Bursaspor’da gün geçmiyor ki akıldan uzak işler olmasın.
İşin enteresanı o hataları iş hayatlarında aklını kullanıp başarılı insanların yapması.
Söz konusu Bursaspor olunca adeta o insanlara kal geliyor saçma sapan işlere giriyorlar ve kararlar alıyorlar.
Bunun sonucunda da Bursaspor’un kaderiyle oynuyorlar.
Burada herkesin tahmin edebileceği gibi Recep Günay’dan bahsetmiyorum.
O zaten bu tariflere uyan biri değil.
Günay hedefi ve ihtirasları doğrultusunda sağlıklı düşünemiyor.
Başkanlığının sürdürülebilir olmadığının farkında değil.
Ya da farkında, “Ne kadar koltukta kalırsam o kadar kâr” diye düşünüyor bilemiyorum.
Neyse bugünkü yazı kahramanımız Günay değil.
Divan Başkanı Galip Sakder ve Ali Ay…
Galip Sakder’den başlayalım.
Sakder uzun zamandır çok ciddi yanlışlar yapıyor.
Adaylık başvurularından itibaren de bu durumu daha da zirve yaptı.
Yönetime gelmek için aylardır ciddi hazırlık yapan isimleri arayıp “Aday olmayın” demesi.
Yine adaylık başvurularında Divan olarak adaylarla girdikleri garip diyaloglar.
Recep Günay’ın adaylığı öncesi “Ben girmezsem kulüp ya kayyuma kalır ya da kapanır” söylemlerine sessiz kalıp, Günay’ın adaylığı kabul edildikten sonra böyle bir şey olmadığını söylemesi.
Yine Günay’ın adaylık imzaları ile ilgili kamuoyundaki soru işaretlerine neden olan uygulamaları.
Kapalı kapılar ardında diğer iki adayın yani Bekir Ön ve Raşit Barışıcı'nın ekarte edilmesi.
Sakder adaylık sürecinde adeta kulübü aldı Recep Günay’a verdi.
Şimdi de gelmiş “Kongre olsun” diye imza atıyor.
Günay çıkıp “İmzaları tanımıyorum, kongreye gitmeyeceğim” diye camiaya posta koyuyor, Sakder’den yine ses yok !
Son olarak son derece gereksiz bir şekilde Recep Günay’ı bir araya getirdi.
Yok yani ne bekliyordu ki o buluşmada anlamıyorum.
Günay niyetini belli etti, söyleyeceğini de söyledi zaten.
Geri adım atmayacağı da belli. Ne gerek var ikisini muhatap ediyorsun?
Getirdin de ne oldu gördük!
Kafanıza göre iş yapmayın artık.
Özetle sürecin buraya gelmesinin baş aktörü Galip Sakder.
Kongre üyeleri Divan’a bugün topladıkları imzaları teslim edecek.
Sakder şunu bilmeli ki bu saatten sonra doğru ve kararlı bir şekilde hareket etmek zorunda.
En ufak bir hata kredisi kalmadı.
Kulüp üyeleri kararlarını verdiler. Divan’da bu konuda üzerine düşeni yapmak durumunda.
Gelelim Ali Ay’a…
O da bir garip !
Recep Günay dün farklı bir şey söylemedi ki.
Göreve geldiğinden beri söylediğini söyledi.
Ee ne değişti de geri adım atıyorsun?
O kadar insan imzayı boşuna mı topladı?
O kadar emek boşuna mı harcandı?
Ne demiştin “İlk kongrede adayım”
Ee o kongre olacak işte.
Sözünü mü yiyeceksin Ali başkan?
Burası Bursaspor Camiası birileri illa ki arıza çıkartır, kaos da olur.
Kaos zaten bizim göbek adımız !
Bunu bilmiyor musun sanki !
Camia o kongreyi yaptırmak için elinden geleni yaparken bir kişinin söylemine göre karar değiştirmek ne demek?
Çocuk oyuncağı mı bu?
Ayrıca Ay’ın “Aday çıkmazsa aday olurum” dayatması da çok saçma.
İş hayatında böyle mi davranıyor?
Mesela talip olduğu bir işe başkaları da talip olunca vaz mı geçiyor?
Hiç sanmıyorum.
Ama gelin görün ki insanlar söz konusu Bursaspor olunca saçmalamaya başlıyorlar ve olur olmaz kararlar alıyorlar.
Demek ki Ali Ay’ın çevresinde yine olur olmaz birileri var!
Ay “Muhalefet olmasın” diye karşısında aday istemediğini ifade ediyor.
Muhalefet olmasın istiyorsa doğru işler yapması gerekiyor.
Zira ilk seçildiğinde kendisine oy veren ben yaptığı hatalar sonrası en ağır eleştirileri yapmıştım.
Kişi değil Bursaspor odaklı hareket edenler zaten böyle davranır.
O yüzden Ali Ay doğru kişilerle kulübü yönetip doğru işler yapmaya odaklanmalı.
O zaman muhalefet falan olmaz.
Evet bu iş çocuk oyuncağı değil.
Bursaspor hiç kimsenin egosundan, ihtirasından önemsiz değil.
Gerek Galip Sakder gerekse Ali Ay başlayan süreçte verdikleri sözü tutma ve üzerlerine düşeni yapmak durumundalar.
Bursa şehrinin ve Bursaspor camiası'nın kendilerinden beklentisi budur.
Mesut Çakır 1 yıl önce