Bu ligde hiç yer almaması gereken Bursaspor, yapılan yanlışlarla bunu yaşadı.
Bu ligden lider olarak çıkması gerekirken yine yapılan yanlışlarla şu an Play-Off’a kalma ve oradan çıkma hesapları yapıyoruz.
Bursaspor camiası ve taraftarı, kendilerinin muhatabı olamayacak kalibredekilerle muhatap olmak zorunda kalıyor.
Geçen seneye kadar sadece televizyondan izleyebildikleri Bursaspor ve taraftarıyla aşık atmaya çalışanları görüyoruz.
Alt ligde yer alınca ister istemez yaşıyorsunuz bunları.
Bu noktaya nasıl ve kimler yüzünden geldiğimizi camianın her mensubu biliyor, dillendirmese de biliyor.
Bursa’da siyaset ve iş dünyasında kentin ileri gelenleri var; ama o ileri gelenler Bursaspor’un ihtiyacı olduğu zaman o ileri gelenliklerini göstermiyor.
Çünkü ne yardım sözlerini, söz verdileri oranda tutabiliyorlar ne de sahneye çıkmaları gereken yerde sahneye çıkabiliyorlar.
O sahneye Bursaspor’un ihtiyacı olduğu zaman değil, kendi ihtiyaçları oldukları zamanlarda çıkıyorlar.
Buna ilaveten camianın ileri gelenleri denen eski başkanlar ve yöneticilerden de gereken destek 1-2 istisna hariç gelmiyor.
Egolarını tatmin etmek için veya kulübü arka plandan yönetmek için seçim zamanları piyasaya çıkıyorlar.
Neyse maçlar bitene kadar yani bir süreliğine bu haklı eleştirilere ara verip futbolcuların performansını artırmak için elimizden geleni yapmak zorundayız.
Zira Bursaspor’un kaderi şu an tamamen futbolcuların elinde.
İrfan Buz’un sık kullandığı “Odaklanma” olayı çok önemli.
Bursaspor kulübü şu an verdiği mücadelede sadece taraftarın manevi desteğini arkasına almış durumda.
Play-Off’ta VAR sitemi uygulanacak.
Süper Lig’de bu sistem Bursaspor’un canını çok yakmıştı; ama bu kez VAR uygulamasının olması daha iyi olacak düşüncesindeyim.
Malum hedefine ulaşmak için sağı solu oynayan bazı kulüpler var.
Bursaspor’un o taraklarda bezi olmadığından, oynanacak final maçları için VAR sistemi bir nebze olsun avantaj olacaktır.
İfade ettiğim gibi her şey Bursasporlu futbolcuların elinde artık.
Hatay maçı ve Play-Off’ta lig boyunca sergiledikleri performansın çok ama çok üstüne çıkmak zorundalar.
Bunu hem taşıdıkları arma ve forma için yapmalılar hem de kendileri için.
“Kendileri için” diyorum çünkü lig başından beri yeterli olmasa da bir mücadele verdiler, hem o mücadelenin anlam kazanması, hem de kariyerlerine katkı sağlaması açısından Bursaspor’u Süper Lig’e döndürmeleri çok önemli.
Bir işin maddi boyutu var ki hepsi için bu en önemlisi.
Yani günümüz futbolcuları için bu böyle.
Bütün futbolcuların alacakları Süper Lig’e çıkış zamanına ertelenmiş durumda.
Aylardır sadece maç primlerini alabiliyorlar. Başkan Mestan “Lige çıkalım size olan borçları kapatacağım” sözünü verdi.
Futbolcular da mevcut mali tabloyu görüp razı oldular.
Mesut Mestan bu sözü lige çıkınca elde edilecek gelire güvenerek verdi.
Dolayısıyla Süper Lig’e dönülmezse öyle bir para gelmeyeceğinden, futbolcuların alacakları başka bir bahara kalır.
Bu mali tabloda o bahar hangi bahar olur onu da kestirmek güç haliyle.
Söz verilen 3 milyonluk bir Süper Lig’e dönüş primi de var.
Yani Lig’e dönüş ceplerin dolması demek. Aksi bir durum ise cep delik cepken delik demek.
Bu yüzen futbolcular armayı, formayı yeterince düşünmüyorlarsa bile kendilerini düşünerek oynamaları gerektiği ortada.
Kısacası siz bilirsiniz futbolcu kardeşlerimiz.
Sadece birkaç maç dişinize tırnağınıza takarak hem alacaklarınızı hem de ortaya konan Süper Lig'e dönüş primini almanız elinizde.
Bu rakamlar da öyle az buz değil hani.
Asgari ücretliyi geçtim üst düzey çalışanların bile yıllarca çalışsa; ancak elde edebileceği rakamlar bunlar.
Siz futbolcular ise buna sadece birkaç maçta iyi mücadele ederek ulaşabilirsiniz.
Kısacası hem Bursaspor camiası için hem de kendiniz için kalan maçlarda en üst seviyede mücadele etmeniz, savaşmanız gerektiği ortada.
Çıkın canınızı dişinize takın, savaşın ve Bursaspor’u Süper Lig’e çıkarın.
Hem camiayı hem de kendinizi bu sıkıntıdan kurtarın.