Ömer Furkan Banaz Yönetimi’ni kongre kararı almasının ardından tüm camia “Başkanlığa kim aday olacak?” diye düşünmeye başladı.
Bursaspor o kadar zon günler yaşıyor ki, her gelişme sonrası içinde bulunduğu süreç bir öncekine göre zorlaşıyor.
Ancak toparlanma olmazsa artık son dönemeçte olduğumuz ortada.
Bursaspor’un bu duruma nasıl geldiğini, getirildiğini, kimlerin başrolde olduğunu detaylarıyla tekrar yazacak değilim.
Ana başlıklarıyla hatırlayacak olursak,
-Maddi menfaat sağlama amacıyla gelen ‘Bazı’ Başkanlar, yöneticiler ve profesyoneller
-İyi niyetle de göreve gelmiş olsa da futbol yönetimini bilmeyen, çevresi menfaat odaklı ve kararlarda etkili kişilerce çevrili başkanlar.
-İsim olarak da maddi olarak yetersiz, gerekli desteği alamayan başkanlar.
-Camiaya güven duygusu veremeyen ve dolaysıyla yine gerekli desteği alamayan başkanlar.
Sırf “Ben de başkanlık yapayım” ya da moda tabiriyle “Bir tur da ben bineyim” ego tatmini ile gelenler.
İşte içinde bulunduğumuz bu son süreçte ya da moda tabirle “Son turda” yine yukarıda saydığım tanımlara biri göreve gelirse Bursaspor’un kurtulma şansı kalmaz.
Bursaspor’un yok oluşunun imzası atılır.
Bursaspor maddi olarak güçlü, güven veren, çevresinde de tecrübeli yöneticilerin olduğu bir yönetime teslim edilmelidir.
Eğer bu yapılamıyorsa –ki ortada böyle bir aday görünmüyor.
GÜÇLÜ ADAY ÇIKANA KADAR!
O zaman mevcut yönetim bu tanımlara uyan biri çıkana kadar göreve devam etmelidir.
Yazarken pek zorlanmam ama inanın şu cümleyi yazarken zorlandım.
Zira çaresizlikten yazmak zorunda kalıyorum.
“Yönetim gitmeden nasıl aday çıkacak?” diye soranlar olacaktır.
Yönetim görevdeyken arayış ve yeni oluşum için çalışmalar sürmeli.
Bunun nasıl olacağını aşağıda yazacağım.
Çalışmalar tamamlanınca da zaten mevcut idareciler görevi teslim eder.
Evet şu an ki yönetime ben de kızıyorum. Herkesten fazla hem de.
Yetersiz kaldıklarının farkındayım. Ağır bir şekilde eleştiriyorum da; ancak ifade ettiğim gibi ortada Bursaspor’u bu bataktan kurtarabilecek bir aday görünmüyor.
Keşke olsa.
Olsa daha tribünler bağırmadan en başta ben “İstifa” diye yazmaya başlardım.
Kulislerdeki isimler camiayi birleştirecek türden değil.
Zaten güven problemi yaşanan bir yere hele hiç uygun değil.
Herkes haddini hududunu bilmeli. Bu kulüp ehil olmayan ellerde fazlasıyla oyuncak oldu. Yeni bir maceraya daha dayanamaz.
ESKİ BAŞKANLAR BU İŞE EL ATMALI
O yüzden burada özellikle eski başkanlara iş düşüyor.
Tamam göreve gelmiyorlar; ancak mesela eski güvenilir başkanların bu işe el atıp liderlik etmesini şahsen bekliyorum.
Güçlü bir yönetim oluşması için tüm çevrelerini, imkanlarını devreye sokabilirler.
Camianın toparlayıcı bir lidere ihtiyacı var.
Hepsi birlikte hareket edebilirler ya da içlerinden bir lider çıkarabilirler.
Benim aklımda biri var da yazmayayım. Az çok herkes tahmin eder zaten.
Zaman ego zamanı değil. Bursaspor yok oluyor !
Bu son şansımız.
Evet kendileri göreve gelmiyorlarsa bile iyi bir yönetim oluşması için önayak olmalılar.
Hatta tüm isimleri dahi onlar belirlesin.
Yıllardır siyasilerin yapıp ellerine yüzlerine bulaştırdığını futbolu, sporu, Bursaspor’u bilen eski tecrübeli başkanlar mı yapamayacak?
En alasını yaparlar hem de.
Duayenler Bursaspor’un bu şekilde eriyip gitmesini daha fazla bu şekilde izlemezler diye düşünüyorum.
İzlememeliler de.
Her kurtuluş savasının bir lideri vardır.
O liderler olmadan zaten o savaşlar verilmez.
Bizim kurtuluş savaşımızdaki tek ve olmazsa olmaz eksik de lider.
O lider çıksın arkası gelecek.
Bunu son günlerde yardım kampanyalarıyla, ruhla, birliktelikte bu camia çok ama çok iyi bir şekilde gösterdi.
Camianın arkasından yürümek için güçlü birinin liderliğine ihtiyacı var.
O lider çıksın gerisi gelecektir.
Evet eski Başkanlar bu işe artık bir el atın lütfen.
Böyle giderse tarihinde yer aldığınız Bursaspor tarihe karışmak üzere.