Öncelikle Kurban Bayramınız Mübarek Olsun...
Aslında pozitif bir bayram yazısı yazmayı planlıyordum; ancak yeşil beyaz sevdamız sağolsun müsaade etmiyor !
Evet Bursaspor sayesinde ne bayram biliyoruz ne seyran !
Zira artık son noktaya gelmek üzereyiz.
Şehrin en büyük ve en bilinen markası can çekişiyor.
Kurtuluş için birilerinin adım atmasını beklerken, o birileri ölü taklitlerine devam ediyor.
Diğer yandan derde derman olamayacak adaylarla kongre süreci de iyice çocuk oyununa çevriliyor.
Biz de bütün şehir oturmuş izliyoruz.
"Taraftar harekete geçsin" diye bekliyoruz; ancak yıllar içinde üzerlerine her türlü baskı, iftira ve oyun kurulan taraftar da sindirilmiş durumda.
O masaya yumruğunu vurduğu zaman tüm sesleri kesen taraftar tam anlamıyla pasifize edildi.
O yüzden de bir türlü harekete geçemiyorlar.
Küçük bir kesim bir şeyler yapmaya çabalıyor; ancak bu kez de egolar devreye girip "Bizim organizasyonumuz değil biz katılmayız" kafası devreye giriyor.
Şu samimiyetsizliği bir türlü yenemedik gitti. "Önce Bursaspor" diyemiyoruz nedense !
Neyse konumuz taraftar değil zaten.
Şehrin en önemli ve en bilindik markası Bursaspor bu sıkıntıları yaşıyorsa, şehre ait tüm makam ve mevkilerin bunda sorumluluğu vardır.
Meclise gönderdiklerimizden, belediye başkanlarına, BTSO'dan tüm, odalara, sanayi bölgelerine, STK'lara, kent markalarından bu kentte para kazanan büyük küçük tüm firmalara kadar,
Her makam, kurum, kuruluş, firma, marka ve sivil toplum örgütüne kadar herkesin ama herkesin ama az ama çok Bursaspor'un bu durumunda ihmali var.
Bazılarının ise yıllar içinde ettikleri müdahalelerle direkt dahli var.
Yapıp yakıştırıp ortadan kaybolduklarını sanıyorlar da, her şey hafızalarda kayıtlı !
Günümüze dönelim yine...
Bir şehrin en büyük markası yok olmak üzereyken oturup izleyen herkes görevini ihmal ediyordur.
Bir başka deyişle suçludur.
Bakın Sayın Şehrin ileri gelenleri...
Yarın görevi bıraktığınızda kimse size Bursaspor için gelmeyecek. Herhangi bir kent meselesi için bile gelmeyecek.
Hiçbirinizin şahsından destek istenmiyor.
Hiçbirinizin şahsının böyle bir mecburiyeti de yok.
Ancak şu an bulunduğunuz makamların var.
Siz o makamların gereğini yerine getirmek durumundasınız.
O makamlarda bulunuyorsanız şehrin tüm değerlerine gerektiği gibi sahip çıkmak zorundasınız.
Öyle göstermelik, dostlar alışverişte görsün şeklinde değil.
"Beni ilgilendirmez" deme hakkınız da yok.
Yüzbinlerce insanın isteğine cevap vermeniz gerekiyor.
Ayrıca Bursaspor'a sağlayabileceğiniz destekler babanızın parası da değil.
Bu şehrin insanı sayesinde oluşmuş bir güç.
Böyle bir gücü şimdi, Bursa'nın en büyük değeri için kullanmayacaksınız da ne zaman kullanacaksınız?
"Kasalarınızdaki paraları çıkarın verin"de demiyoruz. Yapabileceğiniz organizasyonlarla bu desteği sağlayabilirsiniz.
O sık sık övündüğünüz gücünüzü bir kere de Bursaspor için gösterin istiyoruz.
Diğer yandan Bursaspor'u bu açmazdan çıkarabilecek bir yönetimi oluşturup maddi manevi sonuna kadar arkanızda durmanızı tüm şehir bekliyor.
Evet bulunduğunuz makamların hakkını vermenizi istiyoruz.
Lütfen artık görevinizi ihmali bırakın ve gereğini yapın.
Kent tarihinde de ona göre yerinizi alın.
Mesut Çakır 1 yıl önce
Emre 1 yıl önce
Salih 1 yıl önce