Bursa’da tarihi ve turistik noktalardaki bazı tesislerin taşınması gerekiyor.
Öncelikle askerliğimi Jandarma olarak büyük bir gururla yaptığımı, vatansever, Atatürkçü bir vatandaş olduğumu belirtmek istiyorum.
Laf aramızda 400 kişilik bölüğümüzde G3Tüfeği ile en iyi 10 nişancı arasında yer alıp atış takımına seçilmiştim.
Belki zor şartlarda ama gururlu ve başarılı bir askerlik dönemi geçirmiştim.
Bunları söylüyorum çünkü beni tanımayan kişiler konuyu başka yerlere çekebiliyorlar -ki daha önce bunu yaşadım-
O yüzden de bunları en baştan belirtmek istedim.
Konumuz tabii ki Bursa…
Bursa’da müdahale edilmesi gereken noktaları dilim döndüğünce ifade etmeye çalışıyorum.
Bu müdahalelerin hemen yarın olmayacağını da biliyorum; ancak en azından farkındalık oluşturup ilerisi için birilerinin zihnine yerleşir de bir şeyler yapılabilir düşüncesindeyim.
Bursa’da şehircilik anlamında son 80-90 yılda büyük yanlışlar ve hatalı planlamalar yapıldı. Özellikle bir önceki dönem de sağlıklı şehirleşme adına olmaması gereken ne varsa yapıldı.
Yanlışlardan daha önce defalarca bahsettim.
Bugün zamanında belki doğru olsa da bugün değişmesi gerekenlerden bahsedeceğim.
Konumuz şehir içinde kalan ve artık dışarıya taşınması gereken bazı tesisler ve bunların çoğu da askeri tesisler.
"Şehri dışına taşınmaları gerekir" diyorum çünkü gündelik yaşam ve turizm için gereken bu.
Bulundukları yerler itibariyle şehir yaşamı ve turizme olumsuz etki ediyorlar.
Dünyaca ünlü hiçbir turizm şehrinde merkezlerde bu tarz tesislerin olmadığını da vurgulamak istiyorum.
En çok dikkat çeken birkaçını ele alalım.
TOPHANE ORDUEVİ
Tophane Orduevi Bursa’nın kurulduğu tarihi bölgenin tam ortasında bulunuyor.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetildiği Bey Sarayı'nın yerinde duruyor da diyebiliriz.
Yaklaşık 10-15 yıldır taşınması gündemde. Önceki belediye başkanı Altepe ve mevcut Başkan Aktaş bu konuda çalışmalar yaptılar. Yer takası teklifi yapıldı. Ancak aldığım bilgiye göre askeriyeden mevcut alanın 3 katı büyüklükte bir arazi talebi gelmiş.
Anladığım kadarıyla komutanlar biraz yorgunu yokuşa sürüyorlar.
Ama bu şekilde olmaz. Askeri tesis her yerde olabilir; ama turizm alanı ancak yerinde olur.
Bir şekilde orta yol bulunup bu sorun acilen çözülmeli.
Yerinde Bey Sarayı’nın yükseleceği ve Bursa turizmi için artı değer katacak bir alanın bir an önce halka ve turizme kazandırılması gerekiyor.
Öylesi bir konum sadece belli bir kesimin değil tüm şehir halkının ve kente gelen turistlerin yararlanması gereken bir alana dönüşmeli.
İlaveten devamındaki okulun manzaraya bakan ek binaları da kaldırılmalı.
Bursa manzarasının olduğu yerde okulun spor salonu yapılmış !
O aks güzel bir proje ile Bursa’ya kazandırılmalı.
CEPHANELİK
Beşevler'deki Cephanelik arazisi de öylece duruyor.
Bundan 5-6 yıl önce imara açılması için birileri çaba gösterse de yaklaşık 30-40 dönümlük ve ağaçlarla dolu alanın bölge halkının nefes alıp yürüyüş ve spor yapabileceği bir alana dönüştürülmesi büyük bir kazanım olacaktır.
Etrafında yoğun bir yapılaşma var. İnsanların nefes alabilecekleri öyle bir alanı değerlendirmemiz lazım. Yapılaşma konusu ise kesinlikle kabul edilebilir değil.
Böyle bir teklifi yapmak bile Bursa'ya ihanet olur.
ÇEKİRGE HASTANESİ ALTINDAKİ TESİS
Aynı şekilde Çekirge Devlet Hastanesi altındaki ya da başka bir tarifle Dikkaldırım Caddesi girişinde sağda kalan ve duvarlarla çevrilmiş bir askeri tesis var.
Dışarıdan göründüğü kadarıyla orası da ağaçlık ve yeşil bir alan.
Gördüğüm kadarıyla 50 bin metrekareye yakın bir arazi.
