Alınan mağlubiyetin tek sebebi ve sorumlusu tabi ki hakem değil.
Bursaspor kazanması gereken bir maçta daha baskın oynamalıydı. Oyuna müdahaleler geç oldu.
Bazı oyuncuların haftalardır süren yetersiz mücadelesi, hatalar, kalite eksikliği falan tabi ki mağlubiyete önemli etken.
Ancak artık bu konularda değerlendirme yapacak haftalarda ve durumda değiliz.
Zira işin içine başka faktörlerde girdiğinden oyunun şekli iyice değişti. Biz de oyunu kuralına göre oynama zamanındayız.
Rakipleri görüyoruz. Bize aslan kesilenler, başka maçlarda kuzu gibi rakiplere yatıveriyorlar.
Bursaspor'un bir önceki maçını taraftar desteği ile kazandığını görenler en ağırından cezaları yapıştırırken, ilk iç sahadaki maçını en olmadık saate koyarak stada gelebilecek olanların da gelmesini engelliyorlar.
Deplasman maçına ise 'Operasyon Çocuğunun' birini gönderiyorlar, O da görevini yapıyor ve Bursaspor'u resmen doğruyor.
Açıkça görülüyor ki haftalar azaldıkça mücadele sahada verilmiyor.
O halde Bursaspor'un hakkını savunmak için yönetim de oyunu kuralına göre oynamalı.
3,5 milyonluk şehrin gözbebeğini İte, çakala yem etmemeli.
Bu maçın hakemi başta olmak üzere hakemler konusunda gereken tepki en ağırından verilmeli.
Yönetimin sesi gür çıkmalı. Sahip olduğu gücü de artık kullanmalı.
Tabi ki futbolcuların mücadele seviyesinin en üst noktaya çıkması için de gereken her şey yapılmalı.
Yönetim iç ve dış faktörlerle aynı anda doğru bir strateji ile mücadele etmek zorunda.
Şu noktada yapışacak hatalar ve ihmaller çok ağır sonuçlar doğurur.
Tribün diliyle ifade edecek olursak Yönetim uyumamalı !
Bu arada Salı günü oynanacak G.Birliği maçında da Kocaeli maçında olan herkesin yine statda olması için
ne gerekiyorsa yapılmalı. Cezaysa ceza zerre önemi yok. Bursaspor bu lige kalacaksa taraftarıyla kalacak.