Bugün iki konudan bahsedeceğim ilki futbolun içine çöreklenmiş “Menajerlik” adı altındaki çete oluşumları, diğeri ise işinin hakkını vermeyen veya veremeyenler yüzünden Bursaspor’un elinden kaçan İsmail Yüksek gibi yetenekli altyapı oyuncuları…
Öncelikle şu menajer çetesinden bahsedelim.
İçlerinden işlerini düzgünce yapmaya çalışanları tenzih ediyorum. Onlar bu yazacaklarımı üzerlerine alınmasınlar.
Bursaspor bu “Menajer” kılıfı altındaki çete oluşumlarından en çok sıkıntı çeken kulüp durumunda.
Şu an kulübün 800 milyon lira borcunun müsebbibi de aslında bu çeteleşmiş menajerler ve onlarla iş tutan veya onlara inanan iş bilemez başkan ve yöneticilerdir.
Bu futbol çetelerinin tamamen menfaat üzerine kurulmuş düzenleriyle ağlarına düşürdükleri kulüplerden biri de Bursaspor.
BURSAPSOR'DAN İNTİKAM ALMA PEŞİNDEKİ BİR MANAJER
O çetenin başında da malum menajer var.
Hangi futbolcuya el atsanız O veya kumanda ettiği ve ağında yer alan bir menajer karşınıza çıkıyor.
Özellikle son 10 yılda Bursaspor’un içine girmiş adı şike dahil pek çok ahlaksız işle anılan, yargılanan bu menajer bozuntusu, şu aralar Bursaspor’dan intikam alma peşinde.
Evet intikam almak istiyor çünkü Bursaspor artık ondan oyuncu almıyor. Bursaspor artık O’nun değirmenine su taşımadığı için de Bursaspor’un önünü kesmek için önüne her türlü taşı koyuyor.
Bakın bu “intikam” meselesi benim yorumum falan değil. O’nunla çalışan eski bir Bursasporlu futbolcunun bizzat ifadesidir.
Yıllarca Bursaspor’a getirdiği ve sattığı futbolcular üzerinden “Bazı” başkan, yönetici, kulüp menajeri, antrenör ve futbolcular ile paraları kırışan ve dümenini yürüten bu futbol ve kulüp düşmanı şahıs, yine sahneye çıktı ve Bursaspor üzerinden oyunlar oynamaya başladı.
Son icraatını da dün yaşadık. Kulübe 5 milyon liralık haciz gönderen bu şahsın amacı da derdi de ifade ettiğim gibi belli.
Ama artık birilerinin bu şahsa dur demesi gerekiyor.
Evet çeteleşen, organize bir suç örgütüne dönüşen ve kulüpleri sömüren bu menajer ve ona hizmet eden diğer bazı menajerlere artık TFF’yi geçtim Devletin dur demesi şart.
Alenen kulüpleri batıran, bazılarını da batma noktasına getiren bu “Menajerlik Çetelerine” Önce Devletin en üst kademelerinin sonra da futbol federasyonu yetkililerinin ‘Görevlerini yaparak’ engel olması ve sonrasında cezalandırıp futboldan uzaklaştırmaları şart oğlu şart.
Futbol kulüpleri Türk futbolunun içine sızmış bu asalaklardan ve çetelerden acilen kurtarılmalıdır.
Aksi takdirde köklü kulüpler yok olmaya devam edecekler.
Ülkeyi ve futbolu yönetenler bunu nasıl görmez. Ya da görmek mi istemez acaba?
Bu konuda kulüpler de, futbolcular da iş birliği içerinde olmalılar.
Kim iş birliğine yanaşmıyorsa, o çete menajerlerle iş tutuyor demektir.
İSMAİL YÜKSEK NASIL ELDEN KAÇTI ?
Gelelim Bursaspor’un emeklerini boşa çıkaran, kulübün maddi manevi kazançlar elde etmesine neden olan iş bilmezlik konusuna...
Samsunspor maçında sahada yıldızlaşan İsmail Yüksek’i hepimiz izledik.
Futbol kalitesiyle, yetenekleriyle, oyun zekasıyla herkesi kendine hayran bırakan İsmail Yüksek, Bursaspor’un bu sezon Fenerbahçe’den kiraladığı bir oyuncu.
