Sezon içinde futbolcu eleştirilerimi frene sonuna kadar basarak yaparım.
“Aman bunlara mecburuz, demoralize etmeyelim” mantığı ile hareket ederim; ancak bu futbolcu milletinin alacağı para dışında hiçbir şey umurlarında olmadığından ne hak ediyorlarsa onu söylemek gerekiyor anlaşılan.
Zaten bugüne kadar "Aman morallerini bozmayalım" dedikçe, onlar camianın moralini bozmadı mı !
İşini yaparken alkışlanan, işini yapamayınca da en sert eleştiriyi de hak eder.
Ligin sonuncusu, galibiyeti olmayan, gol atamayan, önüne gelenden fark yiyen bir takıma doğru düzgün pozisyon bile bulamadan yenilen bir hoca ve futbolcu grubu da öyle.
Bu arkadaşlar geçtiğimiz gün birilerinin isteği ile bir bildiri yayınlamışlardı
Madem artık bu şekilde iletişim kuruluyor, ben de bu rezil oyun ve sonuca karşı buradan kendilerinin o bildirideki cümleleri ile eleştirilerimi ileteyim.
Son dönemde şehrimizin oluşturduğu birlik ve beraberliği görüyoruz ki siz futbolcular ve teknik heyet zerre kadar hissetmemektesiniz.
Yönetim kurulunuzun oluşturduğunu ifade ettiğiniz “Güven ortamına “Saha içinde elinizden gelen tüm gayreti gösterdiğinizi" söylüyorsunuz.
Elinizden gelen tüm gayret buysa kötü, yok bilerek bu şekilde oynuyorsanız o daha da kötü.
Gerek saha içinde ve gerek saha dışında sadece yönetim kurulu ile değil, taraftarlar başta olmak üzere tüm camia ile “Aile ortamı” oluşturmanız gerekiyor.
O aile ortamını ise Bursaspor’a karşı oynaması futbol kariyerlerinin zirvesi olan kulüplere yenilmeyerek, fark yemeyerek yani ‘Adam Gibi’ mücadele ederek oluşturabilirsiniz.
Bu şekilde utanç verici sonuçlar alarak değil.
Önce siz çıkacaksınız kendinizi yırtacaksınız, tekmeye kafa sokacaksınız, ondan sonra camia sizi hakkettiğiniz aileye dahile edecek.
Aslında bunları yazmak bile zül geliyor.
Zira bu performansınızla, bu yeteneğinizle, bu mücadele seviyenizle hiçbiriniz evet hiçbiriniz eski Bursaspor’da değil forma giymek ilk 18’e bile giremezdiniz.
Ah şu mecburiyetler işte !
Şartlar gereği bir şans buldunuz onu da berbat kullanıyorsunuz.
İçinizde üst düzey yetenek yok. Bu nedenle futbol olarak fazla bir beklentimiz de yok.
Ancak doğal olarak mücadele bekliyoruz, savaşmanızı bekliyoruz.
Bu kulüp size yok imkanlarla para veriyor.
Açıklamanızda "Büyük bir gururla giydiğinizi" söylediğiniz Bursaspor formasına sizin gibi parayla pulla değil, gönülden bağlı insanların gururunu aldığınız sonuçlarla kırıyorsunuz o ne olacak ?
Ayrıca bildirgenizdeki “Aile Ortamı “ Derken ‘rahatlığı’ mı kastediyorsunuz yoksa?
Hani aile çocukların hatalarına, tembelliklerine falan kızmaz ya !
Eğer öyle düşünüyorsanız yanlış yoldasınız. Zira Bursaspor öyle bir aile değil.
Bursaspor armasının, formasının hakkını vermeyen aileden falan değildir.
Yönetim kurullarına değil, armaya, formaya, sizi 1200 km uzakta bile yalnız bırakmayan taraftara bağlı olacaksınız.
Sizin gerçek aileniz onlar.
Huzur ortamı da demişsiniz.
Ancak formaya yakışır mücadele ederek layık olarak huzur ortamı içinde olursunuz.
Bilinmez bir karanlık ifadenize gelince.
Camia zaten bilinmez bir karanlığın içinde, o karanlıktan çıkabilmek için size de büyük görev düşüyordu; ama sizin ayaklarınız değil, klavye başında elleriniz çalışıyor maşallah.
Bakın bu işi ya doğru düzgün yapın ya da gidin başka bir iş yapın.
Bu halinizle futbola da, Bursaspor’a da kendinize de zerre kadar katkınız yok.
Lig başında Play-Off’tan bahseden Tahsin Hoca’ya gelince…
Hoca’m tamam Bursaspor’da görev almak hayaliniz olabilir.
Bu gayet normal ve doğal; ancak o görevi başarı ile yapabilmek hem Bursaspor hem de sizin kariyeriniz çok daha önemli
Şu ana kadar bunu başarmış değilsiniz.
Öyle birkaç ay çalışayım, olursa olur olmazsa kariyerim de Bursaspor hocalığı olur diye düşünüyorsanız bu olmaz.
Başta kendi performansınız olmak üzere oyuncu grubunu mücadelesini yükseltemeyecekseniz daha fazla zaman kaybetmenin anlamı yok.