KATİLLER!

Tarık ÇAPÇI
Tarık ÇAPÇI

tarikcapci1963

KATİLLER!
10-02-2023

Türk Milleti aslında depremle değil para için insan hayatını hiçe sayan katillerle mücadele ediyor.​

Yaklaşık 5 gündür depremle yatıp kalkıyoruz. Sıcak evlerimizde oturmaya, uyumaya utanıyoruz.

Zira oradaki insanların durumu içimizi parçalıyor. Bir yandan da Büyük Türk Milleti'nin dayanışmasıyla, oradaki kahramanların yaptıklarıyla teselli buluyoruz. Kurtulan canları gözyaşları ile izliyoruz.

Bu arada millet düşmanı paragöz ahlaksızları düşünürken öfkemiz her geçen gün artıyor.​

1999 depreminden birkaç saat sonra saat kameraman arkadaşımla birlikle Bursa’nın bir sahil beldesine gitmiş ve oradaki durumu aktarıyorduk.​

Tam çekim yaptığımız sırada bir vatandaş yanımıza gelip “İlerde duvarları çatlayan inşaat halinde bir site var, ustaları getirmişler çatlakları kapatıyorlar, biz uyarınca üzerimize saldırdılar” demişti.​

Ben de hemen “Nerede o site?” diyerek soluğu orada almıştım.​

Deniz kenarında olmayan yaklaşık 100-150 daireli bir inşaattı.​

Bizim çekim yaptığımızı görünce koşarak gelip “Noluyor?” falan diye üzerimize yürümeye kalkmışlardı. O tip konularda altyapımız sağlam olduğu için papuç bırakmamıştık haliyle. ​

Haberimizi yapıp kamuoyuna ve yetkililere duyurmuştuk.​

Sonrasında bir yaptırım falan olmamıştı maalesef.​

Şimdi aynı şeylerin bu son depremde de yaşandığını görüyoruz.​

Son depremde Adana’da duvarları çatlamış 12-13 katlı binayı müteahhitinin makyajladığı görüntüleri çoğunuz görmüştür.​

Müteahhit orada bu hareketiyle “Benim için kazanacağım para önemli, insan hayatının önemi yok” diye adeta devlete, millete meydan okuyor.​

Malatya’da 3 sene önce yaptığı afilli sitesi yerle bir olup insanlara mezar olan müteahhit ise “Bir sürü bina yıkıldı benimkini mi gördünüz?” diye utanmadan, pişkince konuşabiliyor. ​

Ulan ahlaksız, şerefiz ! 1 milyona malettiğin daireyi 7-8 milyona kakalayabilmek için mutfak dolabını, banyo fayansısını kaliteli yapacağına binayı sağlam yap binayı !​

İşte bu katillere gereken ceza verilmedikçe bizi depremler değil binalar öldürmeye devam eder, ediyor da.​

Suçu önlemenin yolu basittir.​

Yapanın da, denetleyenin de, izni verenin de hayatını karartacaksın.​

Suça karşı çok en caydırıcı bir cezayı koyarsın,​ hiçbir gözetme ve kayırma yapmadan denetimini yaparsın,​ yine de suç işleyen olursa o cezayı yumuşatmadan uygularsın.​

Sırf bu şerefsiz müteahhitlerin para hırsı yüzünden onbinlerce insan kaybettik onbinlerce !​

Bir değil iki değil.​O kadar olsa bile affedilemez bir suç bu.

Binası depremde yıkılan mütahhitlere ‘Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis’ –Keşke idam olsa- ve tüm mal varlıklarına el koyma’​

O binayı denetleyen, yapım izni veren yetkililere de aynı şekilde bu cezaları vereceksin ve yumuşatmadan uygulayacaksın ki bakın bir daha yapabiliyorlar mı?​

Bina sağlam olsun diye mağma tabakasına kadar kazık çakmazlarsa, demirin en kalınını, çimentonun en iyisini kullnmazlarsa bir şey bilmiyorum !​

Ama dediğim gibi koyduğun cezayı mutlaka uygulayacağını bilecekler.​

“Yapayım da nasıl olsa yuttururum” diyemeyecekler.​

Evet aslında bizim ülkemizin en büyük iki sorunundan biri bu​

Liyakatsizlik ve suçlulardan hesap sorulmaması.​

Suçlular kanunlardan korkmuyor.​

Korkacaklar, korkutacaksın.

Şayet bunu başarabilmiş olan bir ülke olabilseydik şu son depremde kaybımız onbinlerce değil bir elin parmaklarını bile geçmeyecekti.​

Bu gözünü para hırsı bürümüş katillerle gerektiği gibi mücadele etmeden bu sorun çözülmez.

İşte bu yüzden devleti yönetenler bundan sonra artık Türkiye’nin birinci sorunu olarak deprem gerçeğini görmeli ve ona göre hareket etmelidir.​

Etmiyorlarsa kaybedilen canların veballerinin üzerlerinde olduğunu bilmelidir.​ ​

Dolayısıyla bundan sonraki cinayetlere ortak olacaklarını da.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?