Çocukluğumdan beri sürekli evinde ve çevresinde hayvan dostları olmuş, balık bile tutamayacak derece azılı bir hayvan sever olarak zaman zaman ülkenin farklı şehirlerinde yaşanan hayvan katliamlarını dehşet ve üzüntüyle izliyorum.
Bazı sevgisiz, ruhu ve geni bozuk insan müsveddelerinin yanı sıra bazı resmi kurumlar da böylesi katliamlar yapabiliyor.
Dünya'nın sadece insanlara ait olmadığını idrak edemiyorlar.
Öncelikle bir heves evcil hayvan alıp sonrasında bakmaktan vazgeçip sokağa salan duyarsız insanlara da kızmamak mümkün değil. Yazlık beldeler sokağa atılmış böyle can dostlarla dolu. Hatta İstanbul Belgrad Ormanları’nda bu şekilde 10 bine yakın köpek olduğu ifade ediliyor.
O köpeklerin açlıktan birbirlerini yedikleri söyleniyor.
Lütfen gerçek bir hayvan sever değilseniz “Bakacağım” diyerek hayvan almayın.
Zira gerçek bir hayvan sever evine aldığı dostunu asla; ama asla bir yere terk etmez.
Sonra o terk edilen canlar sokaklarda veya barınaklarda katlediliyor.
Son örneği İstanbul’da yaşandı ve bende bu konuda birkaç kelam etmek istedim.
Peki ne oldu İstanbul’da?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevinin yakınındaki bahçede kazılmış çukur içerisinde, çürümeye bırakılmış onlarca kedi ve köpek cesedi bulundu. Her geçen gün artan kokuyu takip eden çevre sakinleri bazıları poşetlere konmuş yakılmış yüzlerce kedi ve köpek cesedi ile karşılaştı.
Olayın Kamuoyuna duyulmasının ardından İ.B.B Başkanı Ekrem İmamoğlu “Görüntülerin kabul edilemez olduğunu sorumluları için gerekeni yapacaklarını” söyledi.
Giden canlar için İmamoğlu’nun bu açıklamasının kıymeti yok.
İnşallah İmamoğlu bundan sonrası için sözünü tutar da başka cinayetler işlenmez.
Aynı konuda yani hayvan dostlarımız konusunda Bursa’ya baktığımızda ise mutlu olmamak elde değil.
Bursa şehir olarak hayvanseverlikte ‘tarihten gelen geleneğini’ sürdürüyor diyebiliriz.
Evet tarihten gelen gelenek diyorum; çünkü Dünya’nın ilk hayvan hastanesi Gurabahane-i Laklakan 19. Yüzyılda Bursa’da kurulmuştu.
Merkez bir süre faaliyetlerine ara verse de geçtiğimiz yıllarda tekrar açıldı.
Gurabahane-i Laklakan tabi ki tarihsel değeri ile sembolik bir yer.
Onun dışında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın sosyal belediyecilik faaliyetleri kapsamında iki yıl önce hizmete açtığı Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi, kısa sürede hayvan severlerin uğrak noktalarından biri haline geldi. Özellikle trafik kazasına maruz kalan veya sokakta hasta ve bitkin halde bulunan kedi ve köpekler, hayvan severler tarafından Sokak Hayvanları Tedavi Merkezi’ne getirilirken, can dostların tedavileri veteriner hekimler tarafından titizlikle yapılıyor.
Yetkililer Büyükşehir Belediyesi’nin Alo 153 hattı veya Beyaz Masa birimi üzerinden kolaylıkla merkezle temasa geçebileceğini ifade ediyorlar.
Yani sokakta yaralı bir hayvan görürseniz bu numarayı arıyorsunuz ve gerekli müdahale hemen yapılıyor.
Şehrin birçok noktasında yer alan kedi evleri ve yemek ve su kapları da Bursa’ya özel bir uygulama.
Koyu bir hayvan sever olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı ve bu konuda emek veren tüm yetkilileri kutlarım.
Zira hayvan dostlarımız Allah'ın bize emanetidir.
O emanete Bursa Şehri yetkililer vasıtasıyla gerektiği gibi sahip çıkıyor.
Bu da bizleri çok mutlu ediyor.