Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’ndeki toplantıya Bursa Medyası doğal olarak gereken ilgiyi göstermişti.
Adanur’un açıklamalarını ve medya mensuplarına verdiği cevapları izlemiş veya okumuş olmalısınız.
Şimdi o açıklamaları değerlendirmek istiyorum.
Emin Adanur özeleştirili, ajitasyonlu, aba altından sopa göstermeli ve suçlamalı açıklamalar yaptı.
Başarısız oldukları özeleştirisi için söyleyecek fazla bir şey yok.
O konuda zaten başka bir iddiada bulunması mümkün değil.
Alt ligde düşme hattında bulunan bir Bursaspor’un yönetimi özellikle sportif anlamda her şeyi yanlış yapmış demektir.
Bu başarısızlığı kabul ediyor; ancak “Sezon sonunu bekleyelim” diyor.
Bu ayrıcalık bugüne kadar hiçbir başkana veya yönetime tanınmadı.
Ama o istiyor !
Ayrıca “Hani aday nerede? Biz gidersek ödemelere aksar, kaos olur Tamer Hoca dahil ayrılıklar yaşanır” aba altından sopa göstermesi de dikkat çekti.
Zira biraz daha gayret ederlerse! “Kaos” kelimesinin sözlük anlamının karşısına olarak Emin Adanur Yönetimi yazılacakken, bu söylem enteresandı.
Sen alırsın kongre kararını, kongreye kadar kulübü yönetmeye devam edersin, seçimin ertesi günü de yeni başkan gelir göreve başlar.
Bu yıllardır böyle olmuştur. Kongre kararı alınca ertesi gün görevi bırakmıyorsun ki.
Ayrıca siz göreve devam ederken aday çıkmaz, alırsın kongre kararını; ancak o zaman aday çıkar.
Bunun böyle olduğunu kendi de biliyor da işte, öyle işine geliyor.
KİM BU AKİL İNSANLAR?
Adanur “Akil insanlar gelsin bırak desinler bırakayım” dedi.
Öncelikle Kim bu akil insanlar diye kendisine soruldu.
O da “Tribün liderleri, Divan, beraber yola çıktıklarımız” dedi.
Bir kere bu da kendisinin uydurduğu bir şey.
Bursaspor Camiasında öyle “Akil İnsanlar” diye bir mercii yok.
Bir yönetimin başarısız olup olmadığı, sportif duruma, mali duruma, güvenirliğine ve yönetim anlayışına göre tüm camia tarafından değerlendirilir.
Bu değerlendirme de yapılmış durumda.
Bu tarz kaçak güreş ifadelerine kimse kanmaz.
YÖNETİMİN MADDİ KATKISI
Emin Adanur: Yönetim olarak 74 milyon lira katkı sağladık. Gelirler oldukça bunun 23 milyon lirasını geri aldık. Şu an içeride 50 milyon 747 bin lira bir yönetim katkısı var. Dedi.
Bunun yanı sıra futbolcu ödemelerini geciktirdiklerini de itiraf etti.
Yani futbolculara para ödemeyip kendi alacaklarını tahsil etmeleri de başarısızlıktaki etkenlerden biridir.
Parasını alamayan futbolcular ve özellikle yabancılar oynamaz.
Ayrıca yönetici katkısı nasıl ve ne şekilde yapıldı? Bunu da açıklamalısınız diye bizzat sordum.
Ancak açıkladık daha önce şeklinde cevap verdi.
Oysa bazı futbolculara ederinden fazla daireler verdikleri iddiası hala kamuoyunda konuşuluyor.
Adanur ve yönetiminin bugüne kadar tahta, transfer, menajerlere kaptırılan paralar, personel maaşı, geçmiş borç ne kadar ödeme yaptılarsa ve ifade ettiğim gibi yönetici katkılarını ne şekilde verdilerse kalem kalem belgeleriyle açıklaması gerekiyor.
