Bursaspor’da ay sonunda yapılacak kongre için başkan adayı netleşti.
Buna göre BURFAŞ Genel Müdürü Ömer Furkan Banaz tek aday olarak seçime girecek.
Kendisini değerlendirmeden önce nasıl aday olduğu ile ilgili süreci sizlere kısaca anlatmak istiyorum.
Herkesin bildiği gibi kendisi Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın adayı.
bu arada Aktaş’ın, Bursaspor yönetimini oluşturma konusunda Ankara’dan gereken onayı aldığı da gelen bilgiler arasında.
Başkan görüldüğü şekilde kendi ekibinden birini aday göstermeyi tercih etti.
Aslında bu Alinur Aktaş’ın öncelikli tercihi değildi.
Şehrin önemli iş adamlarıyla birçok görüşmeler yaptı ve göreve davet etti.
Ancak Bursaspor’un mevcut ekonomik durumu nedeniyle hiçbiri kabul etmedi.
O da böyle bir modeli uygulamaya koydu.
ALİ AY ve “BİR TURDA BEN BİNEYİM”CİLER BEKLİYORDU!
Bu arada eski Başkan Ali Ay ise Alinur Aktaş’ın daveti ve desteği halinde aday olmak istiyordu.
Yeşil ışık yanması halinde kongrede aday olarak yer alma ihtimali çok yüksekti.
Ancak Aktaş buna sıcak bakmadı.
Zira camianın istemediği bir ismin kaosa neden olabileceğini bilerek arayışlarını sürdürdü.
Bu arada yönetim kurulunda yer alacak isimlerle de birçok toplantı yaptı.
Yönetime gireceklerden iki milyon lira hibe talebi oldu. Bunu kabul edenleri de listeye yazdı.
“Bu arada bir turda ben bineyim”! kafasındaki yetersiz isimler de yine adaylık hazırlıkları yapmaya başladı.
Bu durumda Bursaspor ya yine o kalibredeki birine ya da Ali Ay’a bırakılacaktı.
Ya da son seçenek olarak Büyükşehir Belediyesi'nin desteklediği bir aday ve oluşturulan yönetim kurulu ile yola devam edilecekti.
Öyle de yapıldı. Yani son şık tercih edildi.
Çünkü başka çare kalmamıştı.
Malum Bursaspor’un borcu ödenebilir seviyeleri aştı. Kulüp adeta entübe durumda hayatta kalma savaşı veriyor.
Sadece bizim değil 3 İstanbul kulübünün de durumu böyle hatta daha beterler.
Hele onlarınki devlet borcu gibi. Küme düşmeme mücadelesi vermeye başladılar.
Bize baktığımızda da Bursa’dan ciddi ve güçlü bir iş adamının çıkarak bu borcu yüklenme ihtimali kalmamıştı.
Eskisi gibi güçlü başkan ve yönetimlerin yarıştığı kongreleri mevcut şartlarda yaşamamız imkansız.
Hadlerini bilmeyen olur olmaz kişilerin veya vurguncuların yer alacağı bir kongreyi daha kaldırmazdı bu camia.
Son 7-8 yılda maalesef ki “Kulübü kurtarabilmek için ya Abramoviç’in, ya Arap bir petrol milyarderinin satın almasını sağlayacağız ya da Büyükşehir Belediyesi’nin bu işte gerçek manada rol almasını gerekecek. Başka çaremiz” yok noktasına geldik.
Abramoviç ve Arap milyarder tabi ki ütopik ve durumun ciddiyetini anlatmak için verdiğim örnekler.
Olacak şeyler değil sonuçta. Ancak son şık tek mantıklı ve uygulanabilir olandı.
Bursaspor’un bitkisel hayattan çıkıp hayata tutunabilmesi için tek olabilecek seçenek Büyükşehir Belediyesi’nin konuya el atmasıydı.
O durum da şu an itibariyle gerçekleşmiş oldu.
Bursaspor’un içinde bulunduğu durum itibariyle duygularla değil de mantıkla hareket etmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Bursaspor’un içine siyaset yıllar önce girdi zaten. İçinde bulunduğumuz durumun tek nedeni de bu aslında.
