Açıkçası futbol takımının durumu nedeniyle basketbola çok fazla konsantre olmadığımdan salona çok fazla gidemiyorum. Maçları televizyon karşısında takip etmeye çalışıyorum. Ancak son zamanlarda yoğunlaşan “Taraftar ve cezalar” konulu gündem için de eski bir tribün mensubu olarak bir iki kelam etmek istedim.
Öncelikle Bursaspor Taraftarı ile ilgili konuşıurken dikkatli olmak gerekiyor.
Zira yıllar içinde başardıkları ile bir "Bursa Markası" haline gelmiş taraftardan bahsediyoruz.
Evet Bursaspor Taraftarlarının başardıklarını, ilklerini buraya yazmaya kalksam benim parmaklarım sizin de okurken gözleriniz yorulur.
Tribün kültüründe hemen her alanda ilkleri gerçekleştiren, özenilen, taklit edilen, kıskanılan bir bir taraftardır Bursasporlular.
Dış saha maçlarında sırf Bursaspor Tribünü'nü görebilmek için statları dolduranları, dışarıda taşlı sopalı hatta döner bıçaklı kavga ettikleri Bursasporluların stat içindeki bitmeyen desteklerini görerek dayanamayıp ayağa kalkıp alkışlayanları gördü bu gözler. Yaptığı deplasmanlarda ev sahibine üstünlük kurarak daha önce örneği olmayan bir şekilde o ev sahibi takım seyircisinin polis ****unda stata getirten de onlardı. Ev sahibi tribünlere yıllardır deplasman yaşattılar.
Tribünlerde yaptıkları şovları taklit etmeyen zaten yok.
Yaptıkları truva baskınlarıyla rakiplerini defalarca rencide eden de onlardı.
Futbolda milli maçları Bursa’ya aldıran, spor dergilerine “Dünya’nın büyük Voleybol Seyiricisi” başlıkları attıran, Salon sporlarında faaliyet gösteren bazı İstanbul kulüplerinin bile uluslararası maçlarını Bursa’da oynama talebinde bulundukları bir şehridir Bursa.
Sosyal yarım faaliyetlerini, ülke ile ilgili konulardaki duruşlarını zaten bilmeyen yok.
Say say bitmez anlayacağınız.
İşte o taraftar çok az bir kısmını yazdığım bu icraatlarına ilaveten yeni kurulan basketbol takımını Çekirge’ Salonu’ndan alıp Avrupa arenalarına taşıdı. Bunu yapabilen kaç tribün vardır sizce?
Üstelik “Biz bu takımı Avrupa’ya taşıyacağız” diyerek bunu yaptılar.
Tıpkı şampıyon takım tutmayıp tuttukları takımı şampiyon yaptıkları gibi.
O da yetmedi Avrupa Basketbolu'dan önemli isimlerinin değerlendirmeleri ile en etkili ve önünde oynaması en zor taraftar nitelendiler.
Haliyle böylesi bir tribünün hayranları kadar düşmanları da çok oluyor.
İşte düşmanlar Bursaspor’un başına gelen her türlü kötü şeye mutlu oluyorlar.
Tribün cezaları da bunlardan birisi.
O yüzen düşmaları mutlu etmemek lazım.
Tribündeki kardeşlerimi anlıyorum. Agresif tribün rakip ve hakemler için caydırıcıdır, olması gerekendir; ancak mevcut şartlarda o agresifliğin içerisinden küfür ve sahaya yabancı madde atmayı çıkarmak gerekiyor.
Fıtbol Takımımızın şampiyon olduğu sene “En centilmen Tribün” ödülünü alan da Bursasporlulardı.
Yani takımı desteklemek için sahaya yabancı madde atmaya veya küfür etmeye gerek yok.
Zaten karşılarındakilerde yüz surat haci murat !
Hatta yedikleri küfürlerle mutlu bile oluyorlar.
Taraftarımız Bursaspor’a karşı yapılanlara kendilerinin maruz kaldığı tahriklere – Ki buna rakip takımlardaki bazı ahlaksız basketbolcular da ve yöneticiler de dahil- karşı en iyi cevabı taşkınlık yaparak değil o salonu tezahüratlarla başlarına yıkarak cevap verebilirler.
Evet karşı taraf insanı dinden imandan çıkarabiliyor. Ancak sonuçta sinirlerimize hakim olamayınca da zararı Bursaspor görüyor.
Bursaspor’un zerre zarar görmesini istemeyecek Bursaspor Tribü’nün bundan sonraki maçlarda daha dikkati olacağına inanıyorum.
Zaten mevcut başarının taraftar ile birlikte baş mimarı Başkan Sezer Sezgin de bu konuda ricada bulunuyor. Son olarak Coach Dusan Alimpijeviç de bu konuda açıklama yaptı.
Ayrıca salona gelen aileleri ve çocukları da düşünmek gerekiyor.
Futbol takımının durumu nedeniyle taraftar kazanabileceğimiz bir mecra olan salonu doğru kullanmak önemli.
Oradaki atmosfer her maç yeni Bursasporlular demek.
İşte hem kulübe zarar vermemek adına hem de yeni Bursasporlular kazanmak adına ‘ Bazıları her türlü tepkiyi hak ediyor olsalar da’ o bazılarına karşı sabırlı davranıp sadece takımı desteklemek en doğru olandır.
Futbolu, basketbolu yeşil sahada veya parke zemninden çok masa başında oynayanların tuzaklarına düşmemeliyiz.
Fenerbahçe kupa maçında böyle bir atmosferi izlemek ve tur atlayışımızı görmek adına gazeteci değil taraftar olarak ben de salonda olacağım inşallah.