Bursaspor Başkanı Ömer Furkan Banaz'ın düzenlediği basın toplantısı ile ilgili değerlendirmemi yapmak istiyorum...
Yeteneksizliklerini karaktersizlikleriyle mükemmel bir şekilde harmanlamış futbolcu grubunu Bursaspor çatısı altında bir araya toplamayı başarabilen ! Emin Adanur Yönetimi, Bursaspor'u 1.Lig'den 2. Lige düşürdü.
Tüm şehre yaşattıkları bu üzüntü ve utanç yetmezmiş gibi bir de arkalarında bu beş para etmez futbolcu müsveddelerine ödenecek tonla borç bıraktılar. Yaptıkları sözleşmelerin detaylarından Başkan Banaz yaptığı basın toplantısında bahsetti.
Bursaspor'u yönetsin diye Bursaspor düşmanı birini oraya koysan kulübe bu kadar acımasız davranmaz.
Fenerbahçe'nin ünlü taraftarı Rambo Okan'ı koysan bu kadar yapmaz !
Adanur Yönetimi "Nasılsa bizim cebimizden çıkmayacak" diye bol keseden sallamış, yetmemiş sözleşmelerde kulübün elini kolunu bağlayan ve daha da zarara sokan cezai müeyyidelere imzalar atmışlar.
Günü kurtaracağız derken Bursaspor'un geleceğini karartmışlar.
Ticaretle uğraşan biri ödeyemeyeceği borcun altına girerse batacağını bilir.
Yönettiği kulüp için de bunun geçerli olduğunu bilir.
Öyle "Süper Lig'e çıkınca öderiz" diye düşündük falan da demesinler.
Böyle bir kumarı size emanet edilen bir makamda oynayamazsınız. Ama oynamışlar. Bursaspor'la oyuncakları gibi resmen oynamışlar.
Adanur faaliyet gösterdiği inşaat sektöründe aynı anlaşmaları yapsa o sektörle ilişkilisi kısa zamanda 'bekçilik' seviyesine iner !
Bu yapılanları acemilikle falan açıklamak mümkün değil.
Bu yüzden Denetleme Kurulu'nun raporu doğrultusunda Kongrede ibra edilmeyen Adanur Yönetimi için gereken tüm hukuki yollara başvurulmalı ama bu kez kesin olarak bu işin takipçisi olunmalıdır. Başkan Banaz da zaten bu konudaki sorum üzerine bu şekilde hareket edeceklerini ifade etti.
Başkan Banaz göreve devam edeceklerini, sorumluluktan kaçmayacaklarını açıkladı.
Olması gereken de buydu zaten.
Bu işi kotarabileceğine Bursa'nın inandığı birileri çıkarsa önlerini açarız" dedi.
Bu mali tablonun altına girebilecek güçte kişiler Bursa'da var; ama onların bu işe soyunmayacaklarını hepimiz biliyoruz.
Yine saçma sapan kişiler piyasaya çıkacağı için bu seçeneği ihtimal dahilinde görmek mümkün değil.
Kısacası Banaz yönetimi devam ediyor.
FK DÜŞÜNCESİYOK !
Kamuoyunun hassas nokrası 'FK' ile ilgili bir düşünceleri olmadığını kesin bir diller ifade etti.
Bu önemliydi. Tartışmalara nokta konmuş oldu.
Yeni Spor Yasası Şirketleşmeyi gerektiriyor. Bu konudaki doğru bir modele zaten Bursa itiraz etmez.
İsim, arma değişmedikten sonra yönetim şeklinin kabul edilebilir ellerde profesyonelleşmesi zaten artık olması gerekendir.
Öncelikle tabi ki Sportif alanın doğru kurgulanması gerekiyor. Bu alanda yönetim tecrübesiz.
Doğru futbol aklına sahip bir teknik heyet ve mutlaka iyi bir menajer gerekiyor.
Mustafa Hoca ile devam ederler mi etmezler mi bilemiyorum. Ama tahminim etmeyecekleri yönünde.
Bekleyip göreceğiz.
Neyse biz yine mali tablodan devam edelim.
BORÇ REVİZE EDİLEBİLİR
Başkan Ömer Furkan Banaz kulübün borç miktarını açıkladı ve 1 milyar liranın üzerinde olduğunu ifade etti.
