Bursaspor’un bu yıl Süper Lig’e mutlaka dönmesi gerektiğini aksi takdirde bunun uzun yıllar mümkün olamayabileceğini küme düştükten beri sürekli vurguluyoruz.
Gelinen noktada ise bu sene bunu gerçekleştirebilecek güce sahip olduğumuzu da görmüş bulunuyoruz.
Yani her ne kadar eksikler, bizlerin de eleştirileri olsa da kadro ve kenar yönetim şu ana kadar bunu başarabilecekleri görüntüsünü verdi.
Yalçın Koşukavak’ın “Bizim için lig kupadan daha önemli” açıklamasını da destekliyorum açıkçası.
Risk alacak bir durumda değiliz. Yorgunluğu var sakatlığı var.
O yüzden kupaya veda edersek çok da karalar bağlamam kendi adıma.
Ne dedik Süper Lig’e dönecek güce saha içi ve kenar yönetimi olarak sahip görünüyoruz.
Ama hedefe ulaşmak için bunların yetmeyeceğini de çok iyi biliyoruz.
İnanç ve pozitif hava Bursaspor’un hedefine ulaşması için olmazsa olmazlardandır.
Defalarca verdiğim örneği tekrarlamak istiyorum.
2010’daki Süper Lig şampiyonluğu üst düzey oyunculardan kurulu bir futbol takımıyla gelmedi.
Taraftarıyla, başkanıyla, basınıyla takıma sağlanan pozitif hava ve sinerji sonucu, o oyuncu grubunun gerçek bir takım haline dönüşmesiyle şampiyonluk geldi.
İşte şu an yine ihtiyaç olan da tam olarak bu.
Bursaspor sezon başından beri 10-12 bin kişiye oynuyor.
O gelenler sağolsınlar içeride dışarıda takımı harika destekliyor.
Son üç yılda yaşanan travmalardan dolayı maçlardan ayağını kesenleri anlayabiliyorum; ama Bursaspor’un bu noktadan çıkamaması çok daha büyük travmalara neden olacak.
O yüzden o stadı mümkün mertebe doldurup en üst seviyede desteği vermemiz gerekiyor.
Bursaspor Kulübünün, futbol takımının maddi manevi buna çok ihtiyacı var.
Sezon sonuna kadar böyle bir pozitif hava oluşturulur ve sürekliliği sağlanırsa Bursaspor’un Süper Lig’e dönüşü çok daha kolaylaşacaktır.
O yüzden herkes kırgınlık ve kızgınlıklarını bir kenara bırakıp Timsah Arena’daki yerini Giresunspor maçıyla birlikte almaya başlamalı.
Eve döneceksek hep beraber dönmeliyiz.