Bursa’nın kaybettiği unvanını geri alabilmesi için önündeki fırsatı kaçırmaması gerekiyor.
Bursa birçok güzel özelliğinin yanı sıra Osmanlı’dan itibaren 90’lı yıllara kadar “Kaplıca Şehri” olarak biliniyordu. Ancak zamana ayak uyduran tesis yatırımları yapılmayınca bu unvanını başka şehirlere kaptırdı.
Şimdi Bursa’nın eline o unvanı geri kazanmak için fırsat doğmuş durumda.
Tabakhaneler Bölgesi’nden bahsediyorum.
Oradaki deri işletmelerinin kaldırılması son derece doğru bir karardı.
Yerine de termal tesisler yapılacağı açıklanmıştı.
Orası yaklaşık 150 bin metrekarelik bir alan ve Kültürpark tarafından gelen ve 60 ile 80 derece arası sıcak su çıkan bir bölge.
Halen o çevrede o sıcak sudan faydalanan işletmeler var.
Şehrin göbeğinde, mineral değeri yüksek her türlü termal tesisin yapılacağı bir alan olması Bursa için tam anlamıyla bir nimet.
Bu dünyada başka kaç şehirde olan bir özelliktir ki ?
Bir elin parmağını geçmez.
Ancak bu durumu uzun zamandır değerlendiremiyoruz.
Daha kötüsü değerlendirme şansımızı da yok etmek üzereyiz.
Tabakhaneler yıkılırken orasının Çekya’daki kaplıcalarıyla ünlü Karlovy Vary Bölgesi gibi olması planlanmıştı.
Hatta İpekiş yerine yapılacağı söylenen termal tesis ile entegre olacağı konuşuluyordu.
Ancak aradan geçen zaman içerinde yatırımcı bulunamayınca Büyükşehir Belediyesi plan değişikliğine gitti ve küçük bir kısmının termal tesis olarak ayrılmasına ve yaklaşık beşte dörtlük bir bölümünün ise Toki’ye devredilip konut alanı yapılmasına karar verildi.
Konutların projeleri bile çizildi ve kamuoyuyla paylaşıldı.
Bakın bu son derece yanlış bir karardı.
Toki her yere konut yapabilir; ancak termal tesis her yere olmaz.
Toki bir dönüşüm yapacaksa Pasa Çiftliği'nden Gürsu’ya kadar yolun altı komple dönüşüm bekliyor.
Şehri çirkin gösteren binlerce dönüm mahalle orada öylece duruyor.
O kadar plansız semtler dururken gelip en olmayacak yerde binalar dikmenin ne alemi var ?
Gerçi söz konusu Bursa olunca Toki’nin en olmayacak yerlere binalar dikmesine alışkınız !
Evet Doğanbey yanlışına engel olunamadı –İnşallah günün birinde o yanlış düzeltilecek- ama Tabakhaneler Bölgesi’nde de başka bir yanlış yapılmamalı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş “Yatırımcı çıkmadı, orası öyle mezbelelik gibi durmasın” diye düşünerek belki böyle bir karar aldı; ancak yanlış bir proje uygulanacağına varsın birkaç sene daha yatırımcı beklensin.
Ama sonunda Bursa’ya, Bursa turizmine fayda sağlayacak bir proje yapılsın.
Bursa tarihi eserleri ile yeteri kadar turist çekemiyor.
Şehrimize yılda 350 bin turist ancak geliyor.
İstanbul'a, Antalya'ya o sayıda turist bir haftada geliyor.
Bursa'ya gelenlerin çoğu da Yeşil Türbe, Ulucami dolaşıp İskender yiyip konaklamadan kentten ayrılıyor.
Turistleri daha çok çekebilmek ve konaklatabilmek istiyorsak -ki istiyoruz- bunun için kaplıca destinasyonu çok önemlidir.
O zaman bu alanda yatırım yapmak zorundayız.
Bursa'nın turizmini geliştirebilmek için tarihi alanda yeni projelere ihtiyaç duyduğu gibi kaplıcalar için de yeni yatırımlara ihtiyacı var.
Elde de Tabakhaneler gibi altın yumurtlayacak bir tavuk varken, o tavuğu kesmek akıl işi olmaz.
Zaten turizmciler başta olmak üzere bunun çok yanlış olacağını vurgulamayan yok.
O yüzden "yatırımcı çıkmıyor" diye kolaya kaçarak bir değeri yok etmektense o değeri kente kazandırmak şehri yönetenlerin asıl hedefi olmalıdır.
Artık BTSO mu yapar, birkaç iş adamı ortak bir araya gelip mi yaparlar ya da yabancı bir yatırımcı mı bulunur bilemiyorum; ancak Tabakhaneler Bölgesi’nin tamamının, içinde açık kapalı yüzme havuzlarıyla tam teşekküllü bir termal tesis olarak projelendirilmesi Bursa için olması gerekendir.
Bursa Şehri var olan güzelliklerini bahşedilen nimetlerini değerlendirerek turizmde söz sahibi olabilir.
Kentin göbeğine veya altı sıcak su dolu olan bölgelere konut dikerek değil.
Bursa yanlış projelerden çok çekti, çekmeye de devam ediyor.
Buna bir yenisini daha eklemeyelim.