Bursaspor Başkanı Ömer Furkan Banaz Divan Kurulunda Bursaspor'un içinde bulunduğu tabloyu rakamlarla şeffaf bir şekilde açıkladı.
Şehrin ve camianın desteğinin yeterli olmaması ile ilgili eleştirileri oldu ve klasik söylemlerle bu desteği istedi.
O desteğin bu şekilde gelmeyeceğini bugüne kadar ki tecrübemizle az çok biliyoruz.
Bu yüzden somut, net ve şehri harekete geçirecek projeler ve adımlar gerekiyor.
Bu adımlara da mevcut yönetim kurulunu göreve getiren gücün liderlik etmesi gerekiyor.
Evet 1 Milyar 3 milyon liralık borç, geliri yok denecek kadar az olan bir kulüp için korkutucu ve umutsuzluğa sevk edici; ancak
Kamuoyuna "Bursa şehri bu borcu ödeyecek güce sahip mi?" şeklindeki soru sorsak herkes hiç düşünmeden hemen herkes "Evet sahip" yanıtını verir.
O zaman neyi tartışıyoruz? Tek yapmamız gereken bu atmosferi sağlamaktır.
Bu durumda gerçekçi de olunsa haklı da olunsa karamsar tablolar çizmek yerine bu organizasyonu sağlayacak hareket ve projeler için acilen reaksiyona geçmek gerektiği gün gibi ortadadır.
BORÇ ŞU AN 300 MİLYON LİRA !
Ayrıca şunu hemen en başta söylemek istiyorum. O 1 milyar 3 milyon lira borcun şu an Bursaspor'u zorlayan kısmı en fazla 300 milyon liradır.
Zira toplam 700 milyon liraya yakın tutan yönetici alacakları, vergi, SGK, banka, kira diğer ufak tefek borçlar, Bursaspor için bir şekilde ötelenebilecek borçlardır.
Dolayısıyla tabloyu bu şekilde görmek gerekiyor.
Öncelikle Bursaspor'u buralara kadar düşüren ve kulüpten alacağı olan eski başkanların takım Süper Lig'e dönene kadar herhangi bir talepleri olmaz, olamaz.
EMİN ADANUR SAMİMİYETİNİ GÖSTERMELİ
Mesela Divan Başkanı Galip Sakder eski başkanlar alacaklarını silsinler" çağrısı yaptı.
Emin Adanur da meslektaşımız Samet Çayır'a "Diğerleri silsin ben de sileyim" şeklinde bir açıklamada bulunmuş.
Bu da sosyal medyada "şov" olarak değerlendirildi.
Emin Adanur bu "Şov yapıyor" değerlendirmeleri boşa çıkarmak ve samimiyetini göstermek istiyorsa çıkıp "Ben kimseye bakmadan bütün alacağımı siliyorum" demelidir.
Aksi takdirde söylemleri haklı çıkarmış olur.
Tekrar tüm borçlara dönelim...
Bakın İstanbul'un 3 ayrıcalıklı kulübünün Bursaspor'dan 5-6 kat fazla borcu var.
Hiç "Ama onların geliri Bursaspor'dan kat be kat fazla" demeyin.
Onların giderleri de Bursaspor'dan kat be kat fazla ve ayrıca o gelirler emin onun 5-6 milyarlık borcun onda birini bile ödeyemez miktarda.
Zaten bunu Ali Koç başta olmak üzere "Borcumuz ödenebilir sınırların çok aştı" şeklinde net olarak ifade ediyorlar.
Hiçbir şekilde öldük bittik edebiyatı yapmıyorlar.
O kulüpler arkalarındaki siyasi güçlerle, federasyondan aldıkları desteklerle ve ayrıcalıklarla ayakta kalabiliyorlar.
İşte Bursaspor'u da doğru projelerle Bursa şehrinin bu gücünü kullanması gerekiyor.
KURUMSAL ÜYELİK PROJESİ
Neyse lafı daha fazla uzatmadan sadede gelelim...
Bursaspor güçlü kadro oluşturulması için gereken parayı nasıl bulur?
Diğer birçok şehirde var olan fabrika sayısı kadar Bursa'da sanayii bölgesi var.
İrili ufaklı yüzlerce kuruluş Bursa'da faaliyet gösteriyor.
Onlara gidip "Karşılıksız" olarak "Bursaspor'a para verin" demekle olmuyor.
Bugüne kadar da olmadığını gördük.
Firmaların önlerine cazip bir şeyler koymak gerekiyor.
Mesela Kentin en büyük 1000 firması belirlense ve onlara "Bursaspor Kulübü'ne Kurumsal Üyelik"
gibi bir statü mü desem ayrıcalık mı desem teklifi yapılsa cazip olmaz mı?
FİRMALARIN NE AVANTAJLARI OLACAK?
Firmanın gücüne ve kurumsal üyeliğe verdiği katkıya göre kongrelerde belli bir kotaya kadar oy hakkı (1'den 10'a kadar) olabilir, bilemiyorum.
Sonra satılmayan localarda ve batı tribününde koltuk tahsisleri, kulüp kanalında kurumsal üyeliğe sahip firmalara reklam desteği gibi avantajlar verilse cazip olmaz mı?
Kuru kuruya "Siz Bursa firmasısınız Bursaspor hadi para verin" demektense önlerine bir şey koyarak yani karşılık vererek bunu yapmak çok daha etkili olmaz mı?
Tabi ki bu "Kurumsal Üyelik" için tüzükte düzenlemeler yapmak gerekecektir.
İşin kanuni ve hukuki boyutu, prosedürler bir şekilde ayarlanır o konuda bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
Şehri çağrılarla, karamsar tablolarla harekete geçiremeyiz.
Başkan Banaz tabloyu gerçek ve somut rakamlarla ortaya koydu.
O tablonun düzelmesi için de gerçekçi ve somut projelerle acilen harekete geçmek gerekiyor.
Bu benim ortaya attığım 'Kurumsal Üyelik' Projesinden başka fikirlerde çıkacaktır.
Onlar için de çalışmalar yapılabilir.
Ama artık dövünmeyi bırakıp bir an önce harekete geçmemiz gerektiği gün gibi ortadadır.
Evet Sayın Banaz bu projeyi bir düşünün derim.
BURSİAD bu konuda size çok büyük destek verecektir. Zaten onlarda kenti harekete geçirmek için projeler üretme çabasındalar.
Alinur Başkanın ve diğer siyasilerin desteği ile 1 hafta Özlüce'ye kapansanız Bursaspor'a ortalama 1 milyon lira verecek 1000 firmayı Bursa'da rahatça çıkartır ve temasa da geçip olumlu dönüşler alırsınız diye düşünüyorum.
Almadığınız yerde kırılamayacak kişileri devreye sokmaya da çekinmemek gerekiyor.
İfade ettiğim gibi bu destek karşılıksız olmayacağından firmalar tarafından olumlu karşılanacaktır.
Tabii ki mevcut yönetimi oluşturan siyasi gücün bu işte başrole soyunması gerekiyor.
Aksi takdirde bu sizin cabanızla olacak bir şey değil.
Bursaspor'u sizin söyleminizle "Yaşatmak" istiyorsak şehrin sahip olduğu gücü somut ve karşılıklı avantajlara dayalı olarak Bursaspor'a aktarmamız şart.
Burası koskoca Bursa şehri, bu kent iyi bir organizasyonla gözbebeği kulübü buradan çıkarıp ait olduğu yere çıkaracaktır.
Yeter ki bu samimi olarak istensin ve bu yönde çalışılsın.