Bursa kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımlarında sahip olmayı hak ettiği imkanların çok gerisinde.
Dört milyona yaklaşan nüfusunla Türkiye’nin dördüncü büyük şehrisin.
Vergi ve ihracatta sürekli ilk üç şehir arasındasın.
Sanayi, turizm, tarım, hayvancılık, mutfak, sanat, spor kısacası her alanda ülkeye büyük katma değer katıyorsun.
Tarihsel önemin zaten başlı başına ayrı bir konu.
İlaveten diğer üç büyük şehrin de kavşak noktasındasın.
Tüm bunlara rağmen metron yok, kenti içi yollarda yükü 70 yıl önce yapılmış 3 şeritli yollar çekiyor.
Havaalanın kullanılamıyor, trenin de yok.
Hızlı tren planlanıyor, tren Osmangazi Köprüsü’nün ortasından geçerek İstanbul’a 40 dakikada ulaşsın deniyor; ancak bu da reddediliyor.
Önce Bilecik-Osmaneli tarafına gidip oradan İstanbul’a geçilecek deniyor.
Utanmasalar Ankara üzerinden İstanbul'a gidin diyecekler !
Yani karayolu ile 1,5 saatte gidilen İstanbul’a hızlı trenle 2,5 saatte gidin deniyor!
Gerçi hızlı tren de değil artık. O da layık görülmedi Bursa’ya!
Yüksek standartlı tren falan bir şeyler diyorlar!
Dünyada böyle bir durumun örneği de yok.
Böylesi bir şehrin kent içi ve kent dışı ulaşımlarda bu kadar ihmal edilmesinin izahı yok.
Bu durumdan sadece Bursalılar mağdur olmuyor. Her iki şehir arasında gidip gelen herkes mağdur.
Bu eksikler yetmiyor var olanlar da elden gidiyor.
Son gelişmeyi duymuşsunuzdur.
İDO’nun 14 yıldır Osmangazi ve Orhangazi isimli gemilerle yaptığı Bursa-İstanbul arabalı vapur seferleri yılbaşından itibaren sona erdirilecekmiş.
Firma artan mazot fiyatlarını da gerekçe gösteriyor; ancak sorunun çıkış noktası İstanbul Büyükşehir Belediyesinin gemilerin bakım masraflarını üstlenmemesi olarak görünüyor.
İşleten özel firma ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin arasındaki anlaşmazlığın cezasını Bursalılar ve İstanbullular çekecek.
Sonuç olarak yılbaşından itibaren seferlerin durdurulma kararı alınmış durumda.
Bu arada bu kararın altında insanları Osmangazi Köprüsü’ne yönlendirmek olduğunu iddia edenler var; ama ben buna pek ihtimal vermiyorum zira o köprünün hemen yanında Topççular-Eskihisar arasında arabalı vapurlar vızır vızır işliyor, köprü geçişlerine asıl alternatif o gemiler.
Bu noktada Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin konuya el atması gerektiğini düşünüyorum.
İDO Bursa-İstanbul seferlerini tek başına gerçekleştirirken yüksek fiyat politikasıyla mağduriyet oluşturuyor ve bolca şikayet alıyordu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce BUDO’nun kurulması ile bu mağduriyet ortadan kalkmış oldu.
ALİNUR AKTAŞ BU MAĞDURİYETE İZİN VERMEMELİ
Aynı şekilde mevcut Başkan Alinur Aktaş göreve geldiğinden beri deniz ulaşımında halktan yana bir tavır sergiliyor.
Aktaş ısrarla uyguladığı uygun fiyat politikasıyla BUDO ile seyahat edenlerin yüzünü güldürüyor, mağdur etmiyor.
Şahsen ben de İstanbul’a araçla gitmiyorsam sürekli BUDO’yu kullanıyorum.
Başkan Aktaş arabalı feribotlar konusunda da mağduriyeti önleyeceğini umut ediyorum.
Bursa Büyükşehir Belediyesi bu topa da girmeli ve arabalı feribot seferlerinin BUDO markasıyla devamını sağlamalı.
Bir diğer önemli nokta arabalı feribot seferleri gemiler büyük olduğundan hava muhalefetine de takılmıyor ve sefer iptalleri yaşanmıyor.
Bu da çok önemli bir avantaj.
Artık gemi mi kiralanır, satın mı alınır orasını bilemiyorum.
Biliyorsunuz Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin başarılı çalışmalarıyla 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti seçildi.
Yüz milyonlarca göz Bursa’ya çevrilmiş durumda.
Bunun yanı sıra turizm alanında çok büyük plan ve projelerin olduğunu biliyoruz.
Büyükşehir Belediyesi yıllık 1,5 milyon turist sayısını 5 milyona çıkarmayı hedefliyor.
Sırf bu yüzden bile Bursa’nın her anlamda ulaşılabilir olması gerekiyor.
Evet sayın Başkan özellikle son zamanlarda attığınız cesaretli adımlara yenisini ekleyin lütfen ve Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak arabalı vapur seferlerini BUDO markası ile devam ettirelim.