O zaman bu durumdan da onlar çıkarsın. Çünkü şehrin diğer kesimlerinin ve bizlerin çıkarma ihtimali kalmadı.
Mucize bir başkan çıkmadı, çıkmıyor.
Ayrıca yaşananları Bursaspor’un içine siyaset sokmak değil, Türkiye’nin en büyük şehir kulübü olan Bursaspor’un şehrin imkanlarından, gücünden faydalanması olarak değerlendirmek daha doğru.
Bakın bunu yapan ve Bursaspor’un yüzde biri kadar büyüklüğe sahip olmayan Başakşehir gibi kulüpler Süper Lig’de şampiyonluklar kazanıp, zirve yarışı içinde yer alıyorlar.
Aynı gücü arkasına alan ve meydanı boş bulan başkaları da zirve kovalayıp kendini Anadolu hükümdarı ilan eder oldular.
Diğer şehir kulüpleri sahip oldukları her gücü kullanırken biz neden yapmayalım?
Yapmayıp da yıllarca alt ligler de mi sürünelim?
Şehir kulübüysen şehrin her imkanından faydalanacaksın.
Bursaspor FK ya da Büyükşehir Belediyespor mu olacağız eleştirileri de oluyor.
Öyle bir şey yapılmaya kalkılırsa da en başta karşı duranlardan olacağımı net olarak söylüyorum.
Bu komadaki Bursaspor’u ayağa kaldırıp Süper Lig’e döndürme hareketidir. Bu benim değil bizzat bu yönetimi oluşturanların ifadesidir.
Başkan Alinur Aktaş ve ekibi bir diğer amaç olarak son yıllarda soyup soğana çevrilen kulübü mali yönden de korumaya almak olduğunu söylüyorlar.
Ayrıca “Biz bu işe girdiysek adımızı lekeleyecek işlerde olmayız, tek amacımız Bursaspor’u doğru ve dürüstçe yönetip ait olduğu yere döndürmek” diyorlar.
Tahta açılma süreci ve sonrasındaki transferlerle bunun sinyalini de gösterdikleri başarıyla verdiler zaten.
Bu yüzden bu amaca olan desteğimi sizlerin huzurunda ifade ediyorum.
Öyle gelen bu desteğe burun kıvırıp “Amatöre düşsen bile terk etmeyiz , yok kaldırımda destekleriz” söylemlerini bırakmamız lazım.
Bursaspor Süper Lig’de şampiyonluklar kazansın, Avrupa’da başarılı olsun diye kuruldu.
Ne amatörü ne kaldırımı?
Kulübü küçülten, başarısızlığı normalleştiren bu söylemlerden uzaklaşmamız gerekiyor.
Taraftar böyle bakıp bunları söyledikçe yönetenler ve sahadakiler kümede kalmayı bile başarı olarak görür oldular.
Bu kabul edilebilir durum değil.
Bursaspor’un yeri Süper Lig’tir ve bizi oraya götürecek vasıta ne veya kimler ise destek vermek en doğru olandır.
Ya böyle yapacağız ya da Bursaspor’un yok olup gitmesine seyirci kalacağız.
Sonuç olarak kongreye girecek başkan adayı ve yönetimi belli oldu.
Ömer Furkan Banaz'ı daha önce tanımıyordum. Tanıyanlarla konuştuğumda iyi Bursasporlu ve dürüst biridir şeklide anlatılıyor.
Zamanla tanıyacağız elbette.
Arkasındaki destek büyük. Hakemler dahil birçok konuda yaşadığımız sıkıntıların en azından azalacağını tahmin etmek zor değil.
Yönetim olarak Büyükşehir Belediyesinden isimler, güçlü iş adamları ve camiayı tanıyan akıllı vizyonlu genç Bursasporlulardan oluşan isimler listede yer almış durumda.
Uyumlu bir çalışma ortamı ve arkalarındaki güçlü lobi ve desteklerle başarılı olma şansları oldukça yüksek.
Dileriz Bursaspor'u mali yönden rahatlatacak projelerle birlikte ait olduğu Süper Lig'e en kısa zamanda taşırlar.
Bu başarıya Bursaspor'un olduğu kadar bu işin mimarlarının da ihtiyacı var.