Bu vatana, millete, devlete, bayrağa ve Bursasporlulara düşmanlık edenlerin ne olduğunu Yazar Ömer Seyfettin çok net anlatmış. Yazının son bölümünde Üstadın hikayesini sizlere aktaracağım.
Askerler, polisler, öğretmenler, doktorlar, vatandaşlar, bebekler terör örgütünce katledilirken sessiz kalan pembe totolu Cihangir entellerinin, sözde sanatçıların, yazarların veya siyasilerin Bursasporlu futbolculara yapılan saldırılara ses çıkarmalarını zaten beklemiyorduk.
Ancak Bursa’daki maçtan sonra ortalığı ayağa kaldıracaklarını tabii ki bekliyorduk.
Nitekim de öyle oldu.
Söz konusu Bursa olunca her koldan saldırıya geçtiler.
Ligin ilk yarısındaki maçta açılan paçavralara, atılan sloganlara, yapılan saldırılara sessiz kalan, içten içe memnun olan bu sözde hümanistler, yapılanların Bursa’daki karşılığına ise avazları çıktığı kadar bağirmaya başladılar.
OSCAR'LIK PERFORMANS !
40 yıldır bu ülkeye her türlü kötülüğü yapıp sonrasında hesap sorulunca mağduru çok iyi oynayanlar, yine Oscar'lık performans sergiliyorlar.
Bunları seven malum siyasi görüş neyse de olayların başlangıcını bilmeyen saf insanlar da kanıyor ya insan ona üzülüyor.
BUNLAR NEDEN GÖRÜLMÜYOR?
Geçmişte Bursaspor’a karşı aldıkları galibiyeti terör örgütüne armağan eden, takım fotoğrafı çektirirken bebek katili terörist başının kol bağlama pozunu veren ve bunu da itiraf eden, terör örgütünün sözde marşını hep bir ağızdan söyleyen, istiklal marşını ıslıklayan, yine terör örgütünü simgeleyen paçavraları tribünde açan, Diyarbakır ismini reddedip 'Amed' Kod adını kullanan, “Biz sadece Diyarbakır’ın değil tüm doğu halkının takımıyız” diyerek bölücülük yapan, Bursasporlu futbolculara her türlü saldırıda bulunanların yaptıklarını görmeyip tüm bunlara gereken karşılığı veren vatansever Bursasporluları suçluyorlar.
Sorsanız hemen hepsi Atatürkçü’dür, vatanseverdir.
Ya arkadaş siz ne tür bir operasyon çocuklarısınız ?
Neyse ne tür olduğunuzu yazı sonuna bırakıyorum.
Yıllardır oradaki her maçta gencecik futbolcularına saldıranlara, her türlü bölücülüğü yapanlara Bursa’da çiçek mi verilecekti?!
Hepsini geçtim Bursasporlulara “Irkçısınız” diye iftira atmaya dahi utanmıyorlar.
Taraftar dernek başkanı Diyarbakırlı ve Kürt asıllı olan, tribününde yüzlerce kürt taraftarı, kulüp üyesi olan daha bir dönem önce Kürt asıllı bir başkana kulübü emaet eden bir camiaya “Irkçı” iftirasında bulunanlar tek kelime ile iftiracıdır.
Kürtlere ırkçılık yapan bir camia en önemli makamlarına kürtleri oturtur mu ?
Bunu düşünemiyor musunuz?
Aslında bal gibi düşünüyorsunuz; ama işinize gelmiyor.
DİĞER DOĞU KULÜPLERİ ILE SORUN YOK
Buna bir cevap versenize.
Kürt vatandaşlarımızın nüfusunun yoğun olduğu Batman, Siirt, Van ve diğer birçok şehrin takımıyla Bursa’da maçlar yapıldı o maçlara neden tek bir olay olmadı söylesenize?
Madem bu şehirde ırkçılık var neden diğer şehrilerin maçlarında olay yaşanmıyor da sadece Diyarbakır şehrinin bu kulübü ile sıkıntı yaşanıyor?
Versenize bunun cevabını !