Ancak İsmail’in Bursaspor altyapısında yetişmiş ve sonrasında elden kaçırılmış yetenekli oyuncuların son örneği olması konunun can sıkıcı tarafı.
İsmail’in ayrılış hikayesi ile ilgili Bursa dışında birçok kulüpte Teknik Direktörlük yapan Algun Erdem’den telefon aldım.
Algun Hoca neden “Bursa’da değil de Bursa dışında” kulüplerde hocalık yapmak zorunda kalıyor o da ayrı bir konu tabii. İşinin hakkını vermek değil de birilerine yakın olmak, karar mercileri veya onlara etki eden noktalarla iyi ilişkiler içinde olmayınca böyle oluyor demek ki !
Şimdi Algun Erdem’in İsmail’in elden kaçırılışı ile ilgili anlattıklarını özetliyorum.
İsmail Yüksek Ali Ay döneminde Bursaspor’un alt yapısı konumundaki Yeşil Bursa takımında forma giyiyor. Genç oyuncu yeteneğiyle de hemen kendini fark ettiriyor. O dönem yeşil Bursa’yı çalıştıran Algun Erdem de İsmail Yüksek’i gerekli kişilere bildiriyor. Hatta şu an Bursaspor Kulüp Başkanlığı görevinde bulunan Hayrettin Gülgüler de bu konuda Algun Erdem’e destek oluyor.
Ancak her ikisi de ne yaparlarsa yapsınlar “Bizde böyle oyuncu çok var” yanıtını alıyorlar.
Sonrasında daha da vahim bir gelişme oluyor ve Yeşil Bursa takımı kapatılıyor. Yaklaşık 130 oyuncu ortada kalıyor. Algun Erdem diğer bazı antrenörler de oyuncular ortada kalmasın diye özellikle en yetenekli olanları kulüplere dağıtma çabasına giriyorlar. İsmail Yüksek de onlardan biri.
İsmail, Yıldırımspor’a veriliyor. Gider gitmez de yeteneğini gösteriyor ve oradan Gölcükspor’a ve geçiyor. Gölcükspor’da da Fenerbahçe ve Galatasaray tarafından fark ediliyor; ama Fenerbahçe kapıyor.
Tabii bu süreç içerisinde yani Yıldırımspor ve Gölcükspor’da oynarken Algun Erdem tarafından Bursaspor’un o dönemki idarecilerine “Bu çocuğu geri getirin, bakın bu çocuk geliyor, elden kaçırmayalım” diye defalarca söyleniyor.
Ancak dinleyen kim!
Ne yöneticiler ne de futbolun içinden gelmiş koordinatörler, teknik adamlar kulak asmıyor ve İsmail Yüksek gibi Bursaspor altyapısından yetişmiş bir yetenek Fenerbahçe’ye kaptırılıyor.
Şimdi o İsmail’i Bursaspor Fenerbahçe’den kiralıyor!
Yetenekli oyuncular keşfedip yetiştirmek için altyapı kurup, emek ve milyonlarca lira para harcıyorsunuz; ama işinin hakkını veremeyen birileri tarafından emekleriniz heba oluyor.
Bu kadar acı bir durum olabilir mi?
Üstelik İsmail bu iş bilmezliklerin ne ilk ne de son örneği.
Daha birkaç yıl önce Zeki Çelik örneğini yaşamadık mı?
Üstelik onu gözünden kaçıran da Bursaspor A takım hocasıydı.
Geçmişte daha böyle birçok örnek var. Hatta şu an bile elden kaçmak üzere olanlar var olabilir.
Bu işi yani altyapıda oyuncu yetiştiriciliği ve keşfini meslek edinmiş kişiler ile A takımlarda hocalık yaparak milyonlar kazanan kişilerin böyle hatalar yapması akıl alır gibi de değil, affedilir gibi de değil.
İşte bu yüzden de Bursaspor’un milyonlarına çok daha önemlisi geleceğine mal olan bu hatalara en azından bundan sonra mahal verilmemelidir. Bu konuda daha doğru bir organizasyon içine girilmelidir.
Bu kadar derin sonuçlar doğuracak hatalara neden olanlar da tespit edilip Bursaspor ile tüm ilişkileri kesilmedir.