Ortada bir hasta var. O hasta uzun süredir ölüm döşeğinde. İyileşip ayağa kalkacağı ilaç da mevcut; ancak o ilaç kullanılmıyor ve bile bile ölüme terkediliyor.
Bursaspor'un mevcut durumu şu an tam anlamıyla bu şekilde. Bu kısma ilerleyen satırlarda döneceğim...
Bursaspor, Bursa’nın adını dünyaya duyurabilecek şehrin en büyük argümanıdır.
Dünyada pek fazla özelliği ve cazibesi olmayan şehirleri görüyoruz. Sırf futbol takımları sayesinde dünya markası haline gelmiş durumdalar. Adları sürekli gündemde ve telaffuz ediliyor.
Manchester, Liverpool, Münih, Dortmund, Torino bunlara iyi birer örnektir.
Bursa şehri ise bu fırsatı yıllardır değerlendirmiyor. Zira Bursa’da yabancılar için çok cazip bir şehir değil.
"Bari futbol takımımızla adımızı duyuralım" diyen yok. Var da bizim gibi elinde yetkisi olmayanlar diyoruz.
Başarılı olmayı geçtim şehrin tek kulübünün alt liglere düşmesine seyirci kalındı.
“Bursaspor küme düştüyse Bursa düşmüştür”
Kesinlikle son derece doğru bir söylemdir bu.
Çünkü Bursaspor bu şehrin en büyük, en tanınır ve en önemli markasıdır.
Bir şehrin en büyük markası düştüyse tüm şehir düşmüş demektir.
Nasıl şampiyonluğun sevincini bütün şehir yaşayıp havasını attıysak, içinde bulunulan durumun da sorumluluğunu tüm şehir almak zorundayız.
En başta da kentin ticaretteki lokomotifi BTSO yani Bursa Ticaret ve Sanayii Odası.
Şehir dışına ne zaman çıksak “ Bursa’da o kadar sanayi var niye Bursaspor’a yardım etmiyorlar?” serzenişini sürekli duyuyoruz.
Türkiye’de futbolla ilgilenen hemen herkes Bursaspor’un durumunun faturasını sanayicilere kesiyor.
Son derece de haklılar. Çünkü son yıllarda Bursaspor’a gereken desteği vermediler.
İçlerinde istisnalar tabi ki var; ancak genel durum böyle.
Bursaspor’a layık başkan adayları çıkarmadılar.
Bursaspor'un mali sorunun çözümünde BTSO odaklı bir hareket başlatılması gerekiyor.
İş adamları için “Bursaspor’a verilen paralar ziyan oluyor, ondan vermek istemiyorlar” bahanelerini de geçelim artık.
Kontrollü bir şekilde yani 2008’de olduğu gibi valilik hesabına toplanır.
Ödemeler de oradan yapılır. Böylece güven de sağlanmış olur.
BTSO’NUN KÜME DÜŞMEDE SORUMLULUĞU VAR !
Ayrıca kimse çıkıp da “Bursaspor, BTSO’yu ilgilendirmez” de diyemez.
Zira Bursaspor’u küme düşüren Ali Ay’ın ikinci defa seçilmesi için Çekirge’deki eski başkanın otelinde yapılan toplantıda mevcut Başkan İbrahim Burkay’da masadaydı.
Sonrasında da üyelerine Ali Ay’a oy verilmesi için BTSO tarafından baskı yapıldı. Bunu bizzat BTSO üyesi dostlarım ifade etmişti.
Sonuç olarak BTSO Başkanı Burkay’ın da aralarında bulunduğu kişilerin seçtirdiği başkan Bursaspor’u küme düşürdü.
BTSO ve Başkanı Burkay’ın, Bursaspor’un mevcut durumunda dahli var.
O yüzden Bursaspor’u Süper Lig’e döndürmek için BTSO elindeki tüm gücü kullanmak zorundadır.
Bunu Bursa Şehrine ve Bursaspor’a borçludur.
BTSO BU GÜCE FAZLASIYLA SAHİP
Tam 25 sanayi bölgesi ve 30 binden fazla üyesi olan kasasında da 3 milyar liraya yakın parası olduğu ifade edilen BTSO’nun, Bursaspor’un önünü açacak, ölüm döşeğinde kaldıracak 400-500 milyon lira gibi bir parayı toparlaması hiç de zor değildir.
Yeter ki istensin.
Ya da belediye ile ortak çalışma icersine girilip Özlüce Tesisleri'nin Bursaspor'a devri ve sonrasında Bursaspor'u kurtaracak bir proje ile değerlendirilmesi için çalışma yapılabilir. BTSO'nun elinde bu imkanlar var.
Başkan İbrahim Burkay bugüne kadar camianın baskısı ile bazı yardımlar yaptı; ancak yeterli olmadı.
Çünkü toplanan rakamlar devede kulak bile değildi.
Kendisinin Bursaspor’a karşı çok büyük bir gönül bağı yok. Bugüne kadar ki duruşu bunu gösteriyor.
Bursa futboluna karşı da öyle görünüyor.
Öyle olmasa Milli Takım hocasını kebapçıya değil Vakıfköy’e, Özlüce’ye falan götürürdü !
Neyse o konuda kamuoyundan yeterince eleştiri aldı zaten.
Ancak bir yerlere geldiği şehrin futboluna karşı gönül bağı yoksa bile sorumluluğu var.
Kendisi şu an TFF’de 1. Başkan Vekili, İcra Kurulu Üyesi, Stratejik Planlama, Yeni Proje Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi.
Türk Futbolunda önemli bir görevde anlayacağınız.
Temsil ettiği şehrin kulübünün bu durumda olması kendisi açısında da prestij kaybı.
Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok.
BURKAY VEYA YENİ BAŞKANIN ÖNCELİĞİ BURSASPOR OLMALI
Ekim ayında BTSO’da başkanlık seçimi olduğu bilgisini aldım.
Başkan Burkay şayet aday olacaksa ve göreve devam etmek istiyorsa Bursaspor’un kurtuluş planını masaya koyması ve kamuoyuyla da paylaşması gerekiyor.
Aynı şekilde diğer başkan adaylarının da.
İbrahim Burkay veya her kim başkan olacaksa bundan sonraki süreçte öyle göstermelik değil, gerçek anlamda Bursaspor’un önünü açacak mali kaynağı oluşturmak için çalışmalıdırlar.
Ellerinde bu güç fazlasıyla varken bundan kaçınmak Bursa’ya ve Bursaspor’a karşı görevini yapmamaktır.
Özetle BTSO Bursaspor’a karşı olan sorumluluğunu artık yerine getirmelidir.
Bursalıların beklentisi budur.