Veremezsiniz; çünkü işinize gelmez.
O kulübün ismiyle, armasıyla verdikleri mesajlarla kimleri temsil ettiğini, neyin propagandasını yaptığını çok iyi biliyorsunuz, herkes biliyor; ama sizlerde sözde hümanist ve insan hakları savunucusu kafalarınızın içinde terörist yandaşısınız.
Hem senelerdir alenen Bursa şehrine ve insanına tribünlerde koro halinde söylenen hakaretlere, yakıştırmalara neden sesiniz çıkmadı?
Söz konusu Bursa ve Bursalılar olunca her türlü hakaret edilebilir, yakıştırma yapılabilir; ama yandaşlık yaptıklarınıza olunca "Irkçılık" öyle mi?!
Hadiyin ordan !
Bursasporluların sizin gibilerin söylemlerine zerre itibarı yok.
Size kızmıyoruz bile. Sadece not alıyoruz.
Aynı şekilde dost görünüp sessiz kalanları da öyle.
Hele ki Bursa'yı temsil edenleri hiç unutmayacağız.
Dediğimiz gibi size kızamıyoruz bile zira sizlerin probleminz aslında kanlarınızda, ruhlarınızda.
İçinizden geldiği gibi davranıyorsunuz.
İşte Üstat Ömer Seyfettin’in anlattığı gibisiniz. Ya babalarınızda ya da dedelerinizde var bi sıkıntı !
Sözü sizin gibileri anlatan Ömer Seyfettine bırakarak bitirelim
"Ömer Seyfettin asker bir yazardır, İstiklal savaşında birçok cephede savaşmıştır. Filistin cephesinde olan hatırasını okuyalım:
"Almanların yenilmesiyle savaş bitmiş mütareke imzalanmıştı Filistin’den çekiliyorduk bir kaç arkadaş subayla karşı tarafın subaylarıyla çekilme işlerini görüşmek için görüşmeye gittik. Karşı tarafta Fransız üniformalı bir subay bana sık sık bakıyor gözünü benden ayırmıyordu. Ben buna bir mana veremiyordum.
Fransız subay yerinden kalkıp bana doğru geldi ve nasılsın Ömer Seyfettin dedi. Beni nerden tanıyorsun ben bir yüzbaşıyım öyle tanınacak kadar üst düzey bir kumandan değilim dedim.
Ömer ben seninle İstanbul da askerî lisede beraber okudum ben falancayım deyince hayretler içinde baktım hatırladım. Hep dini Kur'an-ı eleştiren Osmanlıyı devamlı kötüleyen vatan bayrak sevgisi olmayan bir öğrenci idi amma yine de Fransız subayı olması normal değildi.
Peki, nasıl böyle oldun dedim.
Dedi ki: Ne zaman bir savaş olsa Türkler galip gelse içimde üzüntü oluyordu. Türkler kaybetse zarar görse içimde bir sevinç oluyordu, çoğu zaman kendimi ayıplıyor neden böyleyim diyordum. Bir gün Anneme ısrarla bunun sebebini sordum.
- Dayanamayacağım anlatayım dedi. İstanbul hastanesinde görevli bir Fransız doktor vardı hastaneye gidip gelirken onunla birlikte oldum ve sen o Fransız doktorun oğlusun babanın bundan haberi olmadı, şimdi sen öğrendin dedi.
Zaten babam zannettiğim çoktan ölmüştü. O hastaneye gittim şu tarihte burada çalışmış şimdi Fransa’ya dönmüş olan şu isimli doktorun adresi var mı dedim, adresi verdiler. Fransa’ya gittim babamı buldum. Olanları, Annemin sözlerini söyledim. Her şeyi unutmadım, anneni gerçekten sevmiştim dedi ve beni kabul edip nüfusuna yazdırdı. Fransız okullarında eğitimimi tamamladım ve gördüğün gibi bir Fransız subayı olarak karşındayım Ömer Seyfettin dedi.
Şimdi ben milletini bayrağını dinini eleştirenleri gördükçe acaba onlar da böyle piç mi diye düşünüyorum.?