Şeffaflık böyle olur.
Bunları yapmadıkları için başlarda sahip oldukları güveni kaybettiler.
Sen menajere para vermeden transfer yaptık dedikten bir süre sonra o menajerlere ödenecek paralardan bahsetmeye başlarsan insanlar da haliyle güven kaybı yaşar.
Meşhur menajer Pertev’de olduğu gibi.
Pertev demişken, Trabzonspor’a verilen futbolculardan Batuhan ve Kerem’in menajerliğinin de Pertev tarafından yapıldığı yönünde bir bilgi geldi.
Yani bu da olduysa gerçekten pes dedirtecek cinsten bir durum bu.
O Pertev denen şahsiyetin getirdiği çöpleri geri götürmesi dışında Bursaspor Kulübü ile bundan sonra hiçbir şekilde işi olmamalı.
ŞEHİR DESTEK VERMEDİ Mİ?
Öncelikle kendisine karşı bazı sebeplerden doları bir ön yargıya sahip insanlar evet vardı; ancak Adanur ve arkadaşları da o önyargıları haklı çıkaracak ne varsa yaptılar.
Şehrin ileri gelenleri ve muhalif taraftarlarla uzlaşmak yerine sürekli bir çekişme içerisinde oldular. “Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” misali, şehir destek olmadığı için mi ipler koptu yoksa kendi hataları yüzünden mi şehir destek vermedi. Kentin ileri gelenlerine yönelik imalı sloganlı bayrakları asan kendileri değil miydi?
Dolayısıyla bence ikinci şık. Yani ilişkileri en baştan kendileri bozdular.
PARA BAĞIŞI VAADİ
Adabur’a para bağışı vaadini sordum. “Kentin ileri gelenlerince bana verilen sözler ne olacak, hiç onlar konuşulmuyor?” dedi.
“Siz göreve gelirken “Başarısız olursam vereceğim 40 milyon Lirayı bağışlarım şeklinde tüm camiaya söz vermiştiniz. Size kişisel olarak verilen sözler camiayı bağlamaz dedim.
O da zaten bir şey alamayız, sezon sonu başarısız olduğumuz kesinleşirse almayız gibi bir şeyler söyledi; ancak beni bu söylem bana pek samimi gelmedi açıkçası.
TRABZON’A SATILAN OYUNCULAR
Batuhan, Kerem ve Taha’nın Trabzonspor’a düşük bir bedelle satılması da soruldu kendisine. Adanur da “Buna mecburduk, kulübün ihtiyacı vardı. Şehir o kaynağı sağladı da biz mi sattık” seklinde cevap vererek yine şehri suçladı.
Ya gerçekten merak ediyorum. Sezon başı 5-6 kaliteli transfer yetecekken 17 oyuncu alıp -ki çoğu işe yaramaz- mali durumu bu noktaya kendilerinin getirdiklerinin farkında değiller mi?
Neden onların hatalarının bedelini sürekli Bursaspor Camiasının ödemek zorunda olduğunu düşünüyorlar?
Yok yani bedel ödetmeye çok meraklı bir yönetim olarak, “100 tane hata yaptık” itirafında bulunuyorlar; ancak o hataların bedellerini kendiler hariç kim varsa, en önemlisi Bursaspor’a ödetiyorlar !
Neyse yazacak çok şey var da, yaz yaz faydası yok.
Kongre ne zaman olur bilmiyorum; ama önümüzdeki sezona mevcut yönetimle devam edilmemesi gerektiğini adım gibi biliyorum.
O yüzden yeni sezona bu kulübü düzlüğe çıkaracak başkan ve yönetim kurulunun göreve gelebilmesi için Divan başta olmak üzere, kentin ileri gelenleri ellerinden geleni yapmalılar.
Dört milyonluk şehrin tek kulübünün bu şekilde yok oluşunu oturup bu şekilde izlenmemeli.