A Milli Takım 2024 Avrupa Futbol Şampiyonasına çeyrek finalde veda etti.
Turnuvaya katılmak başarı bu noktaya kadar gelebilmek ayrı başarıdır.
O yüzden oyuncularımızı tebrik ediyorum.
Hiçbir şekilde ezilmeden, başa baş dişe diş, hatta çoğu zaman rakiplerinden üstün futbol oynadılar.
Sonuç olarak daha iyisi olabilir miydi?
Kesinlikle olabilirdi. Ancak hatalar oyunu futbolda İtalyan hocamız Montella çıktı sahneye !
Forvetsiz oynama ısrarı başta olmak üzere yine bazı oyuncu tercihlerindeki ısrarı, yetersiz kalanları sahada tutma çabası, geç müdahaleleri, takımı geri çekmesi bize el freni oldu.
Evet bizlere pizza da ikram etti ama o pizzanın üzerine ketçabı sıkan da, ananas koyan da yine kendi oldu !
İleri uçta Cenk Tosun, sağda Barış Alper solda Kerem Aktürkoğlu ile çok daha etkin bir hücum hattımız olabilirdi.
Kendisi İtalyan olduğu için savunmayı fazlaca seviyor ancak o anlayış bize uygun değil.
Bizim takım hücum oynayınca başarılı oluyor.
Elinde zıpkın gibi genç, dinamik bastıkça rakibi dağıtan bir kadro var. Değerlendirsene bunu.
Niye korkuyorsun?
Montella bir Anadolu kulübünde Balotelli'lerle, Belhanda'larla, Onyekuru'larla ancak beşinci olabilmişti.
Bu aslında başarı falan değildi ama öyle görülüp Milli Takıma getirildi.
Dünya Kupası için bize daha uygun bir hoca ile anlaşmak gerektiğini düşünüyorum.
Montella bana göre yetersiz kaldı.
Evet ifade ettiğim gibi çeyrek final başarıdır ama daha iyisi olabilirdi.
Bunun da en büyük sorumlusu İtalyan Hoca'nın bazı yanlış seçimleri ve geç müdahaleleriydi.
Çok iyi bir jenerasyon yakaladık.
Doğru tercihler ve doğru oyun anlayışı ile bu çocuklar bizlere büyük başarılar yaşatabilir.
O yüzden bindiği arabanın hakkını verecek bir şoför lazım bize.
Diğer yandan çeyrek finalde sahada kaybettik ancak çok şey de kazandık.
Takımın özgüven kazanması, tecrübe kazanması tabii ki önemliydi ancak en önemlisi ulusça eski günlerdeki gibi hatta daha da fazla kenetlendik, uyandık, ayağa kalktık.
ARMAYA KURT SEMBOLÜ EKLENMELİ
Türkiye'ye her konuda şaşı bakan Türk düşmanı Avrupa ve onların içimizdeki maşaları yaptıkları ve söylemleri ile bizi kendimize getirdi.
Ulusça ayağa kalkıp "Ne Mutlu Türküm Diyene" Ata sözünü çok daha büyük bir coşkuyla söyledik.
Bir başkadır benim memleketim diyerek milli sembolümüze çok daha fazla sarıldık.
Sahada çeyrek finalde kaybetsekte Milli şuurumuz zirve yaptı.
Kaybederken çok şey kazandık.
Son olarak da Bozkurt sembolünün Türk Milli Takımı armasında yer alması önerisini destekliyorum.
Alman armasında kartal, İngiliz'de aslan, Rusya'ta ayı, Fransız'da horoz varsa bizde de Kurt olabilir.
Tüm Türk düşmanlarına da böylece madem öyle, böyle başa böyle tarak demiş oluruz.