Bir şehirde ikamet ediyor olmak o şehirde tam anlamıyla yaşamak anlamına gelmiyor.
Bu soruyu Bursalılar olarak kendimize sormalıyız.
Bursa'da yaşıyoruz da Bursa'yı yaşayabiliyor muyuz?
Şehrin güzelliklerinden ayrıcalıklarından yeterince faydalanabiliyor muyuz ?
Son 30 yıldır birçok eski Bursalı ve yeni nesil maalesef ki bunu yapamıyor.
Özellikle merkezden Nilüfer, Mudanya gibi ilçelere göç edenler bunu yapamıyor.
Şehirlerin ruhu, kalbi kent merkezleridir. Bursa'da büyük bir kesim mecbur kalmadıkça kent merkezine gelmiyor, gelmek de istemiyor.
Bunun birçok nedeni var. Haklı tarafları da çok. Onlara da geleceğim.
Bir şehri güzel kılan ana faktörler vardır.
-Doğal Güzellikleri
-Şehirleşmesi ve Mimarisi
-Yeşil olması ve parkları
-Tarihi Geçmişi
-Sosyal Hayatı
-Mutfağı
-İnsan Profili
Tabii bunlar ana başlıklar. Detayları da mutlaka var.
Bursa'ya baktığımızda bu ana faktörlerde eksikler gorüyoruz. Daha kötüsü eskiden sahip okunanlar kayıplar görüyoruz. Bahsedecegim eksikler çok daha küçük kentlerin bile sahip olduğu şeyler. Bursa'nın eşi benzeri çok az olan doğal güzelliklere sahip olma ayrıcalığı var. Tarihi geçmişi Dünya'da iz bırakmış bir kentte yaşıyoruz. Burası bir dünya imparatorluğunun kurulduğu topraklar. Osmanlı'nın ilk dönemlerinde başkentlik yaptığı için İstanbul'a göre daha mütevazı eserler miras kalmış olsa da tek başlarına Ulucamii, Kozahan bile çok önemli eserler.
Evet doğal güzellik ve tarihi geçmiş bakımından çok şanslı bir kent Bursa.
Bunlar şehrin olumlu yanları.
Ancak birbirini tetikleyen, birbirinin nedeni olan olumsuz yanları maalesef ki bu olumlu yanlarının üzerini gölgeliyor.
Hep derim. Şehirdeki bütün kafeleri toplayın bir Kozahan etmez. Ancak yıllardır Kozahan'a ayak basmayan Bursalılar var.
OUMSUZLUKLARIN ANA NEDENİ GÖÇ !
Şehrin yaşadığı olumsuzlukların ana kaynağı 70'li yılların başından itibaren sanayii bölgelerinin kurulmasıyla yaşanan kontrolsüz göç olarak ortaya çıkıyor. Bir de buna mülteciler eklendi !
Mesela şöyle bir örnekle daha iyi anlatabiliriz. 70'lerde Bursa ile nüfusu hemen hemen aynı olan kardeş kent Darmstad'ın nüfusu şu an 250 bin iken Bursa'nın 4 milyona dayanmış durumda.
Bu da demek oluyor ki göçler olmasa Bursa nüfusu şu an en fazla 300-400 bin civarı olacaktı.
Ama gelin görün ki normalin 10 katı fazla artmış durumda.
Bu da her 10 kişiden sadece birinin eski Bursalı olduğunu gösteriyor.
Bu da olumsuz yönde değişen insan profili, insanların yabancılaşması, kötü şehirleşme, çarpık mimari, trafik, ovanın mahvolması, su kaynaklarının, akarsuların, havanın kirlenmesi, artan suç oranı gibi sonuçlar doğurmuş durumda.
Büyük şehir olmanın en azından sosyal hayat yönünden avantajları olur. Ancak Bursa'da bu da olması gereken seviyede degil.
Tamamen batı semtlerinde konuşlanmış bir sosyal hayat anlayışı oluştu sehirde.
Ancak oralarda da dağınık durumda.
Osmangazi'ya baktığımızda turistik yerleri ve tek tük kalan eski işletmeleriyle en azından gündüz biraz hareketli olsa da bu kadar büyük bir şehrin merkezinin bu kadar az sosyal alana sahip olması çok enteresan. Bir tane meydanı bir tane doğru düzgün modern diğer şehirlerde hatta İstanbul'da her ilçede var olan alışveriş caddesi yok. Bu amaçla açılan Cumhuriyet Caddesi. Hiç gelişmiyor. İşletme profili bu şekilde oldukça da gelişmez. Vizyoner insanlar haklı olarak perde, çanak çömlek, tencere tava satılan caddede gezmek istemiyor.
Tarihi şehirlerde en güzel sosyal alanlar, sanat merkezleri şehir merkezlerindedir. Bursa'da ise bunun tam tersi bir durum var.
