"Tescildi, iptaldi" derken federasyon sağlık açısından risk alarak futbolun doğrusu yönünde bir karar aldı ve "ligi sahada bitireceğiz" dedi.
Sağlık endişesiyle haklı olarak karşı çıkan futbolcular ve teknik adamlar oldu; ama sonuçta her sektörde normalleşme olacağına göre futbolda da olması normal. Salgını bizden çok daha hasarlı geçirmekte olan ülkeler bile futbola dönüyor sonuçta.
Başlama tarihi ile ilgili son karar 28 Mayıs'ta netleşecek.
Eğer sağlık konusunda büyük bir sıkıntı yaşanmazsa bu kararın ligin sonucu tartışmalarının önüne geçmek adına en doğrusu olduğu açık. Yıllar boyu sürecek tartışmalar yaşanmayacak.
Tabi bu kararın ardından kulüpler değişik aksiyonlar aldılar. Son olarak federasyon ve kulüpler arasında yapılan interaktif toplantıda bazı kulüplerden “Bu sezon küme düşme olmasın” önerisi geldi.
TFF Başkanı Nihat Özdemir bugün yaptığı açıklamada, “Bu sezon Süper Lig'de düşme olmaması ve gelecek sezonun 21 takımla oynanması için 7 kulübümüzden başvuru aldık." ifadelerini kullandı.
“Bu sezon küme düşme olmasın” önerisini getiren kulüpler tahmin edeceğiniz gibi küme düşme riski olan ligin son 7 sırasındaki ekipler.
Yani Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Konyaspor, Yeni Malatya ,Rizespor, Ankaragücü ve Kayserispor kulüpleri
Göztepe, Beşiktaş ve Fenerbahçe ise bu öneriye çekimser kalmışlar. Onlar alt sıralarda olsalardı bu listede olurlardı tabi ki.
Bu kulüplerin Türk futbolunu değil de kendileri düşünerek böyle bir öneri getirdikleri ortada.
Böyle bir öneriyi geçen sene Bursaspor’un o zamanki Başkanı Ali Ay’da dile getirmişti; ama federasyonu geçtim kendi camiasından bile destek görmemişti.
Ligin şampiyonu, Avrupa’ya gidecek olanlar nasıl lig sonunda herkes tarafından kabul edilecekse küme düşme de o şekilde kabul edilmek zorunda.
Süper Lig şampiyonluğu olan Bursaspor bile ettiyse her kulüp edecek.
Federasyon başkanı Nihat Özdemir her ne kadar “Konuyu değerlendireceğiz” dese de bu öneriye göre hareket edileceğini düşünmüyorum.
Edilmemeli de zaten.
Gelelim Bursaspor’a…
Bursaspor çalışmalarını İbrahim Yazıcı Tesislerinde sürdürüyor.
Şu ana kadar kulağımıza gelen bir olumsuzluk da yok.
Çok şükür ki yapılan iki COVID19 testinden de Timsah pozitif vakasız çıktı.
Bayram sonrası daha serin bir yerde kamp planlanıyor ama havaların serinleyeceği de ifade ediliyor.
Bursa’da sıcaklık yirmili değerlere düşecekse kampa gitmenin çok da gerekli olmadığı görüşündeyim.
Gidilirse orada Özlüce’deki gibi izolasyon sağlanabilir mi ? Bu önemli bir risk.
Bu arada yıllardır Uludağ’a iki futbol sahası yapamayan yetkilileri ve otel sahiplerini de anmadan geçemeyeceğim.
Bursaspor orada hem kondisyon depolar hem de çalışırdı.
Başka bir şehre gitmek zorunda da kalmazdı.
Neyse konuya dönelim…
Timsah’ın ayakta kalabilmesi için Süper Lig’e dönmesi şart oğlu şart.
Bursaspor ligin üçüncü sırasında, ilk iki için hala şansı varken bunu iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Kalan maçlar Keçiörengücü, Adana, Giresun, Altınordu, Menemen, Hatay takımlarıyla.
Bursaspsor’un bu ekiplerin hepsini yenebilecek gücü var mı var.
O zaman iş iyi hazırlanmaktan ve konsantrasyondan geçiyor.
Bu görev de malum İbrahim Üzülmez’e düşüyor.
Yönetim de mali konularda elinden gelenin fazlasını yapmalı ve oyuncuların kafasının rahat olmasını sağlamalı.
Bursaspor için riske girecek en ufak bir şans bile yok.
Bu sene ya çıktık ya çıktık. Aksi taktirde uçurumdan aşağı yuvarlanır gideriz.
Tüm camia ve şehir kalan 6 maçta elimizden ne geliyorsa yapmamız lazım.
Zira Başka Bursaspor yok.