İç sahada daha cesur ve daha bir galibiyet odaklı anlayışla sahada yer alan Bursaspor kötü gidişatını durdurabilmek için kazanmak zorundaydı.
Yeşil beyazlılarda geride kalan haftalarda göze çarpan aksaklıların başında, fizik gücü ve kondisyon eksikliği göze çarpıyordu. Bu kadar genç bir kadroyu kondisyon olarak yukarı çekmek zor değil; ancak fizik gücünü artırmak içim çok daha özel çalışmalar gerekiyor. Bunu neden vurguluyorum; çünkü bu eksiklik ikili mücadelelerde bazı futbolcularda çok hissediliyor.
Mesela Mustafa Genç top ayağına yakışan ve kendini belli eden bir oyuncu ancak açık oynayacak özelliklerde ve kuvvette değil. Bir oyuncu yanlış mevkide oynatılırsa asla verimli olamaz. Ne kadar yetenekli olursa olsun.
O yüzden Tahsin Hoca bu tercihini gözden geçirmeli.
Takımın geneline bakacak olursak topa da rakibe de gerekli baskıyı yapma gayretindeydiler.
Savunmacıların kritik müdahaleleri İnegölspor’un gollük pozisyona dönüşecek ataklarını engelledi.
Pozisyon almada, topsuz oyunda ve atılan topala koşularda Bursasporlu oyuncularda bariz göze çarpan eksikler var.
Neyse ki Kubilay’ın bazukasını skor avantajını getirdi.
Yani o vuruşun sürati hesaplanmalı. O kadar sert vurdu ki gözümüzle bile takip etmekte zorlandık.
En az 120 Km hıza çıkmıştır o top.
Enver'in çıkaran penaltı gölü sonrası rakibin verdiği cevap endişe oluştursa da, oyun disipininden kopmayan yeşil beyazlılar toparlanma adına önemli bir üç puan almayı başardı.
Evet istediği saha sonuçlarını almakta zorlanan Bursaspor bu galibiyetle toparlanma sürecine girmeli.
İNEGÖLLÜLER BU TİPLERE İZİN VERMEMELİ
Sahadaki mücadele kadar tribünlerde de hareket vardı.
Uzun zaman sonra dolu bir deplasman tribünü vardı.
Bursaspor tribünün büyük bir bölümü basket takımını desteklemek için salonda olduğundan yeşil beyazlı taraftarların enerjisi oldukça düşüktü.
Buna karşın İnegölspor Taraftarı görünümlü aslında malum İstanbul kulüplerinin şakşakçılarından oluşan bir kalabalık maç boyu Bursaspor’a her türlü hakareti ve küfüt etti.
Yaptıkları tezahüratlarda bile FB ve BJK taraftarlarının tezahürat bestelerini kullanan o güruh zaten İnegöl’den her İstanbul’a otobüsler kaldıran kişiler. Dolaysıyla onları İnegölsporlu olarak değerlendirmek yanlış olur.
Onlar Bursaspor düşmanı malum kulüp taraftarlarının İnegöl’deki destekçileri o kadar.
Bursalı değiliz İnegöllüyüz diye bağırıp İstanbul'un borazanını çalıyorlar.
Kişilik ve kimlik problemi yaşadıkları belli.
Gerçi yıllardır böyle bir kesim var.
Dolayısıyla muhatap alınmaya değmezler.
Bursasporlular eğer muhatap olacaksa gerçek İnegöllüler ve İnegölsporlularla muhatap olur.
Bu o tribüne sızan İstanbul şakşakçıları ile değil.
Tabi ki İnegölspor Camiasına da büyük görev düşüyor.
Bu saygısız hadsizlere bir daha fırsat vermesinler.
Zira bizzat İnegöl'e ve İnegölspor'a zarar veriyorlar.
Bursasporluların zerre umurlarında değiller.