Bir İngiliz yargıç, gece yarısı parktan geçen kadını korkutan bir erkeğe 7 yıl, 7 gün hapis cezası vermiş.
Bu cezaya şaşıran gazetecilerin “Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı.
Bu ceza çok değil mi?” sorusuna yargıç “Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır.” yanıtını veriyor.
Yargıç burada işlenen suçun topluma yansımasına önem vererek toplumun huzuru ve psikolojisinin zedelenmemesi gerektigine dikkat çekiyor.
Evet ne idüğü belirsiz birileri de bizim ülkemizde milyonlarca insanın korkarak yaşamasına neden oluyor.
Bu bir toplum için çok çok büyük bir travmadır. Zaten sürekli sarsıcı olaylar yaşayan bir halkız. Üstüne bu olaylar da derin yaralar açıyor.
Evt bize de böyle yargıçlar lazım demeden edemiyor inan.
Evet birkaç gündür Esenyurt’ta -nam-ı diğer Esencılıs- işlenen cinayetin şokundayız.
Cinayet anını izlerken katledilen gençlere üzüldüğümüz kadar aynısı bizim veya sevdiklerimizin de başına gelir endişesini yaşadık.
Kendimizi zaten güvende hissetmiyorduk bu son olayla artık iyice endişelenir olduk.
Öyle ya küçük bir tartışma da veya hiç alakamız yokken birilerinin kurşunlarına, bıçağına hedef olabileceğimizi bir kez daha gördük.
O katiller kurşunları adeta 85 milyonun psikolojisine sıktılar.
Hepimize “Biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz böyle” dedirttiler.
Bif gün içinde en az 5-6 yerden cinayet haberi geliyor.
Ülke adeta komple 'Olay Mahalline' hatta Teksas'a dönüşmüş durumda.
Giderek ve bana göre planlı bir şekilde bozulan demografik yapı ile bu sıkıntıların daha da artacağı aşikar.
DEVLET DEMİR YUMRUĞUNU GÖSTERMELİ
İşte artık burada devletin yumruğunu sert bir şekilde vurması gerekiyor.
Zira devlet o demir yumruğunu vurmadıkça bu cinayetler artarak devam edecek.
Bunun için de alınacak önlemler belli.
Cinayetlerin hepsini önlemek mümkün değil ama önemli oranda azaltacağı kesindir.
Sonuçta bir can bir candır.
YAPILMASI GEREKENLER
-Öncelikle cinayet suçu her türlü af kapsamından çıkarılmalı.
-Sonrasında da bireysel silahlanmaya engel olunması şart.
Burası vahşi batı değil. Ne o öyle belinde silahla gezmeler falan !
Kamu görevlileri dışında silah taşımak kesinlikle yasaklanmalı. Taşırken yakananlara hapis ve para cezası verilmeli.
Bu konuda bir ihbar hattı da kurulmalı.
Vatandaş silah taşıyanı ihbar edebilmeli.
Evet biliyorum bu atmosferde savunma için silah taşımak isteyenler de var; ancak bunu ayırt etmek imkansız.
O yüzden kimseye taviz vermeden kamu görevlileri hariç silah taşımak kesinlikle yasaklanmalı.
Zira evine yoğurt almak için çıkan biri yolda yaşadığı tartışma ile katil olabiliyor.
-Cezanın asıl amacı suç işlendikten sonra uygulanması değil, caydırıcılığı ile suç işlemeye engel olmasıdır.
Yani hukukçu falan değilim ama mantığım bunu söylüyor.
EN CAYDIRICI CEZA
En caydırıcı ceza da idamdır.
Evet idam cezasının olması gerektiğini savunanlardanım.
Toplumun bilinçaltına “Birini öldürürsem kesin idam edileceğim” olgusu yerleştirilmesi gerekiyor.
Bu sağlanabilse kimse bu kadar kolay cinayet işleyemez.
Şu an suç potansiyeli olanlar en fazla 10-15 sene yatıp çıkacaklarını biliyorlar.
Bu yüzden de rahatlar. Hemen silahlarına sarılıyorlar.
Bu arada mevcut sistemde idamın gelmeyeceğini biliyorum.
Bu durumda tek kişilik hücrede ömür boyu hapis en caydırıcı ceza olur.
"Bu tip kişilerin hücrelerinde sağlam bir çarşaf ve tavanda da sağlam bir çengel demirbaş olarak da yer almalı" temennimi de ara not olarak eklemek istiyorum !
Evet 'cana kıymanın bedelinin ömür boyu tek kişilik bir hücrede çürümek' olduğu herkesin kafasına yerleşmiş bir ülkede bu kadar kolay cana kıyılamaz.
SUÇA VE SUÇLULARA KARŞI EĞİTİM
-Bir diğer konuda halkın eğitimi. Kötü niyetle karşınıza gelen kişilere karşı doğru bir psikoloji ile yaklaşılabilinse bazı cinayetler emin olun yaşanmayabilir.
Masum olan kişi haklı olarak verdiği bir tepki ile karşı tarafın saldırganlaşmasına neden olabiliyor.
O yüzden haklı da olsak tehlikeli durumlarda idare etmeyi, alttan almayı bilmek gerekiyor.
Bu son olayda da bunun örneğini yaşadık.
Gözü dönmüş bir şekilde beline silahı koymuş birine hele savunmasız haldeyken diklenmek iyi sonuçlar doğurmuyor.
İşte bu konuda da okullar da eğitim verilmeli.
Eğitim kurumlarında görgü kuralları, ilk yardım başta olmak üzere sağlık eğitimi verilmesi gerektiğini hep söylerim.
İlaveten bu bahsettiğim konuda da yani suçluya karşı davranış konusunda da dersler olmalı.
Ek olarak suç işlendiğinde nasıl bir cezaya maruz kalınacağı genç dimağlara yerleştirilmeli.
Eğitim için çok tatsız bir konu olduğunun farkındayım; ancak ağaç yaşken eğilir.
Hayatta bu tarz tatsız durumlar yaşandığına göre eğitim müfredatına bunun eğitimini koymak son derece gereklidir.
Suç işlememe bilincini de, suça karşı savunma bilincini de en baştan genç zihinlere yerleştirebilirsek toplumdaki suç oranı mutlaka düşecektir.
Evet en başta eğitim, sonrasında da sert ve taviz verilmeden uygulanan cezalar.
Bir çok canı kurtaracaktır. Bu da bu tedbirlerin acilen alınması için son derece yeterli bir sebeptir.