Emin Adanur’un istifasının ardından gözler kongre kararı almada yetkiyi elinde bulunduran Hayrettin Gülgüler’e çevrildi.
Ancak Gülgüler, Divan Başkanı Galip Sakder’e ve medyaya yaptığı açıklamada "Tahtayı açmak ve transferler için destek arayışına gireceğini, kulübün işleyişinin devamı için bunun gerekli olduğunu" ifade ederek şu an için kongre ilanının doğru olmadığını söylemeye başladı.
ADANUR SÖZÜNÜ TUTMALI AKSİ TAKDİRDE BU VEBALİ ÖDEYEMEZ
İyi de Emin Adanur’un düzenlediği basın toplantısında Trabzonspor’dan gelecek 29 + 3 milyon Lira’nın ne şekilde kullanılacağını, Adanur’un bunu alacaklarına mı sayacağını kameralar önünde bağlayıcı olsun diye özellikle sormuştum.
Adanur da o paranın ‘Transfer tahtasının açılması, mevcut futbolcu alacaklarının ödenmesi ve transferde kullanılacağı’ sözünü canlı yayında vermişti.
Ancak Hayrettin Gülgüler’in maddi destek arayışına girmesi bu sözün tutulmadığını ortaya çıkardı.
Ayrıca Gülgüler'in imza atarak bu duruma göz yumması da başlıbaşına bir büyük yanlıştır ve göreve daha fazla devam etmemesi için sebebtir.
Bursaspor'a yapılan bu ihanete ortaklıktır.
Şayet Emin Adanur bu yanlıştan yani transferden gelen paraya el koymaktan derhal vazgeçmelidir.
Bu, uçurum kenarında bir dal bulup tutunmaya çalışan Bursaspor’a bir tekme daha atmak olur.
Hatta Bursaspor'u diri diri gömmek olur ve bunu vebali ödenemez.
Adanur kendi itiraf ettiği o “100 hata” ile Bursaspor’a en 150 milyon lira zarar verdi.
Süper Lig’e dönememekten kaynaklanan maddi zarar buna dahil değil.
Hal böyleyken Bursaspor’a bir yanlış daha yapmaya kalkmamalı.
Üç futbolcunun satışından gelen para acilen kulübe aktarılmalı.
Aksi takdirde transfer yapılamayacağı gibi eldeki futbolcular da serbest kalacak ve Bursaspor geri dönülmez bir yola girecek.
Bu vebal yüz değil bin sene geçse de ödenmez.
En önemlisi Adanur'un kulübe verdiğini 'iddia ettiği' o paraları verdiğine zerre inanmıyorum.
Zira ticari hayatı ile ilgili olarak aldığımız bilgiler bu yönde.
GÜLGÜLER NEYİ BEKLİYOR?
Bu arada Hayrettin Gülgüler hiç boşuna destek arayışına falan çıkmasın.
En ufak bir güvenin kalmadığı mevcut Bursaspor yönetimine kimse gereken desteği vermez.
Bunu Bursa’da yaşayan herkes rahatlıkla öngörür.
Yardım için ayağına gidilenler "Daha dün 30 milyon para geldi kulübe onu kullanın" demezler mi adama !
O yüzden camiaya daha fazla zaman kaybettirmeden en kısa zamanda kongre tarihi ilan edilmedir.
Gülgüler’in başında göründüğü yönetimin bu saatten sonra Bursaspor’u bu girdaptan çıkaramayacağı aşikardır.
O ve arkadaşları kongre tarihine kadar görevlerine tabi ki devam ederler.
Bursaspor’un işleyişi de bir şekilde devam eder. Sonrasında da görevlerini teslim ederler.
Bu hep böyle olmuştur. Camiayı aptal yerine koymamasın kimse !
Kongreyi daha fazla geciktirmenin manası yok. Zira var gibi görülse de ortada bir yönetim falan da yok.
Batuhan ve Kerem’in Antalya kampına gelip geri dönmesi son örneğinde olduğu gibi daha önce örneği olmayan hatalar devam ediyor zira.
BAŞKAN ADAYI ÇIKAR MI?
Tabi en çok sorulan sorulardan biri de “Başkan adayı çıkar mı?” sorusu.
İlla ki adaylar çıkacaktır. Kulağa gelen isimler de var.
Ancak önemli olan kulübün şu an ki durumuna çare olabilecek bir başkanı yani başka bir değişle 'Süperman gibi bir kurtarıcıyı' işin başına getirmek mesele.
Üç kuruşluk insanlara kulübü oyuncak etmemeli artık bu camia.
Yani burada önemli olan, rahmetli Yazıcı’dan beri yapamadığımızı yapabilmek yani bu işi kotarabilecek kalibrede birinin o koltuğa oturtulabilmesidir.
Son kongredeki gibi aday profilleriyle, geçmişte Bursaspor’a 50 bin lira alacağı için haciz gönderen ve geçtiğimiz günlerde adaylık sinyali veren kişilerle bu işin olmayacağı çok net ortada.
Bursaspor’a buradan çıkmak için kendisi ve yönetimi güçlü bir başkan adayı gerekiyor.
Bunun için de kentin ileri gelenlerinin artık bu işe gerçekten el atması gerekiyor.
Evet bu “Kentin ileri gelenleri” tabiri beni de çok bayıyor; ancak içinde bulunduğumuz durumda onlar el atmadan bu iş düzelmeyeceği ortada.
Öyle “Biz karışmayız, gelene destek oluruz” luk bir durumda değil Bursaspor.
Ne kongre üyelerinin ne de taraftarın güçlü başkan tanımına uyan bir aday bulma ve çıkarma ihtimali yok.
Zaten hiçbir taraftar, taraftar grubu, lideri, medya mensubu kimse bu çaba içerisine artık girmemeli.
Geçmişte bu yapıldı ve geldiğimiz nokta ortada.
Bursaspor’un içinde bulunduğu durumun asıl sebebi de bu.
Herkes kendi işini yapmalı.
Özetle şehrin güç odakları siyasi veya ticari fark etmez hepsi bir araya gelip bu çalışma içerisine acilen girmeleri şart.
Kimse kaçak güreşmesin.
Aslında burada kentin ve camianın ileri gelenlerinin bir tercih yapmaları gerekiyor.
Ya Bursaspor’un kurtuluşunda baş rollerde yer alarak tarihe geçecekler,
Ya da Bursaspor yok olurken 'Bunu önlemeye güçleri yettiği halde' oturup izleyenler olarak tarihe geçecekler.
Tercih onların..!