Yazıma tahtanın kapalı olasına neden olan ve alacaklarını peşin ve faiziyle isteyen futbolcularla başlamak istiyorum.
Bir futbolcunun kanuni hak edişi sözleşmede yazan rakam olsa da, aslında bana göre sahada verdiği performanstır.
Tabi ki şampiyon Bursaspor’u küme düşüren yeteneksizlerin, ruhsuzların bu işine gelmiyor ve mukavelede yazan rakamı üstelik faiziyle istiyorlar.
Kendileri zarar edemezlermiş ! Peki Bursaspor’u küme düşürerek verdikleri zararı neden hiç düşünmüyorlar ?
Çünkü böyle bir şeyi düşünmek için düzgün bir karaktere sahip olmak gerekir.
"Alacaklarını tamamen silsinler" demiyorum; ancak bu duruma düşürdükleri kulübün kurtulması için borçta indirim, ödemelerde de kolaylık yapmalılar.
Bursaspor'un önünü açmazlarsa hiçbir şey alamayacaklarını idrak etmeliler.
Gerçi kulüp zor durumdayken elini cebine atıp 100 liralık Hatıra Kombineleri bile almayanları düşününce Bursaspor’la hiçbir gönül bağı olmayan futbolculardan bunu istemek biraz ütopik oluyor ya !
ESKİ BAŞKANLAR BU KONUDA DA SUÇLU
Alacaklıların bu acımasızlığında onlarla diyalog kurmayan, telefonlarına çıkmayan, sözlerini tutmayan eski yönetimlerin de çok ama çok büyük suçu var. Adamın borcunu geciktiriyorsan, çık karşısına konuş. Konuşmayı geçtim külhanbeylik yapanlar bile oldu.
Kendi işlerinde böyle yapasalar başarına gelmedik kalmaz.
Eski yöneticilerin bu konudaki hatasını da yeni yönetim çekiyor.
Gelelim İkinci Başkan Emin Adanur’un son açıklamalarına…
Bakın Adanur Sosyal medya hesabından ne demiş..
"Tek topa vurmadan 7 milyon alacağı olan, Bursaspor markasıyla kendini dünyaya tanıtan ve bu kulüpten ekmek yiyip sırtını dönen futbolcuları, dövizde bile %18 faize imza atılan sözleşmeleri gördüğüm için sitem ettim.
Daha düne kadar 550 milyon TL diye açıklanan borcun, 10 gün sonra 850 milyon TL olduğunu gördüğüm için sitem ettim. 3-70-80 milyon TL diye bilinen transfer tahtası borcunun 150-160 milyon TL olduğunu gördüm için sitem ettim.
Koca koca insanların, kendi istikbal ve keyifleri için Bursaspor markasını nasıl bu hale getirdiğini gördüğüm için sitem ettim. Arkadaşlar, emin olun hiç şikayet etmiyorum, sadece Bursaspor'u bu halde gördüğüm için çok üzüldüm. Ama hiç merak etmeyin.
Kuracağımız 'Yolsuzluk Komisyonu' Bursaspor'u bu hale getirenleri tek tek ortaya çıkaracak ve sizlere açıklayacağız. Bu arada, gönlünüz rahat olsun, söz verdiğimiz gibi o tahta açılacak. Bize inanın ve güvenin."
BORÇ 850 MİLYONSA DENETLEME KURULU AÇIKLAMA YAPMALI
Borç Kamat Yönetimi ve Denetleme Kurulu tarafından 550 milyon lira olarak açıklanmışken, Adanur 850 milyon gibi bir rakamla karşılaştıklarını ifade etti.
Burada haliyle gözler Tayfur Serdar Güllülü’nün başkanlığındaki Denetleme Kuruluna dönüyor.
Bu 850 milyon rakamı doğru mu değil mi?
Doğruysa bunu Denetleme Kurulu olarak nasıl tespit edemezler?
Bu konuda açıkçası kamuoyu tatmin edici bir açıklama bekleyecektir.
Adanur kulübü borç batağına sokan sözleşmelerden de yakınmış.
Son derece haklı.
Zira Bursaspor, Erkan Körüstan döneminden bu günlere kadar “Bazı” menfaatçi yöneticilerin, profesyonellerin, menajerlerle birlikte ortak çalışmasıyla bu sözleşmelere mahkum edildi.
Bu işbirliğini yapanların hepsi de bu sözleşmelerden paylarını aldı !
Kulüp de borç batağına battı.
YOLSUZLUK KOMİSYONU
Emin Adanur açıklamasının sonunda “Yolsuzluk Komisyonu” kuracaklarını ifade etmiş.
Divan Kurulu denen başkanlık kurullarındaki kişiler yüzünden işlevsiz bir yapı, oradan bu konuda bir fayda göremedik.
Denetleme Kurulu da görülüyor ki eksik kalıyor.
Bu konuda dürüst, cesaretli ve bağımsız isimlerle bir komisyon kurulmasını destekliyorum.
Bursaspor’u zarar ettiren, soyan, kulüpten menfaat elde eden, vermediği paraları almak isteyen, başkan, yönetici, hoca, antrenör, menajer, profesyonel, kulüp çalışanı, medya mensubu, kongre üyesi, taraftar her kim varsa çıkartılsın ortaya.
Zira menfaatçilerin, hırsızları bulup ortaya çıkarmadan bu soygunları önleyemeyiz.
Bursaspor’u zarar ettirenler ve soyup soğana çevirenler hesabını verip camiadan uzaklaştırılmadan Bursaspor'a ve bizlere rahat yok.