Bu nedenle de üst gelir grubuna ait insanlar şehir merkezine adım atmıyorlar.
İfade ettiğim gibi Nilüfer'de yaşayıp aylarca hatta yıllarca Heykel'e, Çarşı'ya gelmeyen Bursalılar var.
Haksız da sayılmazlar. Kent merkezindeki insan profilinin Bursa ile alakası yok. Bursa'da olduğunu bilmeyen birine "Neredesin tahmin et?" Diye sorsanız ve insanlara bakarak cevap verse, küçük, bağnaz Anadolu şehirlerimizden birinin adını verir.
Haliyle Nilüfer'e kaçan kesim böyle bir ortamda bulunmak istemiyor. Sosyal alan olarak nitelenebilecek birkaç yerde zaten yerli ve Arap turistler tarafindan dolduruluyor.
Yerli Bursalılar da merkezden uzak duruyor.
Bu durumda da Bursa şehir merkezindeki insan profili bir batı şehri ile alakasız durumda.
Bakın uzaklaşan insanlari geçtim.
Dünyaca ünlü markalar bile merkezdeki şubelerini kapatıp AVM'lere ya da batı semtlerinde taşınıyor. Hatta ünlü Bursa markaları da bunu yapıyor. İsim yaptıkları ilk işe başladıkları yerlerine kilit vurup Nilüfer'e taşınıyorlar.
Çünkü kent merkezindeki müşteri kalitesi o markalara ve firmalara hitap etmiyor.
PEKİ NE YAPILABİLİR ?
Bu durumun yani şehir merkezindeki insan profilinin değişmesi mümkün mü peki ?
Evet tabii ki mümkün.
Öncelikle Yıldırım başta olmak üzere geri kalmış bölgelere de alışveriş merkezleri, caddeleri, parklar, sosyal alanlar yapmak gerekiyor. Bunu yapacaksınız ki oralarda yaşayan insanlar kendi semtlerinde de vakit geçirebilsin.
Diğer yandan sehir merkezine yeni sosyal alanlar, kültür sanat içeren güzel projeler yaparsanız, cazip hale getirirseniz merkezden uzaklaşan kesim tekrar gelmeye başlayacaktır.
NELER YAPILABİLİR?
Hanlar Bölgesi Projesi güzel ve önemli ancak tek başına ne Bursa turizmini uçurabilir ne de şehir merkezini canlandirabilir. O yüzden destekleyici ve devamı niteliğinde projeler üretilmesi lazım.
-Atatürk Caddesi'nin, Yeşil'e kadar trafiğe kapatılıp kafelerle dolu şık bir bulvar haline getirilmesi.
-Aynı şekilde Cumhuriyet Caddesi'nin mimari olarak düzenlenmesi -Aynı kat sayısı ve şık mimari- ve her alanda tanınmış giyim ve yiyecek içecek markaların oraya çekilmesi.
-Haşimişcan Caddesi'nin en azından Gökdere'ye kadar modern bir bulvar haline getirilmesi. Tabii ki Fomara'daki, Toki'lerden de kurtulunması şart.
Tahtakale'den başlatarak tüm Hisar bölgesinin -Reyhan'da dahil edilmeli- Antalya Kaleiçi ve Eskişehir Odunpazarı gibi kafeler, restoranlar, oteller, hediyelik eşyacılar ve tarihi yansıtan işletmelerle donatılması.
-Özellikle akşamları düzenli bir şekilde kaliteli müzikler yapan -Saz çalıp ağıtlar yakan değil- sokak sanatçılarının olduğu köşeler oluşturulması.
-İçerisinde kültürel aktivitelere yer veren, o tarz işletmeler barındıran şık pasajlar yapılması.
-Altıparmak-Çarşamba bölgesi için planlanan dönüşümün hızlandırılması ve o bölgenin mültecilerden kurtarılması.
-Kültürpark'ın güzel vizyoner projelerle tekrar canlandırılması.
-Atatürk Stadı'nın yeniden yapılması.
Evet tabii ki bu öneriler artırılabilir.
Ancak sadece bunları yapmak bile Bursa'nın çehresini değiştirecektir. Şehir merkezinden uzaklaşan, gelmeye imtina eden Bursalıları çekecektir.
Batıya kaçan insanlar evlerine, site bahçelerine, AVM'lere, kafelere hapsolmuş durumda.
Gerçek Bursa'yı unuttular adeta.
Yeni neslin zaten hiç alakası yok.
İnsanlar Bursa'da yaşıyor ama Bursa'yı yaşayamıyor.
Bu durumun değişmesi için de şehir merkezinin canlandırılması ve kaliteli ve sosyal yaşama uygun hale getirilmesi gerekiyor.
Bu olmadıkça bizim gibi son kalan Bursalılar da uzaklaşacaķ.
Ve Bursa , Bursa olmaktan iyice çıkacak.
Mesut Çakır 1 yıl önce