Hayran Caddesi yanındaki büyük askeriye nasıl hastane yapımı için boşaltıldıysa burası da semt sakinlerinin nefes alacağı bir park haline getirilebilmesi için halka bırakılmalıdır.
Yapılaşma yoğunluğu yüksek olan o bölgenin öyle bir yeşil alana çok ihtiyacı var.
MUDANYA İSKELESİ
Gelelim Mudanya’ya...
Orada da dikkatimi çeken üç nokta var.
Birincisi terör örgütü ele başı Öcalan’ın yattığı İmralı’ya ulaşım için kullanılan iskele.
1999 yılından beri yani 23 yıldır ilçenin tam ortasındaki iskele halka kapatılmış durumda.
Mudanya gibi turistik bir ilçenin tam göbeğinde böyle bir uygulamanın 23 yıldır devam ediyor olması akıl alır gibi değil.
İmralı’ya zaten Gemlik’ten ulaşım sağlanıyor bu iskelenin kapatılmasına ne gerek var?
Ha illa ki Mudanya’dan da ulaşım sağlanacaksa bu şehrin en turistik noktasını kapatarak mı yapılır?
Bu kadar uzun zamandır bu sorun nasıl çözülemedi inanılır gibi değil !
İlçe dışında başla bir yere yapılacak iskele ile veya İdo İskelesi’nden de İmralı’ya ulaşım sağlanabilir.
Mevcut kapalı olan iskele de yapılacak güzel bir proje ile halkın kullanımına ve turizme kazandırılabilir.
SAHİLDEKİ FABRİKA
Yürüyüş yapmayı çok seven biriyim. Hemen hemen on beş günde bir
Güzelyalı İdo’dan, Mudanya Arnavuköy Yat Limanına gider geri dönerim.
Yaklaşık 14 kilometrelik bu yürüyüş hattında karşınıza sahilde yer alan iki devasa tesis çıkıyor. İlki Güzelyalı ve Mudanya arasında yaklaşık 1 Km’lik sahili boydan boya kaplayan fabrika. Tamam zamanında Mudanya küçük bir yerken yapılmış ancak gittikçe büyüyen Mudanya’nın ortasında böylesi devasa bir alanın fabrika olarak kullanılması ilçe adına hiç de doğru değil. Önemli bir istihdam da sağlıyor; ancak daha uygun bir yere taşınması çok daha doğru olacaktır. Tabii ki bu büyük maliyet demek. Ancak zamana yayılarak karşılanabilir.
Mudanya’nın göbeğinde ve sahilde 2-3 Kültürpark büyüklüğünde bir alanın açılması ve park ve sosyal bir alan haline dönüştürülmesi Bursa’ya ve Mudanya’ya çok büyük kazanç olacaktır.
JANDARMA SOSYAL TESİSLERİ
Oradan Mudanya’ya girip devam ettiğinizde ve çok sevdiğim içinde filmlerin, dizilerin, düğün fotoğraflarının çekildiği tarihi Girit Mahallesi’ne ulaşıyorsunuz. Mahalleyi hayran hayran gezerken bu kez karşınıza sahilde Jandarma Sosyal Tesisleri çıkıyor ve durmak zorunda kalıyorsunuz. Oradan sahil boyu devam etmek yasak !
Tesis sahili halka kapattığı için yaklaşık 300-400 metre iç mahallere doğru yürüyüp tekrardan sahile ve Arnavutköy’e ulaşmaya çalışıyorsunuz. O sahilinde bir an önce halkın kullanımına açık hale gelmesi gerekiyor. İnsanlar Güzelyalı'dan, Arnavutköy'e kadar kesintisiz ulaşım sağlayabilmeli.
Evet bu bahsettiğim tesislerin daha uygun yerlere taşınması ve park ve sosyal alanlara dönüştürtülmesi gerektiği konusunda eminim herkes hemfikir olacaktır. Sadece “Ranta kurban gidebilir” endişesi ile itiraz edenler olabilir –ki son derece haklılar- çünkü geçmişte benzerler şeyleri çok yaşadık. Bu noktada kamuoyunun çok daha sert ve kararlı bir duruş sergilemesi gerekiyor. Kent yöneticilerinin de bu hassasiyette olması şart tabii ki.
Özetle saydığım bu tesisler özellikle askeri tesislerimiz ordumuza yakışır ve çok güzel başka alanlara taşınmalı, şehrin kalbinde yer alan bu güzel ve değerli araziler de halka ve turizme bırakılmalıdır.
Bu taşınma işi zor da değil ayrıca. Zira milyonların itirazına rağmen statları şehir dışlarına bir çırpıda taşıyan irade, bunları da isterse kolaylıkla yapabilir.
O yüzden uygulamamamasıyla ilgili herhangi bahane inandırıcı olmaz.
Bursa’nın güzelleşmesi için herkes, her kurum üzerine düşen fedakarlığı yapmak durumundadır.