Dışarıdan pek öyle görünmüyor olabilir; ama en zevk aldığım yazılar, başarıyı övdüğüm yazılarımdır.
Ancak son yıllarda yaşanan başarısızlıklar ve göz göre göre yapılan yanlışlar, ihanetler beni bu tarz yazılar yazmaktan mahrum bıraktı.
Yapılan yanlışları dile getirmekten, kalem değil, adeta kılıç sallar gibi olduk.
Şükür ki bugün sevdiğim türde bir yazı kaleme alabiliyorum.
Peki bu kimler sayesinde? Emin Adanur ve arkadaşlarının sayesinde.
Transfer yasağını kaldırarak sadece beni değil yüzbinlerce Bursasporluyu mutlu ettiler.
Son 7-8 yıldır türlü travmalar yaşayan, üzüntü üzerine üzüntü çeken, rencide olan, hayal kırıklıkları yaşayan yüzbinlerce insanı bu şekilde mutlu etmek çok ama çok önemli.
Bir kulübün FiFA tarihinde aynı anda 44 problemli dosyasının olduğu bu zamana kadar görülmüş şey değildi.
Üstelik 800 milyona yakın borç da cabası.
Hal böyle iken seçim öncesi genç bir adam çıkıp “Ben Bursaspor’un transfer yasağını kaldıracağım ve bu kulübü ait olduğu Süper Lig’e çıkaracağım” deme ve sözünü verme cesaretini gösterdi.
İnanmayanlar oldu, şüpheyle bakanlar oldu. Diğer adaylara güvenmediği için bu genç adamın başarabileceğine kendini inandıranlar oldu.
Hepsi de kendilerince haklıydılar.
Çünkü bu genç adamı tanımıyorlardı. Tamam başarılı bir iş insanı, pek çok alanda yatırımları falan var; ama camia yaşadıklarından kime güveneceğini şaşırmıştı artık.
Hepimizin ağzı sütten yanmıştı bir kere. Yoğurdu değil, dondurmayı bile üfleyerek yer hale gelmiştik.
Gençliği, tecrübesizliği ve camianın O’nu pek tanımaması soru işaretlerini artırıyordu.
Ben ise “Tecrübelileri ve tanınanları da gördük” diyerek o kısma hiç takılmadım.
Tabi ki seçim öncesi ben de net değil ve çekimserdim. Ancak “Pablo kulübü FİFA’ya şikayet etmemiş, önce O’nun parasını ödeyeceğiz” demesi beni kazanmasına yetti. “Bu hakkaniyete sahip bir insan desteği hak ediyor” dedim kendi kendime. Sonrasında personel maaşlarına bakıp “Bu parayla geçinilmez” deyip zam yapması hiç alışkın olmadığımız davranışlardı ve karakteri konusunda yanılmadığımı gösteriyordu.
Tabi ki bu arada bunları yaparken transfer tahtasının açılması için ekibi ile birlikte büyük bir mücadele veriyordu.
O mücadele sırasında kimseden medet ummuyor, çaktırmadan taş koymaya çalışanlara da hadlerini bildiriyordu.
Bu süreçte bir sürü kulüple, menajerle, futbolcuyla günlerce pazarlık yaptılar.
Bursaspor’un haklarını korumak ve tahta sonrası kulübün sıkıntı çekmemesi adına pazarlıklarda sürekli taktik-stratejik savaşlar yaşandı.
VERİLEN SÖZLER TUTULUR OLDU !
Ve sonunda bugün, son yıllarda unuttuğumuz bir şey yaşadık ve Bursaspor Camiasına seçim öncesi verilen bir sözün tutulduğuna şahit olduk.
Evet Adanur ve yönetim kurulundaki arkadaşları büyük bir özveri ve çabayla verdikleri sözü tuttular ve Bursaspor’un Süper Lig’e dönüşüne en büyük engel transfer yasağını kaldırdılar.
Ayrıca kapıda bekleyen -9 puan silme cezasına da engel oldular.
Aslında uçuruma yuvarlanacak kulübü tutunacağı son dal oldular da diyebiliriz.
İfade ettiğim gibi en önemlisi bunu yaparken Bursaspor’un aslında kimseye ihtiyacı olmadığını gösterdiler ve camiaya güven kazandırdılar.
İYİ Kİ O’NA KALMIŞ
Adanur başkan adaylığını açıklarken “Bu işi başarabilecek kimse çıkmıyor bu iş bana kaldı” demişti.
Şimdi ise tüm camia “İyi ki Sana kalmış” diyor.
Tabii şu an her şey bitmiş değil. Şimdi işin ikinci ve diğer önemli kısmı başlıyor.
O da transferler. Zira bu emeklerin boşa gitmemesi için transferde isabet çok önemli.
Zira tek atımlık barutumuz kaldı ve 10’a yakın transfer düşünülüyor.
Yönetim transferde de başarılı olurlarsa, şampiyon Kulüp Süper Lig’e ‘Emin’ adımlarla yürüyüşe geçer.
Zira camia şimdiden büyük bir sinerji yakaladı. Ki bu Bursaspor için başarıya giden yolda çok önemlidir.
Taraftar grupları “Kırgınlıkları, küskünlükleri bir kenara bıraktık Omuza omuza, kolkola geliyoruz” mesajları yayınlıyorlar.
Camia yönetime teşekkür ediyor. Tabi ki sadece teşekkür yetmez. Maddi manevi hepimiz yanlarında olmalıyız.
Evet başlıkta da ifade ettiğim gibi Bursaspor transfer yasağını kaldırdı ve bu sezon inşallah evine geri geliyor.
Bursaspor Camiası’nın bir ferdi olarak başarıları için Emin Adanur ve ekibine teşekkür ediyor, bundan sonrasında da bu başarılarının devam etmesini diliyorum.
Sizlerden de bir haftalık kısa bir ara için müsaade istiyorum.