Bursaspor Camiası olarak 60. kuruluş yıl dönümümüzü buruk aslında daha çok mahçup bir şekilde kutluyoruz.
Aslında kutlayamıyoruz bile.
Sosyal medyadan adet yerini bulsun diye bir iki paylaşım ancak yapabiliyoruz.
Mahcup olmamız da gayet normal.
Bu kulübü kuranlara, her noktasında yıllarca emek verenlere şampiyonluk göremeden yitirdiğimiz yüreklere…
Hepsine karşı mahcubiyetimiz var.
O yüreklerin bu günleri görmemiş olması ise tek tesellimiz.
Kendimize karşı da var. Bizler de çok emek verdik sonuçta.
Çünkü bizler nasıl şampiyon kulübü tutmayıp tuttuğumuz kulübü şampiyon yaptıysak, işe o şampiyon kulübü de alıp buralara bizler düşürdük.
Hani “Adı aşk bu eziyetin” diyoruz ya.
Yok öyle bir şey !
Adı aşk falan değil Adı ‘İhanet’ bu eziyetin.
Evet çektiğimiz eziyetin tek sebebi bu.
Menfaatler için yapılan ihanetler.
Dışarıdan ve camianın her kesiminden birileri yaptı bunu.
Engel olmadık bir türlü. Tüm bunlar yetmemiş gibi
Son 10 yıldır elimizde avucumuzda ne varsa gitti.
Ne eski Bursaspor kaldı ne stadımız ne gelir kaynaklarımız ne de hatta belki en önemlisi eski duruşumuz ve ruhumuz.
Şehri-Müdafaa falan hepsi hak getire. Daha iki gün önce sokakların halinden gördük işte !
Şimdi artık bir karar verme aşamasındayız.
Zira birkaç yıla kuruluş yıl dönümünü kutlayacağımız bir Bursaspor bile olmayabilir.
Sürekli vurguladığım gibi “Amatöre düşsen bile, kaldırımda bile destekleriz” edebiyatı yapmasın kimse.
Bu kulüp koskoca Bursa şehrini temsil ediyor.
Ne amatörü ne kaldırımı !
Başarısızlığa razı olmak, normalleştirmek bu camiaya en büyük kötülüktür, hakarettir.
Bursaspor eskisi gibi Süper Lig’de olmak, orada da zirveye oynamak ve Avrupa kupalarında başarıyı hedeflemek zorundadır.
O yüzden en kaba tabirlerle söylüyorum hepimiz tıraşı veya tatavayı bırakalım ve bu kulübü tekrar eski yerine getirmek için ne gerekiyorsa yapalım.
Öyle lafta değil ama gerçekten.
“Sevgi eylem gerektirir” diye çok doğru bir söz var da bizde son yıllarda eylem meylem yok.
Sevgimiz var o kesin de cesaret mi yok artık acaba ?!
Ama artık bu gidişata dur demek gerekiyor.
Bunun için en başta camianın önde gelenlerine iş düşüyor.
Evet eski başkanlar, yöneticiler, şu an adaylığı düşünenler, şampiyon yönetim hepiniz…
İçinizden bir lider çıkarıp onun etrafında birleşerek “Kurtuluş Hareketini” başlatmak boynunuzun borcudur.
Bunu taraftar yapamaz.
Bursaspor’un kurtuluşu hep birlikte olur.
Bu yükün altından tek başına herhangi bir yönetim kalkamaz.
Camianın büyükleri yapar. Ancak onlar bu ateşi yakabilir.
Böyle bir harekete zaten tüm camia gereken desteği verir.
İşte kongre kararı alındı. “Eğer Bursaspor’u gerçekten seviyorsanız, ayrışmadan, güç birliği yaparak konsensusla bir yönetim oluşturabilirsiniz.
Biz eski Büyük Bursaspor Camiası kimliğimizden uzaklaştığımız için destek olması gerekenler gereken desteği vermiyor.
Bizi kaale almıyor. Eskisi gibi olalım bakın o zaman nasıl kendileri geliyor kapımıza.
O yüzden buradan tüm eski başkanalara ve yöneticilere tekrar sesleniyorum.
En başta siziz karar vermeniz gerekiyor.
Bursaspor’un bu durumuna sessiz kalmaya devam ederek mi tarihe geçeceksiniz yoksa şampiyon kulübü tekrar eski günlerine döndüren efsaneler olarak tarih geçeceksiniz?
Karar sizin !