Hakemin başlama düdüğü ile birlikte Bursaspor oyunu rakip sahaya taşımaya başladı.
Taşımakla da kalmadı rakip kalede uzun zamandır göremediğimiz baskıyı bizlere izletirdi.
Bu baskıyı bir türlü kıramayan Erzurumsporlu futbolcular da tempoyu düşürmek adına en ufak bir ikili mücadele de kendilerini yere atıp sakatlık tedavisi görme gayretine girdiler.
Acemi olduğu her haliyle belli olan maçın hakemi de zırt pırt oyunu durdurarak konuk takıma eşlik etti.
Bursaspor ise yüklenmeye devam etti. Özellikle İsmail ve Bruno hücum organizasyonlarında başrollerdeydi.
Ancak gerek final hareketlerindeki başarısızlık gerekse Bursaspor’un hiç yanına olmayan futbol şansı ile ilk yarı golsüz sonuçlandı. Ancak ilk yarının tartışmasız oyuna hükmeden takımı Bursaspor’du.
Her iki takımda lig sıralamasındaki yerlerin tam tersi bir görüntü çizdiler diye de anlatabiliriz.
İkinci yarıda da durum farklı değildi. Sürekli olarak oyunun kontrolünü elinde tutan, baskı kuran sonuç arayan yine Bursaspor’du.
En önemlisi üzerinden ölü toprağını atmış kazanma iştahı olan bir Bursaspor vardı sahada.
Ancak bir türlü golle buluşamadı yeşil beyazlılar. Bunda en büyük etken golü koklayan santrafor eksikliğiydi. Yoksa bu kadar top gelen bir ceza alanında etkili bir golcü olsa ne yapar eder birini ağlarla buluştururdu.
Bizim santraforlar daha topla bile buluşamıyor ki o topu ağlara gönderebilsinler !
Maç boyu 1 puan için oynayan konuk ekip ise istediğini alarak Bursa’dan ayrıldı.
Bursaspor’un mutlak kazanması gereken bir maçtı. Futbol da sonuç oyunu olduğuna göre bu maç kayıptır.
Küme düşme hattındasın ve kazanmıyorsan maç sonu sahada verdiğin mücadelenin bir önemi kalmıyor.
Ha sonraki haftalarda da bu mücadele aynı şekilde olacaksa o iyi.
Ama dediğim gibi hikaye anlatılacak zaman değil.
Bursaspor kazanması gereken maçları iyi oynasa da kötü oynasa da kazanamıyor.
Çünkü en başta hücum hattında ne Batuhan ne Matavz çare olamıyor.
Takım halinde iyi futbol da yetmiyor. işte.
İşi bitirecek golcün olacak. Olmayınca böyle havanda su dövüyorsun.
Bakın isim de veriyorum ve iddia ediyorum. Bugün gol bölgesinde Altaylı Paixaso gibi bir golcümüz olsaydı bu maçı kazanmıştık.
Bizim santraforlar daha pozisyon almayı, doğru koşu yapmayı bilmiyorlar.
Transfer tahtası kapalı.
Toplam 5 dosya var ve 6 milyon lira civarı bir ödeme gerekiyor.
Play-Off hattından kopuldu; üstelik tehlike bölgesindesin
"Süper Lig’e dönmek için takviye gerekiyor" derken "ligde kalmak için takviye şart" demeye başladık.
Yani tehlike içinde olunmasa "Bırakın siz transfer falan yapmayın" diyeceğim de o da denmiyor.
Nerde yeteneksiz sözde santrafor varsa kaç senedir bizi buluyor ya da bizim yönetimler buluyor diyelim.
Bu berbat durumdan kurtulmak için en başta adam gibi golcü alınmalı.