Transfer Tahtası için ise 180 milyon gerekiyor dedi.
Evet borç miktarı o seviyelerde; ancak yarıdan fazlası revize edilebilir durumda.
İfade edilen 1 milyar borca baktığımızda
Bursaspor'un toplam borcunun 350 milyon TL'si yöneticilere;
100 milyon TL'si temerrüde düşenlere,
125 milyon TL'si bankalara;
200 milyon TL'si vergi ve SGK borçlarına;
Kalan kısım da oyuncu alacaklarına ait olduğunu görüyoruz.
Yönetici alacaklarını bir kere düşelim.
Bursaspor bu durumdayken, kulübü bu duruma düşürenler, bu dönemde tek kuruş bile alamazlar.
Banka, SGK ve Vergi borçları da tekrar yapılandırabilir ki burada iş Bursalı siyasilere düşüyor.
Hoca ve futbolcu alacaklarının da belli peşinatlarla çözüleceği malum. Yani tahta da 50-60 milyona açılabilir.
Dolayısıyla transfer dahil 300-350 milyon lira gibi bir rakamla kulübün tekrar hareket edebileceği öngörülebilir.
Bu rakam Bursaspor için az mı ?
Tabi ki değil.
Ama Bursa gibi bir şehir için devede kulak bile değil.
Mevcut yönetim Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın organizasyonu ile biraya geldi.
Ancak sadece bir araya getirmek yetmiyor, çok daha güçlü bir şekilde arkasında durulması gerekiyor.
Arkasında da duruldu; ancak şu durumda çok daha fazlası gerekiyor.
Yönetim geldiğinden beri yani 2,5 ayda 40 milyon lira hibe katkısı yapmış.
Bu ciddi bir rakam ve fedakârlık. Üstelik bazıları gibi kamuoyuna böyle bir sözleri de olmamıştı.
Şu ana kadar ciddi katkıları olmuş. Başkan Banaz'ın ifade ettiği gibi bu yükü sadece yönetim omuzlayamaz.
Ancak tüm Bursa omuzlarsa olur. Bunu yallardır söylüyoruz; ama hep havada alıyor.
Bursa'nın bu yükü omuzlaması için ise bu işin bayraktarlığını liderliğini birilerinin 'ciddiyet ve kararlılıkla' yapması gerekiyor.
O birileri de Bursa'yı yönetenler ve Bursa'nın meclise gönderdiği vekillerdir.
Onların teşvikiyle mi desem baskısıyla mı desem ancak bir şeyler olabilir.
Öyle galibiyetler sonrası tweet atarak veya mitinglerde boyna Bursaspor atkısı takarak Bursaspor'a destek olunmuş olsaydı, Bursaspor bu duruma düşmezdi.
O yüzden Bursaspor'un adam gibi gerçek manada desteğe ihtiyacı var.
Bursa sayesinde bir yerlere gelenler bir işin ucundan tutmalılar ki geçekten destek olmuş olsunlar.
Kimse "Siyasiler karışmasın" falan demesin. Mevcut durumda başka çare yok.
Bu şehrin gücünü kullanmaktır. Diğer şehirlerin yaptığı gibi yani.
Ayrıca Bursaspor'u noktaya yıllar önce yapmaya başladıkları müdahalelerle onlar getirdi, onlar çıkarsın.
Neyse o konulara tekrar girmeyelim.
Bursaspor'u tekrar ayağa kaldırabilecek güç bu şehir de var mı? Var. Hem de fazlasıyla.
Bursa şehri isterse; ama gerçekten isterse ve herkes üzerine düşeni yaparsa ve doğru bir planlama ile Bursaspor bu girdaptan çıkabilir.
Sadece o gücü harekete geçirip, organizasyonu sağlamak gerekiyor.
Bunu yapabilecekleri de yukarıda yazdım
Bursaspor düştüyse Bursa şehri düşmüştür.
Şehri bu utançtan kurtarmak için artık herkes üzerine düşeni yapmalı.
Yapmayanı da Bursalılar hafızalarına kazımalı.
Özellikle 2023 ve 2024'de Bursalılara işleri düşecek olanların akıllı hareket edeceğini düşünüyorum !
Kim ne kadar istiyor, kim ne yapıyor, tabir-i caizse kimler armaya sarılıyor veya sırtını dönüyor takipte olacağız !