördü adeta.
Bursaspor maç boyu oyunu rakip sahaya taşımada da üretkenlikte de geride kalan haftalarda yaşadığı sorunları yaşamaya devam etti.
Timsah Kendi sahasında kazandığı maçta bile takımın en iyisi kaleci Çağlar’sa söyleyecek çok da fazla bir şey yok aslında.
Üç puan ve zirveye yaklaşmak mutlu etti o kadar.