Geçtiğimiz pazar saat 22:00 suları bir dostumdan, annesini Çekirge Hastanesi acil servise kaldırdıkları yönünde bir telefon aldım ve bunun üzerine ben de hemen hastaneye intikal ettim.
Acil girişinde arkadaşım ve dayısı ile karşılaştım. Hastamız Covid19 teşhisi ile evinde karantinadaydı; ancak virüs ciğerlere indiği için annemiz solunum güçlüğü çekmeye başlamıştı. Satürasyonu yani kandaki oksijen seviyesi 60’a kadar gerilemişti. Solunumu normal bir insanda bu değerin 95-100 olduğunu da belirtmek istiyorum.
Annemizin değerleri nereyse olması gerekenin yarısı kadardı. Bunun yanı sıra ‘Anemi’ yani kansızlık hastalığı nedeniyle kan değerleri de çok düşmüştü. Böbreklerinde de sorun olduğunu ifade edeyim.
Kısacası Covid19 ve yan hastalıklarla birlikte hastamızın durumu kritik seviye sınırındaydı.
Durum fazlasıyla ciddiydi. Doktorlar ve diğer sağlıkçılar gereken ilgi alakayı sağolsunlar gösteriyorlardı; ancak hastamızın acilen yoğun bakıma yatması gerektiğini de söylüyorlardı.
Ancak yoğun bakımlarda yer yoktu. Bursa’daki devlet-özel tüm hastanelerin yoğun bakımları doluydu.
Devletimiz sağolsun Covid19 nedeniyle özel hastanelerin yoğun bakımlarını da kamulaştırmıştı; ancak söylediğim gibi onlar da doluydu.
Doktorlar yoğun bakımlarda yer açılmasını 112 servisinin takip ettiği ve haber beklememizi söylediler.
Hastamız acilde, biz acil kapısında üşüye titreye sabahı ettik.
Ancak sabah olmasına rağmen bir haber gelmemişti.
Bu arada dostum da gazeteci ve çok tanınan biri. Baktı olmayacak, tanıdığı nüfuslu kimseleri arayarak yardım istemeye başladı. Sonrasında yetkili kişilerden sorunun çözüleceğine dair telefonlar da gelmeye başladı ve hastamız tam 13 saatlik bekleyişin ardından öğleye doğru yoğun bakıma alınabildi.
Biz yine de şanslı sayılırdık. Birkaç gün bekleyenler olduğunu da öğrendik.
Hatırlıyorum -aslında hiç aklımdan çıkmıyor ya- tam 15 yıl önce bu zamanlar Onkolojsi hastası annemle evde günler boyu sancı içinde yatak sırasının bize gelmesini beklerdik.
O bekleyiş sırasındaki çaresizliğimizi ve üzüntümüzü anlatmamın imkanı yok.
O günlerden beri hasta yatak sayısının ‘İhtiyaca göre olması gereken’ seviyeye çıkarılması gerektiğini söyleyip dururum.
Bu konuda ülkede son yıllarda ciddi adımlar atılsa da, yeterli olamıyor.
Bursa’yı baz alacak olursak şehir nüfusu hızla artıyor. Buna ilaveten çevre illerden de birçok hasta Bursa’ya geliyor. Bu da yatak sayısında yetersizliğe neden oluyor.
Evet son yıllarda Türkiye’de önemli ve açıkçası benim de takdir ettiğim sağlık yatırımları yapıldı; ancak bazı yanlışlar da yapılıyor.
Bunlardan biri de Bursa Şehir Hastanesi’nin açılması sonrası Muradiye Memleket Hastanesi’nin kapatılmasıdır.
Yetkililer “Depreme dayanıksız dediler, revize edip butik bir hastane olarak tekrar açılacak” dediler; ancak hiçbir gelişme olmadı.
Yılların koca hastanesi orada öylece bomboş dururken, insanlar acil kapılarında, yoğun bakım sırası bekliyor.
Rahmetli annem gibi çok daha ciddi hastalıkları bulunanlar da boş yatak açılsın diye evlerinde bekliyorlar.
Bu kabul edilebilir bir şey değil.
Bakın kışa giriyoruz. Özellikle Covid19 vaka sayılarının artacağını hepimiz öngörebiliyoruz.
O halde Memleket Hastanesi’nin orada öylece bomboş, kapalı bir halde durmasının mantıklı bir izahı olabilir mi?
Asla olamaz.
Bu dünyada insan hayatından ve sağlığından önemli hiçbir şey yok.
Oranın kapatılma kararını her kim, neden verdiyse, o yetkililerin kararının da insan hayatından daha fazla önemi olmadığı tartışılmaz bir gerçek.
Yeni hastane açılmış ve hasta garantisi verilmiş olması falan hiçbir gerekçe insan hayatından önemli değildir.
Ayrıca bu sayede diğer hastanelerin yükü de hafifler. Oralarda çalışan sağlık çalışanları sa çok zorlanıyorlar.
Muradiye Memleket Hastanesi kışa girmeden acilen açılmalıdır.
Zira yetersiz yoğun bakım ve yatak sayısı nedeniyle kaybedilen her hastanın vebali çok ama çok büyüktür.
Devletimiz istediğinde 3 ayda sıfırdan hastane yapıp -Atatürk Havalimanı'nda olduğu gibi- hizmete açabiliyor.
Bizim Memleket Hastanesi istense 15 günde hazır hale getirilebilir. Görev alacak kadro bulmanın da zor olacağını düşünmüyorum.
Buradan başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı, tüm Bursa Milletvekillerini, Vali Yakup Canbolat'ı ve diğer tüm yetkilileri göreve davet ediyorum.
Lütfen Muradiye Memleket Hastanesini en kısa sürede tekrar hizmete açın ve sizleri o koltuklara oturtan insanların sıkıntılarına son verin.
İnsanlar büyük sıkıntılar yaşıyorlar.
Bu duruma daha fazla seyirci kalamazsınız, kalmamalısınız.