Karşılaşma öncesi Tamer Tuna “Ankaragücü’nün duran toplardaki etkinliğinin farkındayız, önlem aldık” diyordu.
O böyle derken ben de bir Tamer Hoca’ya bir de önümdeki maç kadrosuna bakıyordum.
Geldiğinden beri bir tek maç kazandırmamış, tam tersi birçok maç vermiş, en son geçtiğimiz hafta 40 metreden neredeyse tribünün içinden gol yiyen Erhan’la nasıl bir önlem almış oluyordu anlamaya çalışıyordum.
Gol atamayan golcülerden olan ! Pedro’yu da sahada görünce tamam dedim.
Ne atanımız atandı ne tutanımız tutan !
Aslında maçın geneline bakacak olursak her iki takım da kazanmak için mücadele etti.
Maçın ilk yarısında futbolun altın kuralı “Atamayana atarlar” Bursaspor’un lehinde işledi.
İkinci yarıda ise tam tersi oldu.
Bursaspor aslında kazanabileceği bir maçı kendi eliyle verdi.
O el de kadro tercihi ve yaptığı değişikliklerle Tamer Tuna’nın eliydi.
Mesela zerre etkisi olmayan İsmail ve Pedro dururken Tuğbey ve Alaskarov’u çıkarmak neyin nesiydi anlamak imkansız.
Diğer yandan yerli yabancı ne kadar kazma golcü varsa yetiştiren veya transfer edip ısrarla oynatarak küme düşen, ligden çıkamayan başka bir kulüp yoktur.
Pedro diye bir forvet alınacak haberini alır almaz istatistiklerine baktığımda adamın golcü falan olmadığı ortadaydı.
Buna rağmen anlaşılmaz bir şekilde transfer edildi.
Portekizli doğal olarak geçmişteki performansını da aynen burada sürdürmeye devam ediyor.
Bir oyuncunun gol yüzdesi düşükse almayacaksın diye yıllardır söylerim.
Bir takımda atamayıp başka takımda performansı yükselen oyuncular olabiliyor; ama bu çok istisnai durumlardır.
Bursaspor’un riske girecek hali yoktu. Ligi bilen, gol ortalaması yüksek bir golcüye ihtiyaç varken gidip buyeteneksizi aldılar.
Bu saatten sonra kim olursa olsun yetersiz kalan oyuncularda ısrar etmek bile bile ölüme gitmektir.
Orada Eren Güler dururken kale için de Canberk dururken Erhan ve Padro'yu oynatmak net yazıyorum aptallık olur.
Hocalarda da böyle anlamsız inatlar olur. Ancak Bursaspor geri, dönülmez noktaya hızla yaklaşmakta olduğundan artık inat, kapris falan çekecek halimiz yok.
Hak etmeyen, performansı düşük olan oynatılmamalı.
Genel olarak bakacak olursak da Bursaspor’un hoca, golcü ve kaleci sorunu çözülemiyor ve takım bayır aşağı gidiyor.
Evet Tamer Tuna’nın bu maç ve öncesi genel performansı da büyük hayal kırıklığı.
Hoca güzel konuşuyor, saçlar İtalyan hocalar gibi, güzel giyiniyor, Bursaspor’u görüntü olarak iyi temsil ediyor da bizi asıl ilgilendiren sahadaki temsildir.
O temsil de geldiğinden beri hiç de iyi değil.
Dolayısıyla artık kredisinin sonunda olduğunu idrak ediyor olmalı.
Öyle "Yenilginin sorumlusu benim" demekle de olmuyor.
Bunu zaten herkes görebiliyor Sayın Tuna !
Açıkçası bu böyle gitmez Tamer Hoca'm.
Eğer bu tabloyu değiştirebileceğinden emin değilsen Bursaspor'a daha fazla zaman kaybettirme.