Bursasporlu Futbolcular…
Bursaspor Camiası yıllar boyu travmalara yol açan çok olay ve maç yaşadı.
1966'da Süper Lig fırsatının son anlarda kaçması
1969'daki Göztepe kupa maçı.
79- 80 sezonunda son 4 haftada kaçan şampiyonluk.
1992’deki Trabzon kupa finali
Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzon kupa ve Süper Kupa finalleri.
1998'de Şekerspor’a karşı alınan 6 gollü yenilgi.
Yine bazı kupa ve lig maçlarında alınan farklı yenilgiler.
Avrupa Kupalarındaki Twente maçı...
Kritik ve eşik atlama maçlarının çoğunluğunda alınan kötü sonuçlar ve kaçan fırsatlar.
Küme düşmeler, lige çıkamamalar.
Maç skorları dışında yaşanan travmalara ise hiç girmiyorum.
Bakın 92 yılındaki Trabzonspor kupa finali sonrası hastaneler fenalaşan Bursasporlularla doluydu.
Altıparmak'ta Heykel'de insanlar kaldırımlara çökmüş başları ellerinin arasında ağlıyorlardı.
Aldığınız yenilgiler sonrası taraftarların ne yaşadığını, ne kadar üzüldüğünü tahmin bile edemezsiniz.
Siz cuma günü maç kaybettiğinizde Bursasporluların hafta sonu zehir gibi geçiyor.
Sizin bunlardan haberiniz bile yok. Belki bu yazdıklarımla gözlerinizde biraz olsun canlanır.
Bursaspor tarihi belleğinde başarılar kadar yaşanan travmalar da duruyor.
İşte 60 yıllık kulüp tarihinde bu tarz büyük travma oluşturan maçları saysak, bu sezon yaşananlar ve Tuzlaspor karşısında alınan son yenilgi de emin olun o listeye girer.
Bu ligde olmak ve üstüne bu ligdeki durum zaten Bursaspor taraftarının içini parçalarken, üstüne bir de bu şekilde rencide edici bir mağlubiyet almak acılara tuz biber ekti.
Bakın bu sıradan bir yenilgi de değildi. Bundan sonrası için alarm zillerini bangır bangır çaldıran bir yenilgiydi.
Zira bizler son yıllarda "Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir" ataözünü sürekli yaşar olduk.
Bu yüzden en başta sizlerin kendinize çeki düzen vermeniz gerekiyor.
Zira bu gidişatınızın sonu hiç iyi görünmüyor.
Sezon başından beri kulüpte önemli ve ciddi sorunlar olduğunun herkes farkında; ancak şehir bir araya geldi ve o sorunun çözümü yolunda ciddi bir ilerleme kaydediliyor.
10 gün içinde yeni bir yönetim göreve başlıyor.
Maddi sıkıntılarınızın çözümü için gerekli sözler güvenilir noktalarca verildi, destek sağlanıyor, daha da sağlanacak.
Gecikme yaşansa bile eninde sonunda tüm alacaklarınızı alacaksınız.
İçiniz rahat olsun sahadaki performansınızla hiç de hak etmediğiniz maaşlarınızı sözleşmeleriniz gereği son kuruşuna kadar alacaksınız.
Buna ilaveten iş adamları prim kampanyaları yapıyor.
Sizin o bir maçlık priminiz kadar parayı kazanmak için insanlar bir sene fabrikalarda ter döküyor, çalışıyor.
Yine o taraftar dondurucu soğukta tribünlere gelip sizleri destekliyor.
O tribünlerde gördüğünüz insanlar, işini, ailesini, hastasını, yeni doğan çocuğunu, düğünün ertesi günü mutluluğunu, hatta öğlen toprağa verdiği yakının acısını bir kenara bırakıp sizleri desteklemeye geliyorlar.
Biraz olsun bu o insanların o fedakarlıklarına bari karşılık verin.
Kampsa en güzel otellerde kamp yapıyorsunuz.
Tesisleriniz zaten 5 yıldızlı otel kıvamında.
Daha bu yaşlarda hayatınızı kurtaran paraları kazanmış durumdasınız.
Sizden tek istenen ise haftada 90 dakika canınızı dişe takıp mücadele etmeniz.
Ama bu isteğe bugüne kadar cevap vermediniz.
Veremediniz demiyorum vermediniz; çünkü bunu yapabilmek için önünüzde hiçbir engel yoktu.
Süper Lig'e dönüş hedefi ile sezona başlayan Bursaspor Camiasının hedefi sayenizde ligde kalabilmek olarak değişti.
Bu takımı bu noktaya sizler getirdiniz.
Bu durumu düzeltmesi gerekenler de yine sizlersiniz.
Bu şehre ve camiaya bunu borçlusunuz.
İşte önünüzde kalan 13 maç var.
Bu maçlarda gereken mücadeleyi yapmayanlar, mesleğine de kendine de Bursaspor’a da taraftara da kazandığı paraya da o parayı götürdüğü ailesine de ihanet ediyor demektir.
Hepsini geçtim bir insanın kendine saygısını olması için görevinin hakkını vermesi gerekir.
Bu yüzden lütfen artık işinizin hakkını verin.
Bu haftaki Ankaragücü maçından itibaren sezon sonunda kadar sahada canınızı dişinize takmanızı tüm Bursa bekliyor.
Artık bu noktadan sonra hiçbir bahaneniz ve özrünüz olamaz.
Şehir size karşı görevini yerine getiriyor. Sizlerden de bunun karşılığını bekliyor.
Bundan sonra artık tüm sorumluluk sizlerde.
Bunun bilinciyle maçlara çıkıp gereken mücadeleyi yapın.