Bursasporlular olarak karışık duygular içerindeyiz.
Futbol takımımız kendi sahamızda 20 bin coşkulu taraftarımızın önünde ard arda puanlar kaybederek tarihin en kötü günlerini bizlere yaşatırken, basketbol takımımız kendisinden kat be kat fazla bütçe ile kurulmuş, sahasında maç kaybetmeyen, EuroLig Şampiyonu Apoletli Coach'a sahip Partizan'ı 20 bin taraftarının önünde devirerek bizleri gururlandırıyor.
Futbol takımımız başımızdan aşağı bir kaynar sular dökerken basketbol takımımız bizleri serinletiyor, adeta tedavi ediyor.
Asla tesadüf olmayan, ilmek ilmek büyük mücadelelerle, fedakarlıklarla dokunan bu başarıda ilk günden şu ana kadar payı olan herkes ne kadar gururlansa azdır.
Kuruluştan bu noktaya gelinen yolun belgeseli hatta filmi çekilse yeri var. Basketbol hatta spor literatürüne girecek bir başarı bu.
Bugüne kadar bu formayı giymiş oyuncular, görev yapmış antrenörler, sponsorlar, kulüp çalışanları, Başkan Sezer Sezgin, Genel Menajer Nedim Yücel, Frutti Extra markasıyla Levent, Ömer Kızıl kardeşler, destek beren medya mensupları ve tabi ki Çekirge Salonu'ndan başlayarak içeride dışarıda büyük destek veren yeşil beyazlı taraftarlar...
Hepiniz alkışın en büyüğünü hak ediyorsunuz.
FUTBOLCULAR ÖRNEK ALSIN !
Evet kesinlikle tesadüf olmayan, basketbol takımı yöneticilerinin planlı ve programlı çalışmasıyla gelen bu başarı futbol takımına ve yönetimlerine örnek olmalıdır.
Özellikle yöneticiler, bir kulüp nasıl yönetilir ders almalılar.
Hem şu an hem de önümüzdeki zamanlar için.
Futbolcular da son ana kadar üst düzey verilen mücadelenin kaybedilmek üzere olan maçı nasıl Bursaspor'a döndürdüğünü örnek almalı ve kalan maçlarda aynı savaşı, mücadeleyi vermeli.
Bunu yaparlarsa başarmamalarının imkânı yok. Sonuçta karşılarında basketbol takımının olduğu gibi Avrupa'nın dev takımları falan da yok.
Basketbolla Avrupa'yı titreten takımlarıyla gururlanan yüzbinlerce Bursasporluya, futbolda daha fazla utanç yaşatmamak için canlarını dişlerine takmak zorundalar.
Zira bu noktadan sonra mazeret de af da kabul edilmez.
Biz yine dönelim basketbol takımımıza...
Potanın Timsahları Kupa 2'de çeyrek finale çıkmayı başardı. Sloven Cedevita Olimpija ile haftaya yine deplasmanda karşılaşacağız.
Sonuç ne olursa olsun Avrupa'da Bursa'yı ve Türkiye'yi bu şekilde başarıyla temsil eden, adını duyuran basketbol takımı her türlü tebriki hak ediyor.
Zaten Türkiye'nin dört bir yanından tebrikler, takdirler yağmaya başladı.
Bu akşam saat 21:00'de de Bursasporlu Taraftarlar Barış Spor Salonu önünde Avrupa Fatihi Basketbolcularını karşılayacaklar.
AVRUPA FATİHİNE 16 BİN KİŞİLİK SALON YAKIŞIR
Tabii bu arada basketbol takımımızın hak ettiği bir şey daha var.
Yalnız öyle kenti yönetenlerin sosyal medyadan kuru kuru tebriği ile olmaz.
Avrupa'da destanlar yazan basketbol takımı kendine ait bir salonu, olmaması kabul edilebilir gibi değil.
Gördük işte. 1 milyon 400 bin nüfusa sahip Belgrad şehri 20 bin kişilik bir salona sahip.
Bu durumda Belgrad'dan neredeyse 3 kat büyük Bursa'ya da şöyle 16 bin kişilik salon yakışmaz mı Sayın Alinur Başkan?
Yıkılan Atatürk Spor Salonu ve havuzun arazisine şöyle Avrupai bir salon güzel olmaz mı?
BTSO sponsorluğunda ortak bir çalışma ile çok kolay hayata geçebilecek bir proje olduğunu düşünüyorum.
Tabi ki önemli olan bunu sizlerin de düşünüp istemesi.
Ancak şu bir geçek ki Avrupa Fatihi basketbol takımına sahip Bursa Şehri bunu fazlasıyla hak ediyor.