İş başa düştü

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

İş başa düştü
27-12-2019

İptal açıklamasını Belediye Başkanı Alinur Aktaş yaptı.

Vali bey ile birlikte bu konuda bir çabaları oldu. Siyasi baskıya gerek duymadılar demek ki ki iş adamları karşı durabildiler. Demek ki pek doğru bir strateji uygulanamadı. 2008'deki kampanyanın başarılı olma sebebi siyasi baskıyla olmasıydı.

Sonrasında Bursaspor’a destek kampanyasının iptali ile ilgili olarak tepkiler, beddualar, “Bunun hesabını sorarız” lar havada uçuşmaya başladı haliyle.

Hepsi de sonuna kadar haklı.

Tabii bu kampanya devam ettirilebilirdi diye de düşünmüyor değilim açıkçası. 

Red edenleri bir kenara bırakıp tüm şehre hitap eden bir organizasyona dönüştürülebilirdi.

Tekrar sürece dönelim Bursaspor’a iş adamları destek vermek istemedi.

Bu noktada iki kesim ve sebep var.

1-Birinci kesim, Bursasporlu değiller, dolayısıyla Bursaspor umurlarında değil. "Güvenmiyoruz bahanesinin" arkasına saklanıyorlar. Şu an medet umulanları geçtim duayen diye bilinenlerden bazılarının bile Bursasporlu olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla bizler gibi hissetmiyorlar, bizler gibi üzülmüyorlar. Ama ne kadar kötü bir tezattır ki Bursaspor'un içinde bulunduğu durumun da baş aktörleri onlar. O yüzden o "Güvenmiyoruz" bahanelerini tabir-i caizse yemiyoruz.  Her seçime burunlarını soktukları gibi Ali Ay'ın ikince kez seçilmesinde baş rollerdeydiler. Kampanyanın iptalinde de baş rollerdeler.

Anlayacağınız hem Bursaspor'u uçurumdan ittiler hem çıkması için dal uzatmıyorlar.

2-İkinci kesim ise Bursasporlular; ama son yıllarda yapılan yanlışlar, yolsuzluklar, hesabı verilemeyen paralar ve mevcut başkan’a gerçekten güvenmiyorlar.

Geçmiş yıllarda Bursaspor’a yüzbinlerce lira destek sağlamış, Bursasporluluğu ve samimiyeti tartışılmaz kişilerin bu sene bu güvensizlik nedeniyle tek bir forma almadığını biliyorum.

“Güvenmiyorum” diyor. 

Güvenmediği kişinin geçmişte yaptıklarına bakınca ister istemez hak veriyorsun.

Kulübe kendi ticarethanesinden iş yapıp para kazanan, o işle ilgili ortaya konan iddialara cevap veremeyen, şampiyon başkanı hapse düşüren, kulüpte var olan alacağını faiziyle yani fazlasıyla tahsil eden, seçilmek için çevresine, kendisini destekleyenlere türlü yanlışlar yapan birine insanlar nasıl güvensinler ki?

Taraftar da aynı şekilde.

Kaç forma satıldı, Kaç SMS atıldı?

Toplasak bu iki kampanyaya katılan taraftar sayısı 10 bini geçmez.

3 milyonluk şehirde 10 bin kişi !

İnsanlar güvenmediği yere para vermek istemiyor.

Bunu artık net olarak gördük ve anlamalıyız.

Tabii bu "Anlamalıyız"ı yukarıdaki birinci kesim için söylemiyorum, tekrar ifade edeyim.

Keşke o samimi Bursasporlular da son bir kez Bursaspor için destek olabilselerdi diyorum; ama olmadı maalesef.

Artık bu noktadan sonra  geçmişi hafızalarımızın bir köşesine hapsedip, şimdi ne yapmamız gerektiğini konuşalım, konuşmakla kalmayıp icraat yapalım.

“Bursaspor’un asıl duayeni de ileri geleni de Bursaspor taraftarıdır” derim hep.

Evet içlerinde hata yapanlar oldu mu, oldu. 

Mantıklı değil, 'normal taraftar psikolojisiyle' duygusal davranarak bizler de hatalar yapmış olabiliriz.

Bu saatten sonra herkes özeleştirisini yapıp, dersini çıkarıp Bursaspor’u bu sene Süper Lig’ê döndürmek için elinden geleni yapmalı.

Çünkü gördük ki kimseden hayır yok.

Birbirimizle kavganın, dövüşünde Bursaspor’a faydası yok.

Sürekli vurguluyorum takımda yetersizlikler var; ama bir şekilde Süper Lig’e çıkabilecek kapasite de var.

Rakipler R.Madrid, Barcelona değil. Onların da kadrolarını, oynadıkları topu görüyoruz.

İşte bu takımı da çıkartırsa taraftar çıkartır.

Maça gelenler, gelmeyen kırgınları ikna etsin bir şekilde stadı doldurup, en güçlü şekilde desteği verip futbolcuları motive etmek lazım.

Futbolcular boş tribünlerle motive olmaz.

O boş tribünler Bursaspor’u önemsiz hissettiriyor. 

Öyle "Tribünler boşken daha iyi destek olur" söylemlerine bakmayın.

Arada fark olmuyor. Tribünden az çok anlayan biri olarak bunu net olarak görebiliyorum.

O yüzden dolu tribünler her zaman daha etkilidir.

Ancak Bursaspor’un önemini içeride dışarıda herkese hissettirebilirsek ait olduğumuz yere döneriz.

Bunun için de güçlü görünmek gerekiyor. Hem futbolculara hem de bu takımdan nemalanan; ama gerektiğinde destek olmayanlara karşı.

Bu takım öyle ya da böyle Süper Lig'e elbet dönecek.

O zaman ilk yapılması gereken kulübü güven duyulan, o koltuğun ağırlığna yakışan birilerine emanet etmektir.

Bursaspor lige döndüğünde ise kırgın Bursasporluları tenzih ederek söylüyorum.

Bursaspor'u uçurumdan iten ve o uçurumdayken Bursaspor’u umursamayan, yalnız bırakan o ensesi kalınlara hak ettikleri verilir, verilmelidir de. Camianın en büyük problemi 'balık hafızalılık' yapıp o kişileri yine baş köşelere oturtmayalım.

Şimdi tek motive olmamız gereken bu kulübe maddi, manevi ve tribünden elimizden gelen desteği vermektir.

Bursaspor'un kurtuluş savaşı şimdi başlıyor.

Bursaspor'un bu savaşı kazanması için tek ihtiyacı olduğu şey de O'nu gönülden sevenler ve onların vereceği destektir.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?