Müsaadenizle önce yazı fotoğrafımı açıklayayım.
İnternet’te arama motorlarına “Menemen” yazdığımda karşınıza çıkan ilçe fotoğrafları değil “Soğanlı mı, soğansız mı olur” diye ülke sorunu haline gelen bir yemek çeşidi!
Her ne kadar Vedar Milor Üstad noktayı koysa da bu yemek Bursaspor'un maç yaptığı ilçeden daha popüler !
İşte bu kadar mütavazı ve şirin bir ilçenin küçücük stadını bile dolduramayan kulübüne yenildi Bursaspor !
Yani rakip olarak söylemeye bile utanıyor Bursasporlular; ama sahadakiler yenilmeye utanmıyor !
Neyse işin manevi ve duygusal kısmını geçelim.
Hoca değişikliği hemen her takıma en azından ilk maçtan olumlu etki eder; ama bizim kulüp ‘değişik” olduğu için bize o da sirayet etmiyor.
Sahadaki oyun için Üzülmez’i eleştiremeyiz. Daha iki gün oldu geleli. Önceden tanımıyorsa çoğu futbolcunun adını bile öğrenememiştir.
Ancak sahaya çıkardığı 11 ile ilgili şöyle bir eleştiri olabilir.
Gönderilen Hoca’nınkilerden farklı bir kadro beklerdik açıkçası.
Kupa’nın yıldızı Ali Akman eğer “90 dakika oynayamam yorgunum” falan demediyse, bu maçta tahtaya adının ilk yazılması gerekendi.
Diğer yandan Lato’lu, Selçuklu, İgor’lu bir ilk 11 daha kadroyu görür görmez yüzlerimizi ekşitti.
Yanılmadığımızı da gördük. Defans oyuncusundan çok rakiplere refakatçılık -****luk da diyebiliriz- eden Lato, Her ne kadar ceza alanına 1-2 kez etkili girişler yapıp pozisyon hazırlasa da futbolculuğu tartışılır İgor ve sanırım yaşına hürmeten vazgeçilemeyen ! Selçuk.
Bu 11 için kimden fikir aldıysa Üzülmez Hoca bir daha O’nu dinlemesin yoksa oda üzülür, bizler de !
Maçın temposu fena değildi. İki takımda zaman zaman birbirine üstünlük kurdu; ama Bursaspor’da final pasları ve vuruş sıkıntısı yine en büyük problemdi.
Bir penaltısı verilmedi Bursaspor’un; ama yenen ikinci gol ise affedilecek cinsten değil.
Kaçanlar da öyle. En başta rakipler affetmiyor zaten.
Atamayana atarlar kuralı sekmeden Bursaspor’a işliyor.
O goller kaçtıkça “Eyvah” bunun acısı çıkacak diyoruz ve hiç yanılmıyoruz.
Burak Kapacak gençliğinin verdiği enerjiyi sakınmıyor. Koşuyor, boğuşuyor, mücadelesini veriyor; ama son hareket kötü olunca hepsi boşa gidiyor.
Burak Altıparmak sakatlıktan sonra kendine hiç gelemedi. Özer bir var bir yok.
Formunu büyük ölüçüde koruyan sadece kaleci Çağlar var desek yalan olmaz.
Bu sene Süper Lig’e dönmezsek Bursaspor’un toparlanma şansı olmaz diye sürekli vurguluyoruz.
Bunun için de kadroya takviye ihtiyacı olduğu çok açık.
Artık para mı toplanacak nasıl olacak bilmiyorum; ama bu şekilde olmaz.
Tabi o takviyeyi küme düşerken Samet Aybaba’ya refakat eden 4 dil bilen; ama futbolun dilini bilmeyen menajere yaptırmayın yine!
Yoksa çok tartışılan o Menemen soğansız olur belki domatesiz bile olur; ama Bursaspor’dan yine bir şey olmaz !