Kültürpark genelde “Bursa’nın akciğerleri” olarak adlandırılır; ancak ben buna ilaveten “Kültürpark Bursa’nın hafızasıdır” da diyorum.
Zira o park çocukluğumuza, gençliğimize, eğlencelerimize, hatta nikahlarla, düğünlerle birleşen hayatlarımıza yıllardır ev sahipliği yaptı.
Ancak maalesef ki son 15-20 yıldır cazibesini yitirdi.
Şehrin gelişimi ile değişen alışkanlıklar, artan alternatifler, değişen demografik yapı, yerli nüfusu kent merkezinde uzaklaştırdı.
Bu da Bursa şehir merkezini ve doğal olarak Kültürpark’ı Bursa kültürüne yapancı farklı bir insan profiline teslim etti.
Kentin eski sakinleri merkeze ve Kültürpark’a uğramaz oldu.
Yaz akşamlarında Taylan Gazinosu’nda Türkiye’nin en ünlü assolistlerinin yankılanan sesleri, Açık Hava Tiyatrosu’ndaki konserler, tiyatro oyunları, yapılan piknikler, sandal sefaları, yürüyüşler, lunaparka yürürken annelerinin elinden çekiştiren çocuklar, hayvanat bahçesi, baloncular, dondurmacılar, farklı sektörlere ev sahipliği yapan fuar alanları, hoş sohbetlerin, tavla maçlarının yapıldığı çay bahçeleri, yemeklere ve düğünlere sahne olan restoranlar, hemen yanındaki Atatürk Stadı ile yaşanan maç heyecanları, Bursaspor’un golleri ile yaşanan coşku, eski Bursalıların hafızalarında hala özlemle duruyor.
Ancak eski anıları yad etmek adına yılda bir kez giden ben bile açıkçası yarım saat dolaşıp kendimi dışarı zor atıyorum. Zira kendinizi yabancı gibi hissediyorsunuz.
İşte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da bu duruma müdahale etme kararı aldı. Başkan Aktaş 66 yıldır kente hizmet veren ve yaklaşık 400 dönüm alana yayılan Kültürpark’ı eski cazibesine kavuşturmak için günümüz şartlarına göre modernize etmek için düğmeye bastı.
Bu konuda da ortak aklı devreye alan Büyükşehir Belediyesi, konunun tüm taraflarının katılımıyla Kültür Park’ta yapılması planlanan çalışmalarla ilgili master plan hazırlığına başladı.
Eski Belediye Başkanı Erdem Saker’in şehre kazandırdığı ve ovaya yapılaşmanın da önünü kesen Botanik Park, Hayvanat Bahçesi, Recep Altepe’nin nadir doğru işlerinden Hüdavendigar Parkı, Kent Ormanı, mevcut Başkan Aktaş döneminde yapılan Vakıfköy’e yapılan park, inşaası süren Gökdere Millet Bahçesi hepsi şehre değer katan ve katacak eserler. Ancak bu süreçte emektar ve ilk göz ağrımız Kültürpark biraz mahsun kalmıştı.
Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi’nin, Kültürpark’ın günün şartlarına göre revize edilmesi kararını desteklediğimi ifade etmek istiyorum.
Zira mevcut ve gittikçe kötüye giden haline daha fazla seyirci kalınmaması gerekiyordu.
Ancak burada uygulanacak plan ve proje çok ama çok önemli.
Zira orayı tüm şehre hitap edecek bir hale dönüştürecek bir proje gerekiyor. Aksi takdirde Kültürpark’tan uzaklaşan insanları tekrar geri kazanmak mümkün olmaz.
Proje için ortaya atılan fikirlerden birisi de içindeki yapılardan arındırılması şeklinde.
Ben de Çay bahçeleri, restoranlar Açık Hava Tiyatrosu dışındaki yapıların temizlenmesi doğru olur. Ancak tüm yapılar kaldırılır ve Botanik Park gibi sadece ağaç ve çim alanların olduğu bir park haline dönüştürülürse çok da cazip bir yer olacağını düşünmüyorum.
Zira o tarz bir park olan Botanik Park var zaten.
Yanılmıyorsam Hikmet Şahin döneminde bazı yapılar kaldırıldı. Doğru olanlar vardı; ancak parka cazibe veren bazı restoran ve çay bahçeleri de o furyadan nasibini almıştı ki bu parkın ziyaretçi kaybetmesine neden olmuştu.
PROEJE ÖNERİLERİM
Daha fazla uzatmadan sadede gelip Kültürpark’ın tekrar cazibe kazanabilmesi için bana göre yapılaması gerekenleri birkaç madde ile ifade etmek istiyorum.
-Öncelikle güvenlik çok ama çok titiz bir şekilde sağlanmalı. Ziyaretçileri rahatsız edebilecek davranışlarda bulunanlara hemen müdahale edilmeli.
-Kültürpark araç trafiğinden ve otoparklardan arındırılmalı. Parka gelecekler araçlarını Millet Bahçesinin altına yapılan otoparka bırakabilirler.
-Mevcut çay bahçeleri, restoranlar ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Lokali (ÇGD) yerinde kalmalı, özellikle çay bahçeleri müşterilerini tekrar kazanmak adına fiyat politikalarını gözden geçirmeliler.
-Açıkhava Tiyatrosunun büyütülüp yenilenmesi planını da destekliyorum. Tabi ki sadece festival zamanları değil, yılın 12 ayı ( Tribünün üstü stat çatıları gibi kapatılabilir) aktif olmalı. Dünyaca ünlü eski yıldızlar ve Türk sanatçılarla organizasyonlar çok cazip olur.
-Havuz biraz daha büyütülebilir. Tam ortasına müzikle dans eden fıskıyeler konabilir. Bir ara bu tarz bir şey yapılmak istendi ama pek olmadı. Las Vegas ve Dubai’deki gibi daha profesyonel bir şekilde projelendirilmeli.
-Mudanya yolu tarafına fuar alanları yeniden oluşturulmalı.
-Lunapark büyütülmeli. Demode eğlence araçlarından arındırılıp, yeni aletler getirilmeli. İlaveten Roller Coaster yani dev bir hız treni yapılabilir. Türkiye’de olmayan; ama dünyada çok popüler olan hız treni turizme de katkı sağlar.
-İstanbul Florya’daki gibi dev tematik akvaryum yapılabilir. İnsanların su altı tünellerinde balıkların arasında gezdiği bir akvaryum şehrin her kesimini Kültürpark’a çeker.
Tabi ki bu öneriler artırılabilir. Benim ilk anda aklıma gelenler bunlar.
Ancak tekrar ifade etmek istiyorum. Kültürpark’ta kentlinin sosyal yaşamına ve eğlence hayatına kaliteli dokunuşlar yapacak projeler hayata geçirilmedikçe oranın eski kaliteli kalabalığına kavuşması pek mümkün değil.
Bu yüzden ifade ettiğim gibi uygulanacak projeler çok ama çok önemli.