Çok nadir futbol yazısı yazarım… Meslek hayatımda yazdığım futbol yazısı bir elin parmağını geçmez!
Galatasaray Avrupa Şampiyonu olduğunda; Bursaspor 2004 yılında küme düştüğünde ve çıktığında, 2010 yılında şampiyon olduğunda yazmıştım.
Bir de Teksas tribününde izlediğim Bursaspor maçı vardı; maçtan ziyade taraftarın haleti ruhiyesine yönelik izlenimlerimi yazıya aktarmıştım. .
Ne yazık ki, çok yazık ki Bursaspor küme düştü.
Bu şehirde yeşil beyazlı formaya çocuk yaşta sahiden de aşık olan on binlerce Bursalı var.
Bursaspor’un kazandığı maçlarla mutlu olan, kaybettiğinde kahrolan, Bursaspor maçlarını kaçırmadan büyümüş, yetişkin olmuş, yaşlanmış Bursalılar…
Hepsinin de yüreğinde kocaman bir Bursaspor sevgisi olduğunu anlamamak için aptal olmak lazım.
2004 yılında küme düştüğünde Bursasporlu taraftarlar kahrolmuştu! O yıllarda gazete tirajları yüksekti, internet medyası yoktu. Gazetelerin manşetleri, televizyon programlarının gündemi hep Bursaspor’du. Nitekim ertesi yıl düştüğü gibi kalkmasını da bildi.
2010 yılında Bursaspor Türkiye Şampiyonu olduğunda, genç yaşlı, kadın erkek Bursalılar olarak ne kadar çok sevinmiştik.
Türk futboluna 5. Büyük kavramını kazandıran Rahmetli İbrahim Yazıcı’nın kıymetini şehir anladı anlamasına da iş işten geçti.
Yazıcı da Bursa’da FETÖ’nün soruşturmalarından, sıkıştırmalarından nasibini almıştı.
İbrahim Yazıcı 7 Mayıs 2013’te de yaşamını yitirdii. O dönemde Bursaspor yönetim kurulu üyesi olan Avukat Öztürk Yazıcı’nın futbolarena sitesinde yer alan ve 14 mayıs 2016 tarihli Fotomaç gazetesinde (https://www.fotomac.com.tr/genel/2016/08/14/baskanimizi-feto-oldurdu) yayınlanan söyleşisinde şu ifadeler yer alıyordu:
“Biz 2010 yılında şampiyon olduk. Büyük bir başarı elde ettik. FETÖ o dönemde bize yanaşmaya çalıştı. İbrahim Yazıcı'yı içlerine çekmeye çalıştılar. Yazıcı ise hiçbir zaman onlara yanaşmadı. Ardından da başta başkanımız İbrahim Yazıcı olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerimiz üzerinde müthiş bir baskı kurulmaya başlandı”
Röportaja göre sorunlar onların yönlendirdiği bankaya kulübün parasının yatırılmamasıyla başlamıştı.
Fenerbahçe’deki kumpasın bir benzeri de Bursaspor’a yapılmak istenmiş 2011 yılında İbrahim Yazıcı, avukat Öztürk Yazıcı, Haluk Özkıyıcı, Osman Çelik, Osman Nuri Biçer göz altına alınmış ve 3, 4 gün sonra üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu serbest kalmışlardı. O yıllar FETÖ valilikten emniyete, yargıya dek pek çok yerde söz sahibiydi. İbrahim Yazıcı’nın yüreği baskıları daha fazla kaldıramamıştı.
Ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile örgütün maskesi düştü. Öztürk Yazıcı’nın söyleşide dediklerine göre o dönemde Bursaspor’a operasyon yapanların hepsi FETÖ’den yargılandı.
İbrahim Yazıcı’nın vefatından sonra Bursaspor Başkanlığı’na seçilen Erkan Körüstan 2014 yılına kadar görevde kalabildi.
Bursaspor’un çöküşü aslında en zirvede yani şampiyon olduğu dönemdeki müdahalelerle ve operasyonla, kumpasla başladı.
2014’ten sonra ise siyaset hepten müdahil oldu; Bursaspor her yıl biraz daha kötüye gitti.
2018-19 sezonunda Süper Lig'den düşen Bursaspor ikinci kademede 1. Lig'de mücadele ediyordu. (2002 yılı öncesinin 2’inci liginde!)
Ve ne yazık ki… Kurulduğu 1963 yılından tam 60 yıl sonra 2’inci ligde (üçüncü kademede; 2002 öncesinin 3’üncü liginde) oynayacak… Yazıklar olsun!
Aaa. Unutmayalım… Bu arada 2015 yılında Atatürk Stadyumu yıkıldı! “Koskoca Bursaspor Atatürk Stadyumu’na sığmaz; Bursa’ya da yakışmıyor, Avrupa şampiyonalarında oynayacak, yabancı takımları ağırlayacağız” denildi.
Şehir stadyumlarını Spor Bakanlığı yaparken, Bursa’nın stadyumunun külfeti Bursalılara kaldı. Normal şehir stadyumlarının kat be kat fazlasına yapıldı. Hala da tam bitmedi! Mesela timsahın kafası!.. Ayrıca diğer stadyumlara göre sabit giderleri de çok yüksek!
Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne şimdi de, gelecekte de yük olacak yapı 2015 Aralık ayında hizmete girdi!
Bir işe yarasaydı bari! Yaramadı. Hizmete açıldıktan 4,5 yıl sonra Bursaspor küme düştü! 6,5 yıl sonra da 2002 öncesinde 3. Küme, şimdi ise 2. Lig olarak adlandırılan yerde!
Bursaspor o beğenilmeyen Atatürk Stadyumu’nda şampiyon olmuştu. Timsah Arena Bursaspor’a yaramadı…
Bursa Türkiye’de milli gelirin, banka döviz mevduatlarının en yüksek olduğu, son TÜİK açıklamasına göre de yoksulluğun en düşük olduğu iller arasında!
Siyasiler, ticaret ve sanayi odaları yetkilileri hep ihracatta Bursa’nın ikinci büyük şehir olduğundan dem vurur.
Şehirde 17 Organize Sanayi Bölgesi var. TEKNOSAB ve diğerleriyle birlikte yakın bir gelecekte bu sayı 22 ya da 23’e çıkacak!
Yani bakmayın siz SİAD’ların yakınmasına; Bursa zengin ve zengini çok bir şehir! Sahip çıksalardı Bursaspor bu halde mi olurdu?
Sportif başarılar şehri tanıtır, farklı bir yere taşır. İşte Trabzon, şampiyon oldu; dünyanın her yerindeki futbolseverler Trabzon diye bir şehir olduğunu öğrendi. Bursaspor’un kuruluş tarihi şehrin sanayileşmesiyle paraleldir. 1961 yılında Bursa OSB, 1963 yılında Bursaspor kuruldu!
Peki şimdi değişen ne? Son yıllarda şehirde sermayenin el değiştirmesinin etkisi olabilir mi? Bursaspor şehrin ortak değerleri olmaktan ne zaman çıktı?