Dün açtım bizim eski taraftar videolarını izliyorum. Tabi ki 50 bin Fenerbahçeliyi susturan efsane Kadıköy deplasmanı videosu da hemen çıktı karşıma. Üzerinden 11 sene geçmesine rağmen hala hayranlıkla izlenmeye devam eden o video kadar altındaki yorumlar da insanı gururlandırıyor. Maçın başlaması ile yakılan maytaplar, meşaleler, torpiller ev sahibi seyirciyi abandone etmişti. Islıklayarak, yuhalayarak çaresizce susturmaya çalıştıkları 2 bin Bursasporlu ise "Her zaman her yerde en büyük Bursa ve İnadına Teksas" diye stadı inleterek "Bizimle başa çıkamazsınız" mesajını da veriyordu.
O maçta bulunan Fenerbahçeliler "Gördüğümüz en iyi deplasman tribünüydü maça öyle bir girdiler ki stadın bütün konsantrasyonunu bozdular, takımımızı destekleyemedik" diye o anları anlatıyorlar.
Aynı tabloları birçok stadta yaşarken bizler de basın tribününde bıyık altından gülümsüyor oluyoruz haliyle.
Vidoyu tüylerim diken diken izlerken gururun yerini yavaş yavaş kızgınlık alamaya başladığını hissettim.
Evet sadece 2 bin kişi ile Kadıköy'leri, Samiyen'leri, İnönü'leri susturan yüzbinlerce Bursaspor taraftarının şu an ki, aslında uzun zamandır var olan sessizliği aklıma geliyor ve kaşlarım çatılıveriyordu.
Bursaspor'un mevcut durumuna Bursasporluları geçtim kronik Bursaspor düşmanları dışında bütün sporseverler üzüntü ile bakıyorlar.
Hal böyle iken Bursaspor'un gerçek sahibi yeşil beyazlı taraftarların sessizliği, tepkisizliği aklıma geldikçe inanamıyorum.
Mevcut durum 80'li veya 90'lı yıllarda yaşansaydı inanın ortalık toz duman olurdu.
O yıllardaki ruh kayboldu gitti.
Son zamanlarda bir çaresizlik, kabullenişlik var.
Şahsen benim de kabullenemediğim bu.
Sevgili Bursaspor taraftarları Çaresiz değilsiniz, çareSİZSİNİZ!
Evet birçok yanlışlar yapıldı, aranızda kırgınlıklar, küskünlükler, kızgınlıklar oluştu.
Ancak her şeyi geride bırakmak gerekiyor.
Bu şekilde herkes birbirinden ayrı gayrı, birbirine kurularak Bursaspor'u ait olduğu yere döndüremeyiz.
Basın, medya adına ne derseniz deyin hepsi hikaye !
Sosyal medayada iyi niyetle çırpınan münferitlerin çabaları da yeterli olmuyor.
Bursaspor'a gereken desteği sağlayacak, şehri harekete geçirecek olan tribündür, sizlersiniz.
Taraftar masaya yumruğunu vurmadan hiçbir şey olmaz.
Ama bunu ancak tek vücut hareket ederek yapabilirsiniz.
Onun bunun değil SADECE BURSASPOR'UN YANINDA OLARAK yapabilirsiniz.
Bakın sayısını bile bilmediğim kadar taraftar derneği var, oluşumlar var, stadın lokomotifi taraftar grupları var.
Hepsi var; ama bu sessizliklerinin, tepkisizliklerinin izahı yok.
Evet yukarıda ifade ettiğim gibi bıkkınlıklar, yılgınlıklar, küskünlükler, aptal yerine konulduğumuz için kızgınlıklar hepimizde var.
Ancak bu şekilde dişlerimizi sıkıp birbirimize kurularak Bursaspor'u kurtaramayız.
Bugünden tezi yok herkes yanlışlarından vazgeçmeli ve tüm kırgınlıklar bir kenara konarak tüm taraftar dernekleri, oluşumları, grupları ve hatta münferit taraftarlar bir araya gelmeli ve bir toplantı yapılmalı. Sonrasında net bir deklarasyon verilmeli.
Bursaspor'a gereken maddi desteğin sağlanması için bu şekilde kararlı ve ortak hareket edilmeli.
Evet kimseyi ayırt etmeden herkesi davet edip bir toplantı yapılıp ve sonrasında da gereken mesajın verilmesi gerekiyor.
Bakın önümüzde iki seçim var. Oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor.
Daha detaylı yazmak istemiyorum, anlayın işte !
Bursaspor'u ait olduğu yere döndürebilecek güç bu şehirde fazlasıyla var.
Ancak o gücü sadece siyasi irade harekete geçirebilir.
Öyle medyanın falan çağrıları ile olmaz.
Hiç kimse çıkıp da "Bursaspor'u siyaset mahvetti" falan demesin.
Evet aynen öyle oldu. Bunu ben de biliyorum.
Mevcut şartlarda bu bataktan çıkabilecek olanın da o siyasi irade olduğunu da biliyorum ama.
Bunu hepiniz biliyorsunuz.
Hep ifade ettiğim gibi bu borçla bir Arap petrol milyarderi veya Abramoviç gelmedikçe buradan çıkmak çok zor.
Bunlar olmayacağına göre o zaman.
Türkiye'nin gerçeklerine göre daha net ifade ile diğer şehirlerin yaptığı gibi hareket etmek gerekiyor.
Bu işin bayraktarlığını yapacak olan da tek vücut halinde hareket edecek olan Bursaspor taraftarıdır.
En kısa zamanda deplasmanlarda binlerce kişiyi susturdukları meşaleleri bu kez Bursaspor'un kurtuluşu için yakmalılar.
Tezahüratlarında olduğu gibi yumruğu sıkıp ayağa kalkmalılar ki onlar yok olmadan bu yangının yani Bursaspor ateşinin sönmeyeceğini göstermeliler.
Evet Bursaspor taraftarının öncülerinden bu birlik hareketini şahsen bekliyorum.
Eminim arkalarına takılacak yüzbinlerce Bursasporlu da bekliyor.
Evet arkadaşlar Bursaspor'un sizin ayağa kalkışınıza ihtiyacı var.
Herkes egsunu bir kenara bırakmalı. Hiçbirinizin egosu Bursaspor'dan büyük değil.
Bakın aynı sessizliği Atatürk Stadı'nın elimizden alınışı sırasında yaşadık, şimdi pişmanlıktan kafamızı duvarlara vuruyoruz.
Şimdi de elimizden Bursaspor gidiyor.
Daha büyük bir pişmanlık yaşamak istemiyorsanız gereken yerlere gereken baskıyı yapmaya başlamalısınız.
Bursasporun yok oluşunu daha ne kadar böyle izleyeceksiniz?
Daha ne kadar sessiz kalacaksınız?