Ukrayna Devlet Vladimir Zelenskiy’nin göreve geldiğinde,
“Makam odalarınıza benimki yerine çocuklarınızın fotoğrafını asın ve ne zaman bir karar alacak olsanız onların gözlerine bakın.” Şeklindeki sözleri gerçekten çok önemli.
Bu kısma yazının sonunda geleceğim…
Siyasetten falan bahsetmeyeceğim. Zira siyasilerin büyük; ama çok büyük çoğunluğu aile fotolarını asamaz.
Çünkü çocuklarının yüzüne gönül rahatlığıyla bakacak yüzleri yok. Aslında aynaya bile bakamamaları lazım da neyse !
Futboldan bahsedeceğim de orada da durum farklı değil.
Dürüstlük, vefa, adalet, samimiyet, haram yememe gibi karakter sahibi, düzgün insanların sergileyeceği davranış biçimini futbolun başrol oyuncularından da maalesef göremiyoruz.
SAMİMİYET
Önce samimiyetten başlayalım.
Söz konusu Bursaspor’a samimi olarak destek olmaksa kişilere bakmadan bu yapılmalıdır.
Bakın hiç hoşuma gitmese de kendimden bir örnek vereyim.
Yeni bir seçim atlattık. Üç başkan adayı vardı.
Seçimin iki aday arasında geçeceği belliydi.
Benim o iki adaydan birisi ile aram gayet iyi, diğeri ile ise bana aksettirilen ve benimle alakalı bir bilgi nedeniyle iyi değildi. Açıkçası kızgındım da.
Kongre salonuna geldiğim andan itibaren bana “Kime oy verelim?” diye soran dostları aram iyi olan başkan adayına değil, kızgın olduğum başkan adayına yönlendirdim. Çünkü O’nun bu işi daha iyi yapabileceğine inanıyordum.
Kişisel problemimi Bursaspor’un durumu ile bugüne kadar hiç karıştırmadım.
Bu olayda da zaten farklı davranamazdım, öyle de yaptım.
Hayatta bu tarz çok şey yaşadım da anlatmak istemiyorum, bu tek örnek yeterli.
Ancak pek çok kişide maalesef bu samimiyeti göremiyorum.
Sevmediği desteklemediği veya problemi olduğu kişileri değil desteklemek, köstek olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yetmiyor başarısız olsun diye dua ediyorlar.
“Bizden olmayan başarısız olsun” veya “Bizden çıkmayan fikri desteklemeyiz” zihniyeti camianın önemli bir kesiminde hakim durumda.
Siyasisinden, eski yöneticilere, medyasından taraftarına kadar her kesimde bu içten pazarlıklı kişilerden var.
Samimi bir Bursasporlu ya da Bursaspor’a samimi olarak yardım etmek isteyenler, kişi ayırt etmeden desteklerini verirler, vermelidirler.
Çünkü o destek Bursaspor’a veriliyor, şahıslara değil.
Emin Adanur ve ekibini kongrede ve şu ana kadar destekledim.
Yarın kulübü etkileyecek hatalar yapmaya başlasınlar -Dilerim ki olmaz, böyle devam ederler- anında kalemimi sivriltirim.
Ama iyi işler yaptıkları müddetçe yanlarındayım.
Samimi Bursasporluysan veya Bursaspor’a destek olabilecek bir makamdaysan kişilere değil, icraata bakacaksın.
Hele ki şu an olduğu gibi Bursaspor için bir savaş veriliyorsa o savaşı verenlerin yanında olacaksın karşısında değil.
Zira bu zor günlerde kim destek oluyor, kim köstek oluyor hepimiz hafızalarımıza kaydediyoruz.
DÜRÜSTLÜK – VEFA – AHLAK
Yazının girişindeki örneğe dönecek olursak.
Başkanlar, yöneticiler, futbolcular, menajerler
Acaba kaç tanesi çocuklarının yüzüne hadi yüzünü geçtim fotoğrafına gönül rahatlığıyla “Ben size haram lokma yedirmedim, kimsenin hakkına girmedim” diyerek bakabilir?
Hemen cevap vereyim. Özellikle transfer işlerindekilerin yüzde 90’ı bakamaz.
Yani içlerinde birazcık da olsa vicdan olan bakamaz.
Yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın hakkına giriyorlar.
Alın işte son örnek…
Bursaspor’a geldiği andan gidene kadar doğru düzgün katkı yapmamış bir futbolcu çıkıyor, transfer yasağının kaldırılması için verilen mücadeleye çomak sokuyor.
Neymiş alacağının tamamını bir kerede istiyormuş.
Sen vermen gerekeni Bursaspor’a verdin mi ki?
Sizlerin beceriksizliği, iş ahlaksızlığı yüzünden Bursaspor bu halde. Bursaspor’un sizin yüzünüzden kaybettiği paranın, itibarın farkında mısınız?
Ya da bunların sonucu olarak üzdüğünüz yüzbinlerce insanın farkında mısınız?
Değilsiniz. Zira olsanız böyle davranmazsınız. Yani azıcık karakter sahibi iseniz davranmazsınız.
Bir de o futbolcu çıkıp açıklama yapmış “Karşınızda 20 yaşında çocuk yok” diye efelenmiş!
Senin karşında da Çatladıkapıspor yok !
Ayrıca sen çıkıp o açıklamayı bize değil. Çoluğuna çocuğuna yap, yapabiliyorsan.
“Ben Bursaspor’a gittim. Zerre kadar katkı vermedim; ama hak etmediğim çuvalla para istiyorum.” Desene ailene, çoluğuna çocuğuna diyebiliyorsan.
Hiç sözleşme martavalı falan okumayın.
Bir futbolcunun hak ettiği, kanunen sözleşmede yazan olsa da adalet ve dürüstlük terazisinde sahadaki performansı kadardır.
“Ben bu takımı düşürdüm veya çıkaramadım zarara uğrattım, paramın hepsini almayayım” deme yüksek karakterini sizlerden zaten beklemiyoruz da en azından yüzbinlerce insanın mutluluğuna engel olacak şekilde davranmayın be kardeşim.
Kulüpler var olmazsa sizler de bu piyasada var olamazsınız.
Sahadaki performansınızla koskoca camiaların kaderiyle oynuyorsunuz bari masa başında ekmek yediğiniz yere karşı biraz vefalı ve dürüst olun ve gereken kolaylığı sağlayın.
Bunu ekmeğini yediğiniz kulüp için yapmak istemeseniz bile kendiniz ve aileniz için yapın.
Zira ömür boyu onlarla yüz yüze bakacaksınız.