Birçok telefon ve mesaj alıyorum "Abi camia neden sessiz, sizler neden sessizsiniz? Şeklinde.
Transfer tahtasının açılmaması halinde mevcut kadronun yetersiz kalacağını ifade ederek, tahtayı açmayacaklarsa yönetimin görevi bırakması gerektiğini dile getirenler var.
Yıllardır duyduğum ve hiç sevmediğim bir yanıtla karşılık vermek benim için gerçekten trajik ve zor oluyor.
Evet tahtayı açmayacak yönetim bıraksın şeklinde aslında hiç de haksız olmayan serzenişlere "Kim gelecek"? diye cevap veriyorum.
Hatta daha da ileri giderek camianın istediği, camiayı harekete geçirecek bir başkan adayı çıksın mevcut yönetime ilk "İstifa yazısını ben yazacağım" diye de ekliyorum.
Hem de en ağırından !
Ancak mevcut şartlarda yine yetersiz veya macera arayan isimlerin aportta beklediğini biliyoruz.
O yüzden de sabır üstüne sabır çekerek sessizce beklemek zorunda kalıyoruz.
Yoksa beni biliyorsunuz "Sorması ayıptır neden geldiniz?" diye bir başlarım, arkası da gelir !
Banaz yönetimi maddi manevi fedakarlıklar yapıyor.
Bursaspor'un da tek kuruşuna göz dikmeyecek insanlardan oluşuyor.
Aynı zamanda tek kuruşunu ziyan etmek istemeyen insanlardan da oluşuyor.
Şu ana kadar tahtayı açmama sebepleri de bu aslında.
Üç kuruş etmeyen futbolculara tonla para ödemek istemiyorlar.
Hak vermiyor da değilim.
200 milyona yakın maliyeti olan tahtanın 50 milyon gibi bir rakama açılabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz.
Bu rakam istense bir haftada toplanır.
Ancak geçmiş dönemlerde olduğu gibi bu taksitlendirme ve ödememe halinde cezai müeyyide şeklinde olmamalı.
Böyle olunca Bursaspor'un sorunu bitmiyor. Tam tersi büyütülerek ertelenmiş oluyor.
Alacaklıların alacaklarının büyük kısmından vazgeçmesi şeklinde olmalı.
Bursaspor'u bu durumlara düşüren ve takımdan ayrılmış alacaklılar, borçların %70-80'ninden vazgeçmeli.
Başka tabirle hak etmedikleri paraları almayı beklememeli.
Yönetimin eski yönetici, hoca ve futbolcu alacakları ile beklentisi ve planı bu şekilde.
Ya hak ettikleri kadarını alacaklar ya da hiç alamayacaklar.
Sözleşmemde yazıyorsa alırım falan diye hiç düşünmesinler.
Bursaspor'u sportif olarak, maddi olarak, manevi olarak tarihinin en kötü durumlarına düşürenler
bunun sorumluluğunu almalı.
Almazlarsa da kendileri bilir.
Mevcut şartlarda bu kulüp onlara hak etmedikleri o paraları ödemeyecek.
Hatta bu konuda girişim alacaklılardan gelmeli.
Akıllı olan bunu yapar.
Aksi takdirde beklemeye devam ederler.
Bu arada bu konuda yönetimin de kamuoyunda dillendirilmemesi gereken strateji ve planları olduğunu da biliyoruz.
Olmalı da zaten. Madem tahta açamıyoruz bu şekilde devam şeklinde bir anlayışı camia kabul etmez.
Bursaspor buralarda gezinip duramaz.
Tamam "Lige gençlerle başlayacağız" dendi. Buna da saygı duyuldu.
Ancak eğer saha sonuçları iyi gitmezse yönetimin arkasındaki güç devreye girip bu sorunu çözmeli.
İsterlerse bu çok kısa sürede çözebileceklerini bildiğimizden hiç kaçar yolları yok.
Üçyüz beşyüz binlik şehirlerin kulüplerine verilen destek, 4 milyonluk Bursa'nın tek kulübüne de verilmek zorundadır.
Tabii ki burada camiaya da iş düşüyor.
Bursaspor'un önemini taraftar eskiden olduğu gibi hissettirmek zorundadır.
Satışa çıkan formalardan, kombinelerden almak "Ben Bursasporluyum" diyen herkesin görevidir.
Bursaspor'un önemini boş statla hissettiremeyiz.
Timsah Park büyük ölçüde dolmalı.
Buna genç oyuncuların çok ihtiyacı var.
Tabi ki Bursaspor'un yok olması isteyenlere, kulüp üzerinde farklı planları olanlara da mesaj vermek adına da bu çok önemli.
Onlara da "Bu hayallerinizden vazgeçin" denmiş olacak.
Bursaspor Camiası bu sezon yeni bir hikaye yazacaksa o hikayenin başrolünde vereceği destekle yine taraftarı olacaktır.
Taraftarın sırtını döndüğü bir kulübe kimse destek olmaz.
O yüzden kızsak da, kırılsak da, sinirlensek de kulübe omuz veremeye devam etmek gerekiyor.
İfade ettiğim gibi yeni bir savaş verilecekse yeni bir hikaye yazılacaksa -ki niyetimiz bu- elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız.